Son Güncelleme: Pazar 19.01.2014
Bir adam ağlar, rakamlar çaresiz kalır...
Charles Reep futbolda ilk veri analizini yapalı 64 yıl oldu. Artık maçlar piksel piksel inceleniyor. Ama Ronaldo'nun gözyaşları gösterdi ki, insanlar oynadığı sürece futbol hesaplanamaz bir oyun
İLK AMA KUSURSUZ DEĞİL
Fakat "Hiç şaşmaz" dediği formülde zamanla defolar baş gösterdi. Uzmanlar hesapladı, bir futbol maçındaki aksiyonların yüzde 90'ı zaten en fazla üç pas içeriyordu. Dolayısıyla 'maksimum üç pas' teorisi ofsayta düşüyordu. Üstelik uzun top seyir zevkini de öldürüyordu. Nitekim Notthingham Forest'ın efsane menajeri Brian Clough yıllar sonra "Tanrı futbolun havada oynanmasını istese, gökyüzüne çim koyardı" diyerek buna işaret ediyordu. The Number's Game kitabının yazarı Chris Anderson'a göre ise Reep iyi bir matematikçi ama kötü bir analistti. Zira rakamlardan sonuç çıkarmak yerine onları, inandığı futbolu doğrulamak için kullanıyordu. Fakat tüm bunlar Yarbay Reep'in, futbolda bir devrimin fitilini ateşlediği ve veri analizinin 'babası' olduğu gerçeğini değiştirmeyecekti. Reep 2001'de, 97 yaşında ölene kadar 2 bin 200 kadar maçı analiz etti. 23 ayrı teknik adamla çalıştı. İngilizler'le özdeşleşen uzun top stratejisine 'meşruiyet' kazandırdı. Bugün Bayern Münich, Barcelona, Borussia Dortmund'un yaptığı bunaltıcı presi görse, göğsü kabarırdı. Yarım asırda pek çok takımı etkiledi. Misal, Norveç'i, İngiltere, Hollanda ve Polonya'nın olduğu grubu birinci bitirip 1994 Dünya Kupası'na ve FIFA sıralamasında iki numaraya taşıyan formül, İskandinav sosu katılmış Reep felsefesiydi.
DEĞİŞMEYEN TEK DEĞİŞKEN
Devir değişti... Reep'in 1958 Dünya Kupası finaline dair notlarını analiz etmesi tam üç yılını almıştı. Oysa günümüzde ilk yarının görüntülü analizi, devre arasında soyunma odasına yetişiyor. Oyuncu hareketleri saniyenin 10'da birlik diliminde kaydediliyor. Tüm büyük liglerde takımlar, veri analiz firmalarına küçük bir servet ödüyor. Ve artık biliyoruz ki, saniyede 5.5 metre ve üzeri hızda rakipten fazla koşan takım yüzde 80 kaybetmiyor ya da korner gollerinin yüzde 75'i içe falso verilen ortalardan geliyor. Transferden oyun planlarına kadar her detay böylesi verilere göre şekilleniyor. Fakat hâlâ bilgisayarların içinden çıkamadığı, rakamların kifayetsiz kaldığı bir 'veri' var: İnsan... Hafta içinde dünyada yılın oyuncusu seçilen Ronaldo'nun frikiklerinin saniyedeki hızı, Formula 1 arabalarından fazla. İspanya lig tarihinin en yüksek gol ortalaması onda. Ancak bu durdurulamayan makine bile ödül için kürsüye çıktığında gözyaşlarını tutamıyor. Yaşadığı baskı, yorgunluk gözlerinden boşalıyor. Ve o gözyaşları gösteriyor ki, barındırdığı tutku, dram, sevinç, öfke ve heyecan bu oyunu böylesine sihirli kılan. Ne altüst ettiği istatistikler ne de bir kerede 78 santim sıçraması... O gözyaşlarıdır asıl Ronaldo'yu zirveye çıkaran.
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut