Son Güncelleme: Cumartesi 23.08.2014
Yaktın bizi küresel ısınma
Küresel ısınma kapıya dayandı. Değişen iklim sadece psikolojimizi değil hayat tarzımızı da etkilemeye başladı. İklim bu hızla değişmeye devam ederse gardıroplarımız, evlerimiz, sofralarımız tamamen farklı olacak
- Sera gazı salınımını şu andan itibaren durdursak iklim değişikliğini önleyebilir miyiz? Yoksa sadece etkisini mi azaltırız?
- Atmosfere karışan karbondioksit salınımının yaklaşık yüzde 40'ı bin yıl kadar atmosferde kalmaya devam ediyor. 1750'lerde yapılan salınımların şu anda bize etkisi var. Bizim yaptığımız salınımların da bin sene sonraya etkisi var. Biz bir an önce bu salınımları kesmek zorundayız. "Kesmeyelim, zaten olan oldu" gibi bir yaklaşım çok yanlış. Yoksa çok daha ağır sonuçlarla karşılaşırız. Şu ana kadar yaşadığımız önemli derecedeki iklim değişikliğinin sebebi bir santigratlık bir artışın sonucu. Biz bu hızla salınım yapmaya devam edersek, oluşacak olan 4-5 santigratlık artışların daha ağır sonuçlarını düşünebiliriz. Bunun da ötesinde öngöremediğimiz artışların meydana gelmesi, inanılmaz büyük maliyetler, adaptasyon kapasitemizin üstünde sonuçlar doğurabilir.
- Bunun ekonomiye etkisi kısa ve uzun vade nasıl olur?
- İklim değişikliğinin topluma maliyeti konusunda birinci olarak, şu anda yaşadığımız kuraklığı söyleyebiliriz. Kuraklığın gıda fiyatlarıyla direk bağlantısı var. Gıda fiyatları, 2007'den sonra, 2000'li yıllara göre yüzde 250-300 artış gösterdi. En önemli besin kaynaklarımızdan buğdayın fiyat artışı yüzde 100'ün üstünde gerçekleşti. Bu da en çok gelirinin yüzde 30-40'ı kadarını gıdaya harcayan yoksul kesimi etkiliyor. Yoksul kesim, gıdadaki maliyet artışından dolayı sağlık, eğitim, giyim gibi kalemleri kısmak zorunda kalıyor. İklim değişikliğinin diğer bir etkisi de sellerin meydana gelmesi. Seller önümüzdeki dönemde artış gösterecek. Sellerden en fazla yoksullar etkileniyor. Çünkü altyapısı zayıf yerlerde oturuyorlar. İklim değişikliği 2007'den beri, dünyada 50 milyon kişiyi yoksulluk sınırının altına itti. Uzun vadede ise 2050'ye kadar gıda fiyatlarının yüzde 85'e kadar artış göstermesini bekliyoruz.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde