Ne yersen bebeğin de o olur

Hamilelik dönemi ve doğuma ilişkin gelenekler ve inanışlar ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de oldukça renkli bir tarihi geçmişe ve bilgeliğe sahip. İngiliz yazar Brigid McConville'in geçtiğimiz günlerde yayınlanan kitabı On Becoming a Mother (Anne Olmak Üzerine) bu zengin geçmişe ışık tutuyor.
ÇEKİRGE VE BALIK KAFASI YASAK
Uganda'da hamile kadınların ülkede popüler bir atıştırmalık olan çekirge yemesi adeta bir tabu. Bu tabunun altında yatan sebep çekirge yenmesi halinde doğacak bebeğin de çekirgeye benzeyeceğine olan inanış. Benzer bir korku nedeniyle Moldova'da da balık kafası hamilelerin beslenme menüsünden çıkarılmış. Çin'de köpek eti yemenin çocuğu ısırmaya meyilli yapacağı düşünülürken Malawi'de halkın büyük bir kısmı hamileyken yenen yumurtanın bebeğin kafasının oval olmasına neden olacağına inanıyor.
AĞLATAN SUMA GÜREŞÇİLERİ
Bir Japon atasözü şöyle der: "Ağlayan bebekler çabuk büyür." Bu yüzden her yıl Hiroşima'da bir festival düzenleniyor. Bu festivalde gerçekleşen 400 yıllık bir geleneğe dayanan yarışmada henüz 1-2 yaşındaki bebekler iki farklı suma güreşçisinin kucağına veriliyor. Sumocularla karşı karşıya kalan bebeklerden ilk ağlayan maçı kazanmış sayılıyor. Ağlayan bebeklerin geleceğinin da parlak olacağına inanılıyor.
PLASENTALAR TOPRAK ALTINA
Her ne kadar modern hastanelerde tıbbi atık muamelesi görse de birçok kültürde plasentaların saygılı bir biçimde gömülmesine ilişkin uzun bir tarihi geçmişten söz edilebilir. Örneğin Güney Afrika'nın Xhosa halkı plasentayı gömdükleri yeri işaretleyerek doğan bebeklerinin ileride o yere gidip kökleriyle bağlantı kurmasını sağlıyor. Uganda'da plasentalar muz ağaçlarının altına gömülürken Kamboçyalıların tercihi ise dikenli bitkilerin altı olmuş. Ukrayna'da plasentayı gömmek için üzerine basılmayan bir yer seçiliyormuş. İran'da ise hayvanların kazıp çıkarmalarını engellemek için plasenta kömürle birlikte gömülüyor. Türkiye'de ise çocuklarının dine saygılı büyümesini isteyen ebeveynlerin plasentayı cami avlusuna gömdükleri biliniyor.
OĞUMDAN SONRA SICAK TEDAVİ
Doğum sonrası ritüellerin bir kısmı anneyi sıcak tutmayı içeriyor. Çin'de havluya sarılan sıcak taş bir ay boyunca her gün annenin beline koyuluyor. Kamboçya'da ise yeni annenin yatağının altına sıcak kömür yerleştiriliyor ve vücuduna mentollü kremle masaj yapılıyor. Güney Hindistan'daki Karnataka'da yaşlı bilge kadınlar, genç anneleri doğumdan önceki hallerinden daha da zayıf olmaları için uyarıyor. Amaç hamilelik sırasında vücutta artan zararlı sıvılardan bir an önce kurtulmak.
ÇEVİREN: MELTEM FIRATLI