Son teknoloji casusluğa yenik düştü

Attığımız her adım, yediğimiz her lokma, içtiğimiz su, sosyal medyadaki tüm paylaşımlarımız, gönderdiğimiz e-postalar ve telefon görüşmelerimiz... Bunların hepsi süper güçlerin istihbarat servisleri tarafından kolaylıkla izlenebiliyor artık. Eski CIA çalışanı Edward Snowden'ın ortaya çıkardığı gerçeklere göre ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) dünya genelinde günde 200 milyon cep telefonu mesajını depoluyor. Sıradan vatandaşların dışında, devletlerin en üst isimleri de fişlenmekten kurtulamıyor. Yine Snowden belgelerinde ABD'nin yıllarca Almanya Başbakanı Angele Merkel'in cep telefonunu bile dinlediği ortaya çıkmıştı. Kriz nedeniyle Berlin ve Washington ilişkileri son 10 yılın en kötü noktasına ulaşırken, Almanya dinlemelere karşı önlemlerini artırmaya başladı. Merkel yönetiminin bu süreçte aldığı en ilginç karar ise devletin en üst kademelerindeki yazışmalarda modern teknolojiyi devre dışı bırakmak oldu. Avrupa'nın sanayi ve teknoloji devi Almanya'da artık ikinci daktilo dönemi başladı. Açıklama NSA'nın Almanya'daki yasa dışı faaliyetlerini soruşturmak için kurulan komisyonun Başkanı Patrick Sensber'den geldi. Sensber, "Gizli belgeleri yazmak için tekrar daktiloya ihtiyacımız olacak. Kilitli e-posta göndermeye, kriptolu telefon kullanmaya ve söyleyemeyeceğim iletişim araçlarını kullanmaya da devam edeceğiz" dedi. Alman basınına göre daktilo kullanımı NSA'yı soruşturacak komisyonla sınırlı kalmayacak. Başbakanlık ile Savunma Bakanlığı arasındaki gizli yazışmalar da daktilo ile yapılacak.
TANESİ 13 BİN DOLAR
Devletin tepesinden gelen 'casusluğa karşı geçmişe dönüş' açıklamasının ardından daktilo kullanımının Almanya geneline yayılması uzun sürmedi. Ülkedeki daktilo satışları bir anda zirveye ulaştı. Reklamlarında "Siber böcekler işlemez" ve "NSA'nın sızamayacağı cihaz" sloganlarını kullanan daktilo üreticileri, yılın sonuna kadar satışlarının son 20 yılın en üst seviyesine ulaşmasını bekliyor. Şirketler, taleplerin bu denli artmasının arkasında siyasiler gibi fişlenmek istemeyen büyük şirketlerin olduğunu söylüyor. Aslında Almanya, casusluğu önlemek için teknolojiden vazgeçen tek ülke değil. Snowden belgelerinden sonra Rusya da devletin en üst noktasındaki yazışmalarında daktilolar kullanmaya başladı. Hatta Moskova yönetimi en gizli yazışmalarda kullanmak üzere tanesi 13 bin dolar olan dünyanın ilk elektronik daktilolarını yaptırdı. ABD'de de senatörlerin, Savunma Bakanlığı yetkililerinin ve istihbarat elemanlarının akıllı telefon kullanmayı bıraktığı biliniyor.
DAKTİLO YAZIŞMALARI DA TAKİP EDİLDİ
Bir grup uzmana göre daktilolar, bilgisayarlardan çok daha güvenli. Daktilo ile yazılan gizli bilgilerin dışarıya sızması için birilerinin başka ülke adına ajanlık yapması gerekiyor. Böyle bir durumda bile ajanın daktilodan çıkan bir metni kaydetmesi veya hafızasına alması gerekecek. Alınacak diğer önlemlerle de daktilodan çıkan metinlerin kimsenin eline geçmemesi sağlanabilir. Almanya'da son bir ay içinde ABD adına çalışan iki casusun deşifre edildiğini hatırlatanlar ise daktilolarla maksimum güvenliğe ulaşılamayacağını söylüyor. Ayrıca 1985 yılında Rus ajanlar uzun süre ABD'nin daktilo ile yazışmalarını takip etmeyi başarmıştı. Moskova'daki ABD Büyükelçiliğinde bulunan daktiloların içine harekete duyarlı küçük sensörler yerleştirilmişti. Daktilolardaki hareketler sensörler aracılığıyla duvarlarda bulunan gizli antenlere gönderiliyordu. Antenler gelen sinyalleri bina dışındaki dinleme noktalarına aktarıyordu. Bu sayede ABD'nin yazışmaları Rus ajanlarının eline geçiyordu. ABD tarafı ise elçilikte kullanılan daktiloları Pentagon'a geri getirdiğinde casusluğu ortaya çıkardı. X-Ray cihazından geçirilen tüm daktilolardaki küçük sensörler deşifre edilmişti.