Pazar 04.05.2014
Son Güncelleme: Cumartesi 03.05.2014

Çocuk katillerinin yüzde 95’i taciz ya da şiddet mağduru

Son yıllarda çocuk mağduriyetindeki artış ürkütücü! 2011'de ceza davalarında mağdur çocuk sayısı 250 bin civarındaydı. 2012 senesinde 309 bine çıktı. 2010 yılında cinsel suç olaylarında 29 bin 616 çocuk mağdur oldu. Taciz edilip öldürülen bu çocukların bedenleri toprağa karıştı ama acılar taze. Yaşanan vahşeti akıllar almıyor. Peki bu duruma nasıl "DUR" diyeceğiz?

Günlerdir, öncelikle bir anne, sonra bir gazeteci olarak, yaşanan olayları herkes gibi dehşet içinde izliyorum. Gözümün önünden gülen gözleriyle bana bakan çocukların vesilalık fotoğrafları gitmiyor. Kars'ta tecavüz edilip öldürülen dokuz yaşındaki Mert, Sakarya'da ailesiyle gittiği piknikte kaçırılıp, tecavüz edilip öldürülen yedi yaşındaki Ömer Den, Kırklareli'nde okula gitmek için evden ayrılan sonrasında kaçırılıp tecavüz edilerek öldürülen 10 yaşındaki İbrahim Aktaş ve Adana'da vahşice öldürülen altı yaşındaki Gizem Akdeniz... Bunlar Türkiye'de son bir yılda yaşanan vahşi çocuk cinayetlerinden sadece birkaçı... Küçücük yaşamları, mutlu fotoğraf karelerine yansıyan bu çocuklar, gözümün önünden gitmeyen o karelerde başlarına geleceklerden habersiz poz veriyor... Bilmiyorlar ki, belki de en yakınları hayatlarını, çocukluklarını ellerinden alacak... Çocukları unutmayı başarabildiğim anlarda, onlara bunu yapan canilerin ifadelerini okumaya başlıyorum. Aklımı kaçıracak gibi oluyorum. Mert'in, Ömer'in, İbrahim'in, Caner'in, Gizem'in katilleriyle yaşadıkları son yarım saati düşünmeden edemiyorum. O son yarım saatte ne kadar korkmuş olabilecekleri, yaşadıkları karşısında hissettikleri çaresizlikleri benim çaresizliğim haline dönüşüyor. Gözlerimden yaşlar boşanıyor, tüylerim diken diken oluyor. Artık "Dur" demenin zamanı gelmedi mi? Artık çocuk tecavüzcülerine, katillerine ne yapılacağı değil, bir insanın bu hale gelmeden önce neler yapılması gerektiğine kafa yormanın zamanı geldi de, geçiyor... Bu hafta bir insan annesinin yavrusuyken, bir çocuk tecavüzcüsü ve katiline dönüşene kadar neler yaşıyor onu anlamaya çalıştık. Bir çocuk katili hangi aşamalardan geçiyor, bunlar önlebilir mi, bu yolla sıra dışı cinayetleri azaltabilir miyiz, yaşadığımız her olay bilimsel gözle inceleniyor mu, yoksa sadece adaletin tozlu dosyaları arasında mı yerini alıyor? Tüm bunları anlamak, bilmek için kısa bir süre önce vakıflaşan HEGEM (Hayat Boyu Eğitim Gelişim Derneği) Başkanı Adem Solak'ın kapısını çaldık. Adem Solak, aralarında Şemdin Sakık, Ogün Samast, Mardin Bilge Köyü katlimanını gerçekleştiren Şıh Mehmet ile profesör annesini öldüren hukuk fakültesi öğrencisi Başak'ın da olduğu 6 bin mahkumla görüştü. Bunların yarısı katildi. Bu tecrübesi ışığında Solak'a son yaşanan çocuk cinayetlerini sorduk
- Son bir ayda çocuğa yönelik şiddet vakalarında artış mı var, biz mi fark eder olduk?
- Kesinlikle vakalarda artış var. 2011'de Türkiye'de ceza davalarında mağdur çocuk sayısı 250 bin civarındaydı. 2012 senesinde 309 bine çıktı. Bir yılda yüzde 20 artış var. Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 8'lerde artış gösteriyor.
- Bunun sosyolojik sebepleri neler?
- Çocuk nüfusunun, göçün fazla olması, sosyalsiyasi travmalar, çekirdek aileye geçiş, medya etkileri, çevresel riskler, eğitim sistemi... Bunlar ayrı ayrı tartışılacak sebepler.
- Bu sebepler arasında biri ilgimi çekti. Medyada bu haberlerin yer alması, özendirici oluyor mu?
- Öncelikli olarak farkındalık yaratıyor. Aslında çocuklar her gün tacize uğruyor. Her gün aile içi ensest olayları yaşanıyor. Yüzde 90'ı saklı kalıyor. Medyaya yansıyanı yüzde 10. Özellikle çocuklarla ilgili durumlar saklanıyor. Eğer çocuk ölmediyse, çocuğun adı çıkmasın diye aile saklı tutmayı yeğliyor. Taciz vakaları eğer ölüm yoksa gizleniyor. Medya konuya ilgili olduğu zaman, mağdur olanlar paylaşma cesareti bulabiliyor. Medyadan dolayı bu tür olaylarda anormal artışlar olmaz, bu yanlış bir inanış.
- Pedofil çok mu ülkemizde?
- Bu çeşit olayları kavramlara hapsetmemek lazım. Her olayın benzer tarafları olsa da, her olayın ayrı dinamikleri var. Cinsel ihtiyacı olan bir genci düşünelim, izlediği CD'ler, internet, medya onun biyolojik eğilimini kışkırtmış olsun, artık zihinsel bir ihtiyaç haline gelmiş onu gidermek. Meşru yollardan giderme yolları yoksa; evli değilse, karşı cinse başka bir erişim imkanı yoksa, o ihtiyacını olumsuz yoldan doyurmaya yönelebilir kişi. Şimdi burada durmak lazım! Yönelebilir.... 100 tane böyle genç varsayalım...
- 100 gencin niye tamamı cinsel ihtiyacını kötü yolla gidermiyor peki?
- Aynen soru bu. Yüz kişinin hepsi bu yola girmez çünkü kişilerin toplumsal, aile ahlak anlayışı ve çevresel öğretiler, dini düşünceleriyle, insan hakları ve demokrasi kültürünün ne kadar geliştiğiyle alakalı olarak değişir durum. İçinde bulunduğu fiziki ve coğrafi şartların bile etkisi var. Kapalı bir havada insan melankolik olur. Kadınlar adet zamanı daha çok intihar eder, saldırganlaşır. Cinsel eğilimini giderme ihtiyacıyla ortaya çıkan 100 gencin, farklı davranışlar göstermesinin nedenini bu farklı dinamikleri anlayarak çözebiliriz.

- Bu dinamiklerden en etkili olanı hangisi?
- Kişiye göre değişir, kesin bir reçete vermek mümkün değil. Norveç'te 77 kişiyi öldüren kişi çok ilginç bir vakaydı mesela. Bir kişi yüzüne baka baka o kadar insanı, o kadar uzun sürede nasıl öldürür? Bu insanlık tarihinde bir ilk. Bugüne kadar 6 bin mahkumla görüştüm, bunların yarısı katildi. Katillerin söylediği bir şey var; 'Bir insanı yüzüne bakarak öldürmek dünyanın en zor şeyi' derler. Bir fiili kendi şartları içinde incelememiz gerekir. Herkesin farklı nedenleri vardır. Elbette bazı genellemeler yapılabilir. Sıra dışı olayların faillerinin yüzde 95'i, daha önce şiddete uğramış, taciz gibi travmatik olaylar yaşamış insanlardır. Bir benlik yaralanması olmuştur, içsel çatışma içindedir, ruhu acı çekmektedir. Çocukluğundan bu yana acı çekerek bu hayatı sürüklemeye çalışan insanların en çok eğilim duydukları şey bu acıdan kurtulmaktır. Kars'taki çocuk tecavüze uğrayıp öldürüldüğü gün çevremdekilere 'Fail yakalansın, geçmişinde taciz tecavüz hikayesi çıkacak' dedim. Yakalandı. Askerdeyken üç askerin tecavüzüne uğradığı anlaşıldı. Ben çocukluğunda da tecavüze uğradığı düşünüyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.