Pazar 26.01.2014

Her evde bir lokumluk olmalı

The New York Times'ın tasarımlarına tam sayfa ayırdığı İrem Ertunga Bonfil, etnikle moderni harmanlayarak çeşitli objeler tasarlıyor

Geçtiğimiz aylarda The New York Times gazetesinde Türkiye hakkında makaleler yazan Susanne Fowler, lüks hediyeler ve lokumluk konusunu ele almıştı. "Güzel şeyler kimi zaman küçük paketlerde gelir" dediği yazısında lokumluğun önemini vurguluyordu. Yazıda kullanılan biraz etnik, biraz modern lokumluklar, kaseler, tepsiler birer natürmort tabloyu anımsatıyordu. İhtişamlı, nostaljik ama tüm bunların yanında günümüzden çizgiler de taşıyorlardı. Fotoğraflardaki objelerin sahibi, uzun yıllar babası Ertem Ertunga ile çalıştıktan sonra kendi tasarım markasını kuran İrem Ertunga Bonfil. Uzun yıllar Almanya'da yaşayan, ardından Viyana Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Dekoru ve Kostüm Tasarımı Bölümü'nde okuyan Bonfil, önce babasının yolundan gidip iç mimarlık yapmaya başlamış. Hastaneler, oteller, Libya'da, İran'da inşaatlarda çalışırken sıkıldığını fark edince de hep tutkusu olan obje tasarımına yönelmiş. Geçtiğimiz ekim ayında yarattığı markası Dot DesignStudio çok geçmeden The New Tork Times gibi de uluslararası bir gazetenin ilgisini çekmeyi başarmış.

TOPAÇLARDAN KASELER
İrem Bonfil'i farklı kılan hiç şüphesiz kullandığı malzemeler. Örneğin lake kaplı ve uzaktan bakıldığında mermeri andıran kaselerin ortasına Afganistan'dan getirttiği topaçları yerleştirmiş. Sadece kaselerde değil, peynir tabağı olarak da kullanılan tepsilerde de yine bu topaçlar karşımıza çıkıyor. Üstelik bazılarının üzerinde İbranice yazılar da var. Tepsilerin ayaklarıysa Özbek gelinlerinin takılarından yapılmış.
İyi aile kızlarının evleri
Lokumluklar, Bonfil'in markasında öne çıkıyor. Farklı farklı birçok lokumluk tasarlamış. Lokumluğunun önemini soruyorum, başlıyor anlatmaya: "Her 'iyi aile kızı'nın evinde lokumluk vardır. Kayınvalidem beni istemeye geldiğinde, bana lokumluk hediye etti. Bizim geleneklerimizde bu var. Belki şimdi diyetten ötürü çok lokum yemiyoruz ama mutlaka misafirlerimize çay ya da kahvenin yanında ikram ediyoruz. Bunun için de birçoğumuzun evinde adı 'lokumluk' olmasa da kapaklı, ufak kaseler vardır. Ben de bu geleneğin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum."
Kalaycılık gerçek bir zanaat
Bonfil iki kalaycı ustasıyla çalışıyor. "Alman Lisesi'nde okudum, sbizim okulun arka tarafı kalaycılarla doluydu. Kalay yaparken çıkan ses bende yer etmiştir. Şimdi oraları birer birer kapandı, tişörtçüler açıldı. İyi ustalar da artık kalmadı. Oysa bu, yaşaması gereken bir meslek. Düşünsenize, düz bakır bir levhayı veriyorsunuz ve usta ondan bir şaheser yaratıyor. Bu gerçek bir zanaat" sözleriyle el işçiliğine duyduğu hayranlığı dile getiriyor.
ABD'de satılıyor
Bonfil'in tasarımlarının hepsi el yapımı. Zaten çok sayıda üretemiyor. "Aynı nesneden 100 tane yapmam, ben istesem bile ustam yapmaz" diye anlatıyor. Tasarımları İstanbul'daki kimi mağazaların yanı sıra Chicago'da da bir hediyelik eşya mağazasında da satılıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.