Kinoanın yıldızı sönüyor
Kinoayı açlığa çare olarak sunan BM, 2013'ü Kinoa Yılı ilan etmişti. Ne var ki uzaktan ıspanakla akraba bu Orta Amerika bitkisi, pek çok tüketiciye pahalı geliyor
İSTANBUL'UN LÜKS RESTORANLARINDA VAR
Ban Ki Moon, And Dağları çevresinde yetişen bu bitkinin başka bölgelerde de yoksul kesimlere hayat iksiri gibi geleceğine inandı. Zira kinoa, en zorlu koşullarda bile yetişebilen, çok az suya ihtiyaç duyan bir bitkiydi. Şu sıralar İstanbul'un lüks restoranları menülerine kinoayı aldıkları için biliyorum, tattım; çiğnerken dişe gelen dokusu, hafif fındıksı tadıyla damakta hoş bir iz bırakan bir ürün bu. Bazı başka malzemelerle harmanlanarak salatası, rizottosu, suflesi yapıldığı gibi, örneğin And Dağları'nın çevresinde lama bifteğinin yanında garnitür olarak da yeniyor. Şili'den Kolombiya'ya dek uzanan bölgede kinoa 5 bin yıldan beri yetişiyor. 3 bin metreden yüksek kesimleri, serin gündüzleri ve soğuk geceleri seviyor ama aşırı sıcaklara da dayanabiliyor. Amerika'nın keşfinden sonra misyonerler bu bitkiyi "Hıristiyanlar'a zararlı" diyerek yasaklamış, hatta onu yetiştirenleri yargılayıp idam etmişlerdi. Zaman içinde 'İnka pirinci' olarak kabul gören Amerika kökenli patates bitkisinden farklı olarak, kinoayı, Avrupa hiç sevmedi. Oysa, Bolivya'nın sol eğilimli devlet başkanı Evo Morales, kinoayı kapitalizmin fast food beslenme rejimine karşı adil ve dürüst bir model olarak sunmayı ve 2000'den bu yana ikiye katladığı kinoa üretiminin üçte ikisine dünyada pazar bulmayı başardı.
PİRİNÇ TERCİH EDİLİYOR
Ne var ki Orta ve Güney Amerika ülkelerinin çoğunda tüketicilerin büyük bölümüne kinoa pahalı geliyor; onlar kinoanın üçte birine satılan pirinci tercih ediyor. Kinoa yetiştirilen bölgelerde tek ürün tarımı yaygınlaştığı için, uzmanlar soya patlamasıyla yaşanan sorunların burada da ortaya çıkmasından endişe ediyor. Kinoanın bir özelliği de lama gübresine ihtiyaç duyması. Bu da lama bulunmayan başka ülkelerde üretilmesinin önünde ciddi bir engel oluşturuyor.
BİZİM BULGURUMUZ DA DÜNYA SAHNESİNE ÇIKMALI!
Biliyorsunuz, bizim de buğdaydan yapılan bulgurumuz var. Satış fiyatı kinoadan 20 kat daha ucuz; lezzet ve besleyicilik açısından da kinoadan aşağı kalır yanı yok. Anadolu'nun antik buğdaylarından üretilen siyez ve kavılca bulgurlarımız ise varoluş savaşı veriyor. Bulgur bir başka yazı konusu. Şu kadarıyla yetineyim; kinoa gibi bulgurumuzun da dünya sahnesine çıkması için Ban Ki Moon'un yardımcıları arasına birkaç Türk'ü sokmamız acaba yeterli olur mu?
2014'ÜN SEBZESİ RENKLİ KARNABAHAR
Her yeni yıl 'trend besin'iyle geliyor. Mesela geçtiğimiz yıl başta ABD olmak üzere pek çok Batı ülkesinde karalahana çılgınlığı yaşandı. Karalahanalı sandviç, karalahanalı cips, karalahanalı pizza derken, bu bitkinin girmediği menü neredeyse kalmadı. 2014 ise yeme-içme uzmanlarına göre karnıbaharın yılı olacak. Ancak bu karnabahar, bildiğimiz sıradan beyaz karnabahar değil renkli! Uzmanlara göre renkli karnabahar da marketlerden lüks restoranlara her yerde karşımıza çıkacak.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde