Pazar 30.03.2014
Son Güncelleme: Pazar 30.03.2014

100 yıldır yaşatılan markalarımız

Cemilzade'den Pandeli'ye, Güllüoğlu'ndan Yeni Asır gazetesine... Kuşak boyunca aileden aileye geçerek yaşatılan markalarımız... 100 Yıllık Markalar Derneği Başkanı Barış Cemilzade'ye göre de hepsini birer kültürel mirasımız olarak korumalıyız

Yurtdışına gittiğimizde yenileri kadar mutlaka o şehrin tarihi kafelerini, pastanelerini ve restoranlarını da keşfetmek ister, bizi geçmişe götürecek izleri ararız. Gördüklerimiz karşısında etkilenmemek, yüzyıllardır aynı kaliteyi, özeni ve tadı koruma çabalarına özenmemek mümkün değildir. Türkiye'de de yaşatılmayı başaran markaların artması hayaliyle İstanbul'da ve diğer şehirlerimizde bu kaliteyi ararız. Turistler de İstanbul'da Kızkulesi, Kapalıçarşı, Aya Sofya gibi şehrin tarihi dokusunu yaşatan eserlerimizin yanı sıra birkaç yüzyıllık tatları arar. Ne mutlu bize ki az sayıda da olsa dört-beş nesildir aynı ailenin üyeleri tarafından yaşatılan, kalitelerinden taviz vermeyen markalarımız var.
EMİN OLMAK İÇİN LOGO ARAYIN
Tabii gerçekten 100 küsur yıllık olanlarını, sahtelerinden ayırt edebilmek hiç kolay değil. Dükkanların tabelalarının aldatıcı olabileceğini, ciddi bir kontrol mekanizmasının olmadığını tahmin edebiliriz. Böyle bir karışıklık içinde Türkiye'de yüzyıllık marka olma bilincini yükselterek, ülkemizde de kalıcı marka sayısının artışına katkıda bulunmak için 2012'de kurulan Yüzyıllık Markalar Derneği, imdadımıza yetişti. Dernek hem nitelikli marka yaratılmasını teşvik etmeye önem veriyor hem de yüzyıllık olmayı hedefleyenlere örnek oluyor. Bir buçuk yılda 23 üyesi olan derneğin başkanı Barış Cemiloğlu 38 yaşında ve lokumları, akide şekerleriyle ağız tadımızı zenginleştiren Cemilzade markasının da dördüncü kuşak temsilcisi... Cemiloğlu, dünyadaki 100 yıllık markaların altın değerinde olduğunu, Türkiye'de de bu değeri korumaya kararlı olduklarını vurguluyor: "Markalarımız, somut olmayan kültürel mirasımızın parçaları, bulunduğu şehrin temsilcileridir. Şehirler ve ülkeler, markalarıyla markalaşır. Her markanın kendilerine ait hikayeleri vardır ve bunların yaşatılması ortak kültürün korunabilmesi adına şarttır. Bu dünyada böyle ama bize ait gelenekler, binalar ne yazık ki birer birer yok oluyor. Genç kuşaklara bunları tanıtmak ve yaşatmak için çaba göstermeliyiz. Bir markanın ciro olarak çok büyümesindense kalitesini koruyarak yaşatılması daha değerli bir amaç." Derneğe üye olmak isteyenlerden kuruluş tarihlerine dair bir belge ya da tanıklık isteniyor. Bir belge yoksa, aile soy ağacına başvuruluyor. Dernek isteyen markalar için araştırma yapıyor. 100 yıllık markalar, güvenilirlik adına derneğin logosunu taşıyacak.
130 YILDIR LOKUM VE ŞEKERLEME KÜLTÜRÜNÜ YAŞATAN: CEMİLZADE
Tarihe 'şekerci, bestekar, hafız ve udi' olarak geçen Cemil Bey, 1883'te 16 yaşındayken musiki eğitimi alırken İstanbul Şehzadebaşı'nda ilk şekerci dükkanını açtı. 20 yaşında İstanbul'un en ünlü udilerinden biri oldu ve birçok besteler yaptı. Bu sayede 1898'de Mızıka-i Hümayun'un Türk Musikisi Bölümü'nde ud sanatkarı ve hocası oldu. Cemil Bey'in müziğinin ve şekerlemelerinin ünü İstanbul sınırlarını aştı. 1909'da, Mısır Mahkeme Reisliği'nden emekli olan Salih Paşa'nın daveti üzerine ailesiyle Mısır'a gitti. Kahire'de saray mensuplarına ud ve musiki dersleri verirken oğlu Mehmet Ali ile şekerciliği devam ettirdi. Mısır'da 19 yıl yaşayan ve 50'den fazla beste yapan Cemil Bey 61 yaşında öldü. Oğulları Mehmet Ali ve Nurettin Beyler 1937'de Türkiye'ye dönerek babalarının mesleğini kaldığı yerden sürdürdüler.
PANDELİ LOKANTASI
Pandeli Çobanoğlu, Niğde doğumlu Rum kökenli bir Türk vatandaşıdır. Çocuk yaşta Çukurhan'da babasının yanına gelir, bulaşıkçılık ve sonra köfte piyaz ile lokantacılık serüveni başlar. En son Çömlekçiler'de mum ardiyesini lokantaya çevirir. Lokantası herkesin sevdiği bir mekan olur. Atatürk de sık sık gelir. Balkan Savaşı ve ardından I. Dünya Savaşı şartlarıyla baş edemeyerek Niğde'ye döner. Savaştan sonra İstanbul'a gelir ve tekrar lokanta açar. II. Dünya Savaşı'ndan sonra rahatlama sürecine girilmişken 6-7 Eylül olaylarında Pandeli'nin mekanı da tahrip edilir. Sonra Mısır Çarşısı'ndaki yerini açar.


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.