Futbolun 'Kazablanka'sı 1000 yaşında

O paytak adımlarında gizliydi sihri... Umursamaz, gamsız hallerinde, ufak tefek çelimsiz bedeninde... Sahada olduğunu unuturdunuz bazen. Anlamazdınız hangi ara vurdu o voleyi, hangi ara maçı çevirdi. Hızlı değildi Alex. Ama benim diyen sprinterden hızlı koşardı aklı. Laf aramızda kötü oynadığında pek de çekilmezdi. Hepi topu tek göz ev kadar alanda oynardı ama öyle bir dekore ederdi ki o alanı, kendini sarayda sanırdı tribünlerde 50 bin kişi.
Aslında tipik bir oyun kurucu değildi Alex. Londra'ya heykeli dikilen Arsenal'in unutulmaz Hollandalı 10 numarası Bergkamp'ın kendini tanımladığı gibi daha çok bir "gölge forvetti". Kabul; sert, kırıcı, hız bağımlısı futbola pek uygun değildi donanımı. Ama sahada en zor olanı öylesine basit gösterirdi ki "Ne var ki bunda ben de yaparım" derdiniz izlerken. 10 numaraların efsanesi, vatandaşı ve idolü Zico tam da böyle tasvir etmişti zaten yetenek denen şeyi... "Zoru kolay yapandır teknik oyuncu" demişti.
FUTBOLUN ESTETİK CERRAHLARI...
Hafta içinde 1000'inci maçına çıktı Alex de Souza. Bir de gol attı. O, yeşil sahalarda 10'lardan kalan son birkaç örnekten biri. Hızla tükeniyor nesilleri. Tüm yaratıcılıklarına rağmen takımlarını tek bir formasyona mahkûm eden, onların yerine koşup adam kovalayacak 'hamallara' mecbur bırakan futbolun 'estetik cerrahları'nın pek kalmadı üst düzey rekabette yeri. Maradona, Zidane, Laudrup, Rui Costa, Hagi gibi Tanrı'nın yeryüzüne futbol oynasınlar diye yolladığı sihirbazların üzerine artık perde kapanıyor. Sistem sihirbazları emekli ediyor .
Başka bir tempo hâkim artık futbola. Zaman-mekân denklemi olabildiğine acımasızlaştı. Buna göre şekilleniyor yeni sürüm 10 numaralar da. Sadece vizyon ya da teknik yetmiyor. Yüksek güç ve devamlılık istiyor. Safkan 10 numara Mesut Özil'in yetenekleri dahi İngiliz liginin yıpratıcı temposunda, ağır maç takviminde erozyona uğruyor.
Artık 10 numara dediğin çok yönlü olacak. Pres de yapacak. Sahanın kenarlarını da kullanacak, markajcısını tatile götürüp arkadaşlarına alan da açacak. Kısacası hafta içinde Şampiyonlar Ligi'nde Arsenal'e sahayı dar eden Bayern Münich'in yıldızı Kroos gibi olacak. Londra'da oyunu domine etti 24 yaşındaki Alman. Tek başına neredeyse Arsenal kadar pas yaptı (150-144). Önce rakip kalecinin atıldığı pozisyonu hazırladı sonra da geçen sene olduğu gibi bir füzeyle kilidi açtı. Maçın kaderini çizdi.
Topsuz oyunda da var... Maç başına 1.8 ikili mücadeleye giriyor. Savunmanın önünde de oynuyor forvetin arkasında da... Önde oynarken merkeze gelip sayısal fazlalık sağlıyor. Sonra bir bakıyorsunuz soluğu forvetin yanında alıyor. En büyük avantajı taktik zekası... Nasıl alan boşaltacağını, o alanları nasıl kullanacağını çok iyi seziyor.
HİÇ ESKİMEYEN KLASİK...
İngiliz futbol yazarı Jonathan Wilson boşuna "Mesut 10 numaraların bugünüyse, Kroos yarınıdır' demiyor. Yakın geleceğin orta saha prototipi Toni Kroos... Asist, pas, şut, güç, çok yönlülük... Futbolun, farklı silahlarla donanmış 'Iron Man'i... "Demir Adam" gibi bir görsel efekt harikası...
Alex ise onun yanında nostaljik siyah beyaz bir film kalıyor belki. Çok sevdiğimiz, tadı damağımızda kalan bir klasik... Her tür efektten uzak saf "oyunculuğa" dayalı onun filmi. Evet, Iron Man gibi tempolu, yüksek maliyetli gişe filmlerinin devri artık. Ama hangisi verebilir, 70 yıl sonra bile Kazablanka'dan aldığınız o lezzeti?
degerlibulent/twitter.com