Kuzeyle güneyi Fenerbahçe'de birleştirdi
Ersun Yanal, iş disipline ya da forma adaletine gelince tam bir Kuzeyli... Ama stent takıldıktan bir gün sonra derbide sahaya çıkacak kadar da Akdenizli. Ve onun bu çift kutuplu karakteri giderek Fenerbahçe'nin de oyun kimliği oluyor
SARIYLA LACİVERT GİBİ ÇİFT KUTUPLU
Sezonun ilk yarısında zirveye oturan, sekiz sezon sonra 40 puan barajını aşan F. Bahçe'nin oyun karakterinde de, teknik- taktik sebepler kadar Ersun Yanal'ın Akdenizli- Kuzeyli hibrid yapısı yatıyor. Kalbine stent takılıyor ama bir gün sonra üstelik G. Saray derbisinde kulübede yerini alıyor. Maçları saha kenarında yaşıyor. Gol sevincini oyuncularıyla sarmaş dolaş kutlamayı, otoriteyi sarsmak olarak görmüyor. Ve bu Akdenizli yönü, geçtiğimiz 10 senenin aksine daha cüretkar ve ateşli oyun olarak sahaya yansıyor. İş disipline geldiği zamansa Akdenizli gömleğini asıyor. Bir Alman'dan, bir İsveçli'den farkı yok hocanın. Her fırsatta disipline vurgu yapıyor. Kadro seçiminde, yansıtmakta zerre tereddüt etmediği duygularını değil, forma adaletini, yanından ayırmadığı bilgisayarında gözüken performans kriterlerini devreye sokuyor. Takım da eksik kaldığında bile oyun disiplinini elden bırakmayarak, işler ters giderken demoralize olmayarak, yüksek fiziki dirençle bu Kuzeyli refleksini sahaya yansıtıyor. Hoca ilk devre sonunda çıktığı bir TV programında "Tek kulvarda yarışıyoruz. Şampiyonluk dışında her sonuç başarısızlıktır" diyerek oyuncularına sığınacak mazeret lüksü bırakmıyor. Talebelerine mesaj veriyor... Hemen ardındansa ekliyor, "Ve zaten şampiyon da olacağız" diyor. Sonuca ulaşma stresini, ekibine özgüven aşılayarak dengelemeye çalışıyor. Tıpkı çok bilinen deniz sevdası gibi huzurun biraz da risk almaktan geçtiğine inanıyor. Ve sahada mutlu sonu 'düğüm üstüne düğüm' atarak değil, gerektiğinde güvenli limanlardan demir alıp riske girerek, sahaya dördüncü forveti sürerek kovalıyor. Ersun Yanal yaptığı her açıklamayla, duruşu ve olaylara bakışıyla, oyuncularını değişime mental olarak hazırlamaya çalışıyor. Farklı uçları birleştiren, biraz Güneyli biraz da Kuzeyli karakteri, giderek Fenerbahçe'nin de oyun karakteri halini alıyor. Yapmaya çalıştığı şeyin yüz naklinden pek bir farkı yok aslında. Ya başarılı olacak ve senelerin 'yetenekli ama kırılgan Brezilyalısı' Fenerbahçe, Kuzeyli genler kazanıp Alman Bundesliga standartlarına terfi edecek. Ya da bünye bu yeni yüzü kabul etmeyecek ve herkes kendisiyle 'yüz'leşecek.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde