Savaş için iki, barış için yüzlerce irade gerekir

Türkiye'nin en büyük meselesi olarak görülen Kürt sorununu çözmek için başlatılan Barış Süreci uzun zamandır kendi seyrinde devam ediyordu. Silahlar susmuş, ölümler durmuş karşılıklı müzakereler yapılmaya başlanmış, müzakere sonucu alınan kararlar uygulanmaya koyulmuştu. İlk günlerinde büyük bir heyecan yaratan bu süreç, Türkiye'nin çalkantılı gündeminde arka sıralara düşmüşken son günlerde yeniden ön plana çıktı ve tartışılmaya başlandı. Yakın zamanda yaşanan bayrak kriziyle birlikte bu tartışma daha da alevlendi. İtidal çağrıları, bayrak krizinin provokasyon olabileceği şüphesi ve IŞİD'in Musul'u almasıyla tartışma biraz sönse de şunu gördük, Barış Süreci hâlâ bıçak sırtında ilerliyor... Tam da bu günlerde yazar Muhsin Kızılkaya'nın Timaş Yayınları'ndan Barışa Katlanmak Bir Âkil'in 83 Günü adlı kitabı çıktı. Kızılkaya geçen yıl Âkil Adamlar projesinde yer almış ve bu süreçte yaşadıklarını günlüklerine not etmişti. Ama sadece 83 gün içinde yaşadıklarıyla sınırlı değildi bu günlükler. Kızılkaya bazen kendi kişisel tarihinden örneklerle bizi yıllar öncesine götürüyor ve Kürt kimliğinin nasıl reddedildiği, yaşadığı baskıları, bazen de savaşın gölgesinde insanların zihinlerinin nasıl kirlendiğini anlatıyordu. Ama en önemlisi yüzyüze görüştüğü binlerce insanın barışla ilgili fikirlerini, önyargılarını aktarıyordu bize. Barış Süreci'nin en önemli destekçilerinden olan Kızılkaya ile hem barışa neden ihtiyacımız olduğunu hem de barış süreci önündeki engellerin neler olduğunu konuştuk.

- Bir taraftan barış olsun isteniyor diğer taraftan da barış sürecine karşı büyük tepki duyuluyor. Hep bir pazarlık önyargısı var insanlarda. Bu nasıl bir ikilemdir ve insanların böyle düşünmelerinin sebebi nedir?
- Kürtlerle Türklerin meseleye bakış açısı farklı. Kürtlerin önemli bölümü barışın ne kadar elzem olduğunun farkında. Çünkü savaş onların canını çok yaktı. Savaşın yoğunlaştığı coğrafyada mesafeler o kadar uzak olmadığı için ölümün etkisi daha yakın hissediliyor. Bölgede hemen hemen her ailede bu savaşta yitirilmiş bir can var. Dolayısıyla Kürtler savaşın fayda getirmeyen bir şey olduğunun farkında ve bir an önce bu ölümlerin durmasını istiyor.