Göksu kıyısında Çerkez ziyafeti

Kafkas toplumlarının yemek kültürleri nice törensel sofra ritüelleriyle dolu. Anadoluhisarı'nda, Göksu deresi kıyısındaki Kubina Restaurant'a geçen hafta sonu iki arkadaşımla Çerkez yemekleri yemek üzere giderken bir kez daha bu hoş gelenekleri andım. Kafkas asıllı bir kişi tarafından işletilen bu oldukça yeni restorana Karaçay Çerkez Cumhuriyeti'nde Abazalar ve Adigeler'in birlikte yaşadığı 13 köyden biri olan Kubina adı verilmiş. Havalar ılık geçse de, dere kenarında oturmaya cesaret edemedik. Kapalı kısmın alt katında cuma ve cumartesileri konser düzenleniyor, her seferinde farklı bir grup ya da sanatçı sahne alıyormuş. Biz sadece yemek yiyeceğiliz için üst katta bir masaya yerleştik. Burası Çerkez restoranı gibi görünse de Kafkas spesiyaliteleri dışında başlangıçlar, salata, pizza, makarnalar, ızgara etler, dünya mutfaklarından yemekler açısından da oldukça zengin. Yine de biz Çerkez menüsünden seçim yaptık. Çok makul fiyatlardan başlayan listeden de birer kadeh şarap söyledik.
PORSİYONLAR ÇOK BÜYÜK
Önden cevizli acuka ve iki çeşit Çerkez peyniri geldi. Acuka genellikle adına yakışan acılıktadır. Burada tattığım acı. sevmeyenleri mutlu, sevenleri ise mutsuz edecek cinstendi. Ardından ortaya diğer yemekler dizildi. İtalyan raviolisi büyüklüğünde, sosla lezzetlendirilmiş, Pishalve dedikleri bir tür mantı servis edildi. Biri barbunya ezmesi, cevizle doldurulmuş, üzerine ince kıyılmış, Çerkez usulü kurutulmuş et ve sos gezdirilmişti. Ötekinin içi kıymalıydı, üzerine sarımsaklı domates sos gezdirilmişti. İkisi de kusursuzdu. Birer tabak, etli ve tavuklu olmak üzere Şıps Basta dedikleri ana yemek geldi. Şıps, un, tereyağı ve sütle yapılan çok koyu olmayan bir beşamel sos. Basta ise mısır unlu bir tür bulgur pilavı. Basta halka şeklinde tabağı çevreliyor. Ortasına Şıps sosu içinde et ya da tavuk parçaları serpiştirilmiş. Ben tavuklusunu daha çok beğendim. Köy tavuğu hemen fark ediliyordu. Kubina'nın porsiyonları aşırı büyük. Tatlı yiyemediğimiz gibi yemekleri de bitiremedik. Kahvelerin ardından 175 TL hesap ödeyip ayrılırken Ezginin Günlüğü grubu tıklım tıklım salonda müzik ziyafetini sürdürüyordu.