'Suriye halkı memleketinde göçebe hayatı yaşıyor'
51 gün önce Suriye'den Türkiye'ye sığınan Suriyeli Mustafa ailesi milyonlarca Suriyeli sığınmacı aileden biri... Dokuz kişilik aile İkitelli'de bir evde yaşıyor
CANIMIZI ZOR KURTARDIK
Eve konuk olduğumuzda misafirperver bir aileyle karşılaşıyoruz. Uzun zamandır kapılarının çalınmadığı çok belli. İnanılmaz mutlu oluyorlar. Kısa bir sohbetten sonra aile reisi Yasin Mustafa'ya (52) Suriye'deki savaş öncesi hayatlarını sorduğumuzda ağlayarak anlatmaya başlıyor: "Bir fabrikanın güvenlik görevlisi olarak çalışıyordum. Yedi kişilik huzurlu bir aileydik. Dara'da savaş başlayınca ilk zamanlar bizim bulunduğumuz Halep'e göçler oldu. Ama savaş şehirden şehre yayılınca bu sefer tersine göç olmaya başladı. Köylerde çatışma başlayınca şehre, şehirde çatışma başlayınca köylere gidiyorduk. Can güvenliğimiz yoktu. Halep'te çatışma ulaşınca biz de köylere akın ettik. Okullarda, çadırlarda kalmaya başladık. Savaş hayatımızı alt üst etti. Katledilen insanlar, ölen çocuklar, yıkılan hayaller... Ülke içinde işte böyle bir göçebelik hali yaşıyorduk. Canımızı, hanımlarımızı, çocuklarımızı korumak için göç etmekten başka çaremiz yoktu."
İNSANLAR ŞANS ESERİ YAŞIYOR
Tüm akrabaları Suriye'de Mustafa ailesinin... Herkes darmadağın olmuş. Akrabalarının çoğu iç savaşta ölmüş. Yasin Mustafa şans eseri hayatta kaldıklarını anlatıyor: "Amca oğlumu İstanbul'a gelmeden önce uçaktan atılan varil bombasının (içerisine metal parçalar ve patlayıcılar konularak atılan bomba) eve düşmesi sonucu kaybettik. Halamın oğluysa yatsı namazı için gittiği camide secde ettiği sırada füze parçasının başına isabet etmesi sonucu can verdi. Suriye'de insanlar şans eseri yaşıyor. Her an bir bomba, bir mermi ile ölebilirsiniz." İç savaş ruh dünyasını çok etkilemiş Yasin Mustafa'nın... Savaşın kendisini ve ailesini nasıl etkilediğini şöyle anlatıyor: "Savaş bitirdi bizi... Yıllarca çalışıp çabalayarak elde ettiğim her şeyi yok etti savaş. Hiçbir şeyim kalmadı. Yaşayan bir ölü gibiyim. Soruyorum; kim ülkesini terk etmek ister ki? Şu an savaş bitsin geri dönerim. Çadırda bile otururum." Eşi Ahlem Ömer sözü alıyor: "Hayalimiz kızımız Büşra'yı okutmaktı, savaşla birlikte cehennem gibi oldu hayat. Umudumuz kalmadı. O bombalar, o kurşunlar bizim hayallerimize sıkıldı. Küçük kızım uçak sesi duyunca bana sarılır, ağlardı. Bütün umudum onları korumaktı. İstanbul'a sırf çocuklarımız için geldik."
UÇAK SESİNDEN KORKUYORLAR
Ailenin büyük kızı Faten Ömer (25) ile eşi Ahmet Ömer'in (32) iki çocukları var. Ahmet Ömer Suriye'deki savaşın son dönemde daha da korkunç bir hal aldığını, Halep'in artık hayalet bir şehir olduğunu anlatıyor: "Füzeler Halep'e daha da çok düşmeye başladı. Gözlerimin önünde 30 metre uzağımda arkadaşım füzenin isabet etmesi sonucu öldü. Onu gördükten sonra artık burada yaşanmaz dedik. Şans eseri hayattayız. Her an her şey olabilir Suriye'de. Ölümü bekliyorduk üç yıldır." Çiftin çocukları Raşit (4) ve Zeynep (2) füze saldırılarının sesi yüzünden uzun süre hasta yatmış. Uçak sesi duyduklarında korkudan çığlık atıyorlar. Ve hâlâ uyuyamıyorlar.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde