Pazar 09.03.2014
Son Güncelleme: Pazar 09.03.2014

Siyasetçinin boy gösterdiği dijital meydan: Sosyal medya

30 Mart seçimlerinin eli kulağında. Tüm adaylar canla başla seçmene ulaşmaya çalışıyor. Bayraklar, flamalar, seçim otobüsleri her yerde. Ekipler neredeyse mahalle mahalle dolaşıyor, oy istiyor. Bu seçimlerde siyasetçilerin boy göstermek zorunda olduğu bir başka alan daha var; sosyal medya. Klavye başında da kıran kırana bir mücadele var. Peki kim faal, kim değil?

2008 yılında ABD seçiminden başkan olarak çıkan Barack Obama 16 milyon dolarlık seçim bütçesinin 8 milyon dolarını sosyal medya için harcamıştı. Yapılan çalışmalar gösterdi ki Obama aldığı oyların yüzde 8'ini sosyal medya üzerinden yaptığı çalışmayla kazanmış. 2008 seçiminde Obama özellikle sosyal medya kullanıcısı gençlerin oylarını almayı başardı. 2012'de ise seçim günü Obama'nın sosyal medya ekibi Twitter üzerinden 32 milyon içerik paylaştı. Seçim sonuçları netleştiğinde ise 250 binden fazla fotoğrafla zafer kutlandı. O günlerden beri sosyal medya kullanımının adeta patlamasıyla hiçbir politikacı sosyal medya gerçeğini göz ardı edememeye başladı. 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere sayılı gün kaldı. Türk siyaseti için sosyal medya yeni bir arena gibi. Belki Obama kadar değil ama bizim politikacılarımız da sosyal medyaya ısındı. Önümüzdeki seçimler için Türk siyasetinin yükselen sosyal medya ile ilk imtihanı diyebiliriz aslında. Adaylar bayrak, flama, seçim otobüsleri gibi geleneksel seçim araçlarını kullanıyor, mahalle mahalle gezip propaganda yapıyor; bir yanda da oluşturulan sosyal medya ekipleri klavye başında seçmenin nabzını tutmaya çalışıyor. Fakat sosyal medya üzerinden siyaset yapmak göründüğü kadar kolay değil. Kaş yapayım derken göz çıkarmak da var işin içinde. Elbette sosyal medyayı etkin ve iyi kullanan politikacıların yanı sıra doğru kullanamayan ya da kullanmayan da var. Uluslararası Sosyal Medya Uzmanları Derneği Pazar SABAH için İstanbul belediyelerini mercek altına aldı, 'Kim sosyal medyayı nasıl kullanıyor?' sorusuna yanıt aradı. Ayrıca sosyal medya uzmanlarına, akademisyenlere 'sosyal medya ve siyaset ilişkisini' sorduk. İşte seçimlere hazırlanan siyasetçilerin sosyal medya karnesi.
Prof . Dr. Aslı Tunç Bilgi Üniversitesi Medya bölüm Başkanı
GENÇ SEÇMENİ SANDIĞA ÇEKİYOR
"Sosyal medya artık seçmeni slogana dayalı klasik seçim kampanyalarından ziyade görüntülerin konuştuğu bir platforma çekiyor. Bu noktada en büyük amaç genç seçmeni harekete geçirmek. Facebook'tan kaçan genç seçmen Instagram ve Vine gibi görsel ağırlıklı platformlarda yakalanmak isteniyor.
AÇIK VEREBİLİRSİNİZ
Sosyal medyanın en büyük başarısı, siyasetçilerin tek yönlü mesaj iletimine son vermesi. 20. yüzyılın kitle iletişim modelleri çok demode kaldı. Yeni bir siyasal diyalog alanıyla karşı karşıyayız. Yani yurttaşların dolaysız olarak politik temsilcilerine ulaşabilmesi, şikayetini ya da desteğini iletmesi sağlıklı demokrasi için müthiş bir ortam sunuyor. Siyasetçi sosyal medyayla mesajını anında ve dev bir bütçeye gerek kalmadan iletebiliyor. Ancak sosyal medyanın politikacıların açıklarını da, başarılarını da orantısız olarak büyüttüğünü ve balon haline getirdiğini de söyleyebiliriz. Viral olarak hızla yayılan video görüntüleri, fazla düşünülmeden atılıvermiş bir tweet, bazen kampanyaya umulmadık zararlar verebiliyor. Bu nedenle bu mecranın son derece kontrollü ve profesyonelce yönetilmesi şart. Türkiye'de bir sosyal medya kullanan dinamik genç bir kesim var. Özellikle sosyal medya bu kitleye yeni bir muhalefet ve katılımcı demokrasi alanı açıyor. Ancak yaşlı seçmenin çoğunlukta olduğu Avrupa ülkelerinde sosyal medya istenilen etkiye ulaşmıyor. Böyle toplumlarda sosyal medya sadece genç seçmeni sandığa çekme stratejisinin bir aracı olarak kullanılıyor."

İSMAİL HAKKI POLAT Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi
SİYASİLERİN YUMUŞAK KARNI OLABİLİR
"Adaylar seçmenlerle seçim döneminde daha yoğun iletişime geçiyor. Oysa sosyal medya ya da daha doğrusu yeni medya sayesinde zaman kısıtlaması ortadan kalkıyor. Adaylar seçmene sürekli ve kesintisiz olarak ulaşabiliyor. Bu işin içinde sadece Twitter yok, bloglar ve çeşitli uygulamalar var. Yanılmıyorsam 25-30 milyon seçmen var. Seçmenlerin yaklaşık yüzde 60'ı yeni medya kullanıcısı. Bu nedenle kalan yüzde 40 için adaylar bayrak asmak, kapı kapı dolaşmak gibi geleneksel yöntemleri kullanmak zorunda. Yeni medya önümüzdeki yıllarda daha etkili bir belirleyici olacak. Bu mecradaki içerikler gerçek anlamda insanları etkiliyor. Türkiye'de maalesef yeni medya içinde belirgin bir kuşak çatışması var. Açıkçası çoğu politikacımız bu mecraya inanmıyor. Kimisinin yapay iletişim aracı olarak gördüğü yeni medya araçları adayların yumuşak karnı haline gelebilir. Yeni medyada dikkat edilmesi gereken unsur elbette kirli bilgi. Genç kuşak yeni medyayı hızlıca benimsedi ve kendi yaşam alanına çevirdi. Bir yaşam alanında iyi şeyler olduğu gibi dedikodu, yalan gibi kötü şeyler de olur. Tek farkı gerçek yaşam alanında sayılı kişiler arasında bu etkileşimleri gerçekleştirirken, dijital mecralarda bu etkileşimler binlere, hatta milyonlara ulaşıyor. Manipülasyona ve kaos ortamına kolayca sürüklenebilecek bir ortam. Üstelik ağır iddialar ortaya konurken bu iddialar pervasızca konuşuluyor ve bu bir tehdittir. Bunlara rağmen inanıyorum ki sosyal medya insanların bilgilerini doğru yaydığı ve kullanıcıların güvendiği bir alana gidecek. Seçmenlere önerimse içerikleri teyit etmeden galeyana gelmemeleri. Bilinçli bir yol izleyerek oy verirken deneyim ve vicdanın ışığında bir yol izlemeliler."
İÇTEN OLUN: Seçmenler adayın attığı tweetleri samimi bulmaz ve inanmazsa güven kaybına uğrayabilir.
ÖZÜR DİLEYİN:
Hata yaptıysanız, takipçilerinizden özür dileyin. Toplumumuz hatasını anlayan ve özür dileyen insanları takdir eder.
TUTARLI OLUN: Tutarlılık yeni medyada gerçekten çok önemli bir unsur. Oluşturduğunuz içerik herkese ulaşıyor ve istenildiğinde o içeriğe ulaşılabiliyor. Bir dediğiniz bir dediğinizi tutmazsa anında insanlar bunu kanıtlayabilir durumda.
SAYGIN OLUN: Saygınlık ve itibar çerçevesinde içerik oluşturmalı ve öne çıkmayı bilmelisiniz.
SAİD ERCAN Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED)
BÜYÜKŞEHİRLERDE TWITTER, ANADOLU'DA FACEBOOK ÖNDE
"Bu seçimde sosyal medya diğer seçimlerde hiç olmadığı kadar fazla kullanılıyor. Sosyal medya ile birlikte artık siyasetçiler için sokaklardaki duvarlara afiş asmanın yerine sosyal medyadaki duvarlara ismini yazdırmanın daha önemli olduğu bir döneme girildi. Birçok aday da sosyal medyanın sadece Twitter'dan ibaret olmadığını anladı. Bazı seçmene Instagram, bazılarına Facebook, bazılarına Foursquare, YouTube, Google Plus, Slideshare ya da Linkedin'in daha sempatik gelebiliyor. Tüm sosyal ağlarda olmak adaylar için olmazsa olmaz şart. Sosyal medya mecralarında yer alan, resmi web sayfasını veya blogunu açmış, bunu kamuoyuna duyurmuş siyasetçiler genç seçmenler tarafından daha çok seviliyor. Hem adayların açıklamalarını, fotoğraflarını anında sosyal medyaya yansıtacak hem de gelen sorulara anında cevap vermek için bir sosyal medya ekibi mutlaka bulunmalı. Artık anında cevap isteyen seçmen, oy vereceği adayın Foursquare aracılığıyla nerede olduğunu öğrenip oraya gitmek de isteyebilir. YouTube kanalından videolarını seyretmek de.
GÖNÜLLÜ EKİP DAHA SAĞLIKLI
Siyasetçiler, sevenlerinden oluşan gönüllü bir sosyal medya ekibi de kurabilir, bunlara eğitim aldırabilir bizce de bu yöntem çok daha sağlıklı çünkü gönüllü ekip adayı daha iyi tanıdığı için özverili çalışma ortaya koyabilir. Adaylar sosyal ağlarda muhakkak olmalılar. Sosyal medya başarısı sadece takipçi sayısı ile ölçülmeye başlanıyor oysa etkileşim içinde olduğunuz takipçiler çok daha etkilidir. Bazı adayların sosyal medya yöneticilerinin takipçi satın aldıklarını duyuyoruz, hatta sahte hesaplardan, botlardan Twitter'dan TT(trend topic) yaptırılıyor bu da maalesef adayın, online itibarına ve kişisel markalaşmasına zarar veriyor. Uluslararası Sosyal Medya Derneği Nisan 2013'te bir rapor yayınlamış meclisin Twitter karnesini çıkarmıştı, orada yüzde 50 oranında vekilin Twitter hesabı vardı parti bazında da yine vekillerin yüzde 49'unun Twitter'da resmi hesabı vardı. Gezi olaylarından sonra bu oran yüzde 95'lere kadar çıktı. Siyasetçinin bir sosyal ağı muhakkak kendisinin kullanması gerek. Bu Facebook olabilir, Twitter olabilir, kendi kullandığını da duyurmalı, sosyal medyadan seçmenlere kulak vermeli. Seçmenin sosyal medya duvarına sarkan, takip alanına ilk giren aday her zaman bir adım önde olacaktır. İzmir, İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerde Twitter, Anadolu'da Facebook seçim kampanyalarında etkin bir şekilde kullanılıyor."
TANYEL YILMAZ MTM Medya Takip Merkezi Genel Müdür Yardımcısı
TURGUT ÖZAL SEÇMENİ EKRANDA YAKALADI
"İnsanların toplumsallaşması ve siyasallaşması sürecinde sahip olunan iletişim teknolojisi her zaman için kazananı belirledi. Eskiden davullu tellal çıkarırdı muktedirler; artık herkes tellal çıkarabiliyor. Dönemsel olarak gazeteleri, sonra radyoyu en iyi kullanan adaylar ABD seçimlerinde başkan olmayı başardı. Türkiye'de de Turgut Özal, 1983 seçimleri öncesinde TRT'deki yayında en iyi performansı göstererek hiç kimsenin şans vermediği parti olarak sürpriz yaptı. Gülümsedi, projeler konuştu ve rakiplerine göre halka daha sıcak mesajlar verdi ve siyah-beyaz TV ekranından halkı yakalamayı başardı. Sonrasında da ekranı çok sevdi ve bu anlamda büyük yatırımlar yaptı. Bence Türkiye'de bu seçimleri sosyal medyayı en iyi kullanan parti ya da adaylar kazanacak.
İTİBAR ÇOK ÖNEMLİ
Mesele 6 bin ya da 9 bin kişilik sosyal medya orduları kurduğunu ilan etmek değil, zira bu gerçek olamayacak bir kurgu... Tek kişilik ama doğru bir sosyal medya kadrosu yeri geldiğinde 5-10 bin kişilik kadrolardan iyi iş çıkarabilir. Sosyal medyada itibar önemli; siz kimleri- kimler sizi takip ediyor? İşbirliği yapılan sosyal medya şirketlerinin iyi seçilmesi gerekiyor. Bu şirketler takipçi sayısını yükselteyim derken bir anlamda doping yapıyor ve hesabınız yumurta sepetine dönüyor. Kendi kendinize, üstüne bir de para ödeyerek sanal bir dünya içinde bir dev aynası efekti yaratıyorsunuz. Siz sanıyorsunuz ki gönderdiğiniz mesaj milyonlarca kişiye ulaştı; oysa dönüp arkanıza baktığınızda her biri aynı ajans tarafından üretilen yumurta ordusu var. Süreci profesyonelce yürütürken, paralı askerlerden oluşan ordular değil gerçek savaşçılara gereksinim var."
YATIRIM YAPIN: Sokakları boş yere afişlerle, bayrak ve konfetilerle kirletmeye gerek yok. O bütçenizi sosyal medyaya akıtın.
DOĞRU İNSANLARLA ÇALIŞIN: Sosyal medya popülasyonuna kendilerini, projelerini iyi anlatabilsinler. Ve elbette sosyal medya stratejilerini genel yaklaşımları ile uyumlu olarak yaşama geçirecek kişiler ya da şirketlerle çalışmalarında yarar var...
MESAJLARA GERİ DÖNÜN: İnteraktiviteyi iyi kullanın. Kısa sürede size gelen mesajlara geri dönüş yapın. Bu geri dönüşler samimi ve net olmalı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.