Son Güncelleme: Cumartesi 04.01.2014
Yeryüzünde 11 milyon uzayda dört fotoğrafı var
60 yıldır deklanşöre bastığı anda çıkan sesin peşinden giden, NASA'da dört fotoğrafı olan Ersin Alok, 11 milyon dialık arşivinin geleceğinden ümitsiz: "Ben ölünce arşivim de ölecek"
60 YIL KAYA RESİMLERİNE BAKTIM
Çocukluk hayali dağlara çıkmak olan ama dağlarda başı boş gezmek yerine, işe yarar hale getirmek isteyen Alok'un aklına ilk gelen alan psikoloji ve prehistorya olur. "İlk insan kalıntılarını bulmak başımı döndürüyor" diyen usta fotoğrafçı bu tutkusunu şöyle anlatıyor: "İlk insanlar 25 bin yıl önce kendileri için önemli olanı çizmek istedi. Onlar, bu resimleri kayalara gerek taşları döverek, gerekse kendi kanlarını kireçle karıştırıp çizdi. Onların ne anlatmak istediklerini ve nedenlerini öğrenmek istiyorum. Sarp dağları ve Kağızman Dağı'nı bizzat kendim keşfettim. Fotoğrafladım, yazdım ve dünyaya anlattım. Kendimi Orta Asya, Çin, Hindistan ve Afganistan'da buldum. Geleceğe çok şey anlatan bu kayalara en az 60 yıl baktım, mutluyum. Günümüzdeyse kaya üstü resimlerimiz yok ama akılcı bir boya kullanıyoruz; iletişim ve sanat. Bana göre sanat, şuur ve şuur altı materyallerin birlikte çalışmasıyla iç dünyanın dış dünyaya açılması halidir."
İNSAN AKLINI ARIYORUM
Yıllarını kaya fotoğrafçılığına ve dağlara veren 76 yaşındaki Alok, endüstri binalarının da yalnızca mimarlar için değil, endüstri fotoğrafçıları için de ilham kaynağı olduğunu söylüyor. Ona göre endüstri fotoğrafçıları, taş yığını olarak değerlendirilen binaların en estetik halini gösterme konusunda iddialı eserler ortaya koyuyor. Alok, endüstri fotoğrafçılığına yönelme macerasının nedenini insan aklını aramak olduğunu anlatıyor: "Yapılar, insanlık tarihinin en derin iz bırakan adımlarıdır. Ben de bu adımları fotoğraflamak istedim. Fabrikalar yaptık, elektriği bulduk, doğayı değiştirmeye başladık. İnsan aklı, gerçekten de doğaya karşı ama doğanın içinde olan balı emiyor. Doğayı o kadar değiştirdik ki, o bize tokat atmaya başladı. Yaşadığımız dünya yeniden kurgulanıyor. Bu kurgu yalnız bize değil, evrene de güzellikler getirecek."
5 MİLYON DOLARIM YOK
Eli fotoğraf makinesini ustaca kavradığından beri çektiği bütün dialarını saklayan fotoğrafçının arşivinde tam 11 milyon dia var. Ersin Alok hayatını adadığı ve geleceğe kaynaklık ettiğini düşündüğü arşivine sahip çıkan biri olmadığı için çok üzgün: "Diaların ömrü yedi yıl. Elimdeki 11 milyon dialık arşivin Türkiye'de eşi benzeri yok. Örneğin; 1953'te Anadolu topraklarında neler olduğunu görmek sizce de önemli değil mi? 'Bu arşiv yok olmamalı' desem de maddi sorunlar var. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ne tartışmalar yaşadık ama hiç ilgilenmediler. Bu kadar düzgün ve uzun ömürlü bir arşivin maliyeti yaklaşık 5 milyon dolar. Böyle yüksek bir maliyeti ödeyebilecek gücüm yok. Zaten ölünce de dialarımla ilgilenen birinin olacağına inanmıyorum. Şu anda sahip çıkan yok ama ben hayatta olduğum sürece elimden geleni yapacağım."
YAŞ, ASLA ENGEL DEĞİL
"Yorulmak nedir bilmem" diyen cesur fotoğrafçı, hâlâ yüksek dağlara tırmanıyor ve dalışlar yapıyor. Onu görenler hayrete düşüyor ama o onlara kulak asacağına yoluna devam ediyor. Alok'un içindeki dağcılık ve keşfetme tutkusu alevlenince çantasını hazırlıyor ve gidiyor. Yakın zamanda Hazar Denizi'nin suları çekildiğinde ortaya çıkan kaya resimlerini duyar duymaz hemen oraya gitmiş. Şimdi bu deneyimini kitaplaştırmakla meşgul. Basılı 24 kitabı olan Alok'un Nalçik'te Işığı Ararken adlı son kitabı da önümüzdeki aylarda yayımlanacak. Alok'un fotoğrafa gönül verenlere de bir de tavsiyesi var: "Fotoğraf çekenlere önce beyinlerinin arkasındaki makineyle sonra ellerindekiyle çekmesini öneriyorum. Aşk olmadan olmaz, bunu unutmayın."
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde