'Denizlerin Everesti'nde bir Türk teknesi

Geçtiğimiz hafta Türk denizciliğinde yeni bir dönem açılıyor diye nitelendirebileceğimiz bir yelken haberi, gündeme bomba gibi düştü. Dünyanın beş okyanusunun geçildiği, dokuz ay azgın denizlerde gerçek bir yelken mücadelesine sahne olan Volvo Ocean Race'e (VOR) 2014'te bir Türk teknesi katılacaktı. Bu şaşırtıcı programı planlayıp uygulamaya koyan ise Alvimedica adlı Türk firmasının sahibi Cem Bozkurt adlı işadamımız. Bozkurt, birkaç yıldır Türkiye'de yapılan yat yarışlarında da Alvimedica adlı ekibiyle boy gösteriyor. Yurtiçi yarışlarda alınan başarılı sonuçların ardından hızla üst sınıfa geçip hedef büyüten Alvimedica, bu kez öyle bir sıçrama yaptı ki, bundan daha ötesi yok. Çünkü, bu kez katılacakları yarış, dünya yelkenciliğinde Volvo Ocean Race. Yani yelkenciliğin Everest'i... İlk etapta 20 milyon avroluk bir bütçe ayrılan VOR'un Türk teknesi Alvimedica'nın Çırağan Sarayı'nda yapılan tanıtımına VOR'un CEO'su Knut Frostad da katıldı. Toplantıda hedefini "İlk yıllarda dereceden önce, bu zorlu mücadeleyi kazasız belasız bitirmeyi planlıyoruz" diye açıklayan Cem Bozkurt, 10 yıllık bir program yapmış. Nihai hedef Türk yelkencilerinden oluşan bir takımla zirveye ulaşmak. Toplantıda bugüne kadar pek duymaya alışık olmadığımız şeyler peş peşe anlatıldı. Mesela, ilk günden itibaren son derece ciddi adımlar atılmış, kampanyanın başına America's Cup'ta şampiyon olmuş BMW Oracle takımının CEO'su Bill Erkelens getirilmiş. Bu konudaki tüm organizasyonları da o yapıyor. VOR, inanılmaz fizik gücü gerektiren bir mücadele. Bu nedenle de tecrübenin yanı sıra güç de gerektiriyor. Bu yarışın önemli özelliklerinden biri de ekiplerin çeşitli ülkelere mensup denizcilerden oluşması. Bir anlamda Şampiyonlar Ligi'ndeki takımlara benzetebiliriz. Bozkurt, yarışacak takımı 30 yaş altındaki yelkencilerden oluşturmayı düşünmüş. İlk yıl için Team Alvimedica, Amerikalı genç yelkencilerin ağırlıkta olacağı bir kadro ile yarışacak. Takıma katılmak isteyen Türk yelkenciler için nisan ayında bir seçme yapılacak. Gelgelelim, şu anda ülkemiz yelkencileri arasında okyanus yarışları deneyimi olanların sayısı bir elin parmaklarını bile geçmiyor. Bozkurt, takıma girecek Türk yelkencileri için uzun vadeli bir program hazırlamış. Genç yetenekli ve fizik gücü yüksek yelkencilerimizi seçip bu yarışa hazırlamak için özel bir program uygulayacak.
İSTANBUL'A GELECEKLER
Volvo Ocean Race'de yarışacak olan Alvimedica4 adlı tekne ve Team Alvimedica, haziran sonunda İstanbul'a geliyor. İstanbul Boğazı'nda ve Kalamış parkurunda 28-29 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek olan 'Cup'ışalım mı? Yat Yarışları'nda İstanbullular tekneyi ve ekibini yakından tanıyabilecek. Tekne, İstanbul'a gelmeden önce İtalya'ya uğrayacak. Ayrıca ya gelişte ya da dönerken mutlaka Hırvatistan'a da uğrayacak.
CEM BOZKURT
1.5 milyar insan bayrağımızı görecek
- Ekipte Türk olacak mı?
- Dokuz ay bir teknenin içindeki zorlu hayatı kaldırabilecek genç insanlara ihtiyacımız var. ABD'de yaşayan Moth Dünya Şampiyonu Bora Güları'yı düşünüyoruz ama 38 yaşında. Amacımız üç yıllık süreç içinde en az birkaç Türk gencini takıma kazandırabilmek. İdeal hedefimiz, tamamı Türk yelkencilerinden oluşan bir takım kurmak.
- Şu anda kimler var?
- All American Ocean Racing Team adlı 30 yaş altı çok genç bir ekiple yola çıkıyoruz. Hepsi üniversite mezunu ve ihtisas sahibi çocuklar. Hepsinin işi gücü var. Biz insanlara şunu göstermek istiyoruz; bakın daha 30 yaşın altında, iyi okullarda okumuş insanlar dahi dünyanın en 'uç' yarışına katılabilir ve bu yarışı tamamlayabilirler. Şu anda beş kişi kesinleşti. Toplamda 13 kişi olacak. Bir de basın mensubu var. Ancak onu VOR yönetimi belirliyor. Çünkü onun şartları da yarışçılardan pek farklı olmuyor yarış içinde.
- Yeni nesil VO65 tekneniz Türk bayraklı mı?
- Evet. Yarışa Türk teknesi olarak tescillenecek, Türk bayrağı da taşıyacak. Yarışı 1.5 milyar kişi izliyor. Herkes bir Türk teknesinin yarıştığını görecek.
- Sonbahara kadar başka yarışa girecek misiniz?
- Başka yarışlara girmeyi düşünmüyoruz. Birkaç defa Atlantik geçişi yapılacak. Zaten VOR'un yeni şartları arasında yarışa katılan takımların ikili ya da üçlü şekilde belli denemeler yapması yer alıyor.
- İstanbul bir gün duraklardan biri olabilir mi?
- Hatta belki de yarışın merkezi diyelim. Daha önce bu talebin VOR yönetimine gittiğini biliyorum. Ancak o sunumlar yeterli olmadı. Tabii ki İstanbul'u yarışın içinde istiyoruz. Knut'a (Frostad) da bu arzumuzu ilettik. Onlar da istiyorlar ama Alvimedica'nın tek başına bunu yapması zor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, Spor Bakanlığı'nın buna evet demesi gerek.
KNUT FROSTAD
Ülkenizin durak olmasını istiyoruz
46 yaşındaki Volvo Ocean, Race'in CEO'su Knut Frostad aslında bir Volvo Ocean Race veteranı. Bugüne kadar bu yarışla dünyanın etrafını tam dört kez dolaştı. 2008 yılından beri Frostad artık bir yarışçı değil organizasyon ekibinde. Çırağan Sarayı'ndaki toplantıda konuşan Frostad Volvo Ocean Race için "İnsanın doğayla mücadelesinde son nokta" diyor. Frostad, Türkiye'nin ilk kez Volvo Ocean Race'e katılmasından dolayı çok memnun olduklarını söylüyor ve "Türkiye'nin Volvo Ocean Race filosunda yer alması, bu işe başladığımdan beri beni en çok heyecanlandıran katılım oldu" diyor.
Volvo Ocean Race tarihindeki ilginç olaylar
Volvo Ocean Race, dünyanın beş büyük okyanusunda toplam 40 bin deniz milinin kat edildiği bir yarıştır. Whitebread adıyla başlayan sonra Volvo Ocean Race adını alan ve yaklaşık dokuz ay süren bu büyük yelken mücadelesinde, yarışan tekneler birbirleriyle eş özelliklere sahip. Tüm kıtalardaki 10 farklı limana uğrayacak bu yarışta, son sözü hep 'deniz ve rüzgar' söyler. Bu nedenle de insan faktörünün ve onun doğayla verdiği mücadelenin sembolü olan VOR, yelken yarışçılığının Everest'i olarak tanımlanıyor. Bu yarışın tarihinde bazı ilginç olaylar da var:
1981-1982: İtalyan takım Vivanapoli birinci ayağın finişi olan Cape Town'a, diğer teknelerden sekiz gün sonra ulaşabildi. Çünkü ekip bir Angola savaş gemisi tarafından alıkonulmuştu. Gerekçe ise vizelerinin olmamasıydı.
1985-1986: Duran Duran'ın solisti Simon Le Bon, Drum teknesiyle yarışa katıldı ve üçüncü oldu. Le Bon ve ekibi, yarışa hazırlık sürecinde Fastnet adlı başka bir yarışa da katıldı. Fakat bu yarış sırasında salması düşen tekne alabora oldu. Ekip de ters dönen teknenin üstünde kurtarılmayı bekledi. Bu yarıştan itibaren Simon Le Bon 'Rock Star Sailor' olarak anılmaya başladı.
1993-1994: Fransız teknesi La Poste beşinci ayağın start aldığı Uruguay'ın Punte de Este Limanı'ndan eksik ekiple ayrılmak zorunda kaldı. Çünkü ekipten dört kişi kaldıkları evi soymaya çalışan hırsızı dövmekten gözaltına alınmıştı.
1989-1990: Tracy Edwards, yarış tarihinin sadece kadınlardan oluşan ilk takımını kurdu. Takımın adını Maiden (Bakire) koydu. Memleketleri Southampton'a geldiklerindeyse 250 bin kişi onları karşılamaya gelmişti.
2002-2003: Amer Sports One'ın skipper'ı Grant Dalton, kadınların yer aldığı Amer Sports Too tarafından herhangi bir ayakta geçilirse, memleketi Auckland sokaklarında çırılçıplak koşacağını iddia etti. Ancak olan oldu, Dalton ve ekibi Gothenburg-Kiel ayağında kadınlar tarafından geçildi. Ama o sözünde durmadı.