Herkes öldürebilir sevdiğini
İki yıl önce Türkiye'nin bir numaralı orta saha oyuncusuydu. Galatasaray taraftarı bir yıldır kaptanını ıslıklıyor. Hayatın sakatladığı adamların hikayesinden Selçuk İnan'a pas atılır mı?
SELÇUK İNAN LİNÇ KÜLTÜRÜNÜN KURBANI
Kaladze, Gürcistan'dan çıkan en yetenekli futbolcuydu. Ülke tarihinin en pahalı futbolcusu da olmayı başardı. 2001 yılında Milan onu 16 milyon avro'ya Dinamo Kiev'den transfer etti. Aynı yıl kardeşi tıp fakültesi öğrencisi Levan'ı ülkesinde kaçırdılar ve Kaladze'den 600 bin dolar fidye istediler. Levan'dan yıllarca haber alınamadı. Kaladze acı gerçekle tam beş yıl sonra yüzleşti. Kardeşinin cesedi teşhis edilmişti. Gürcistan vatandaşlığından ayrılmak isteyecek kadar küskündü doğduğu topraklara. Yapamadı. Yıllar sonra futbolu bıraktığında politikaya atıldı ve bugün ülkesinin enerji bakanı... Daniela altı; Enzo beş yaşında. Babaları Roberto ile birlikte geçen yıl Valencia'dan Londra'ya taşındılar. Roberto Soldado için Tottenham Kulübü 30 milyon avro bonservis ödedi. İspanya'da üç sezonda 60 gol atan Soldado, iyi başladığı sezonun ortasında kendi kendine fişi çekti. Sahada geziniyor, pozisyona bile giremiyordu. İngilizler iyi gazeteciliğin örneğini verdiler. Soldado'nun bir derdi vardı ama neydi? İspanyol futbolcunun hamile eşi düşük yapmıştı ve çift ağır depresyon geçiriyordu. İkinci dereceden adale yırtığı değildir elbet hayalini kurduğun üçüncü çocuğunu kaybetmek... Bu eylül gününde futbolun sonbahar hikayelerini arka arkaya sıralamak değil amacım. "Futbol asla sadece futbol değildir" demek ise hiç değil. O bir bayatlamış, içi boşaltılmış, sömürülmüş bir klişe. Bir oyun var, 90 dakika sürüyor, sevmeyeni için 22 adam bir topun peşinden koşturuyor, seveni için ise tutkuların en büyüğü. Gol oluyor seviniyoruz ya da yıkılıyoruz, kazanıyoruz, kaybediyoruz ama o stadın dışında bir hayat devam ediyor. Ve çok zamandır bizim memlekette hayattaki mağlubiyetlerin rövanşını almak isteyenler tribünlerde o çok sevdikleri takımlarının formasını giyen futbolcuları yuhalıyor, ıslıklıyor, o çok nefret ettikleri rakiplerinin futbolcularını küfüre boğuyor, eline geleni sahaya atıyor... Çok zamandır pahalı kombine koltukların bir karşılığını görmek istiyor kimileri, o pahalı restoranlarda etini az pişmiş, sebzesini haşlanmış istediği gibi... Sosyal medyanın deforme ettiği beyinler ve yürekler artık linç kültürünü getirip tribünün orta yerine artık olmayan davulların, bayrakların yerine koyuyor. Dün başka başka futbolcular, bugünlerde Selçuk İnan mesela o lincin kurbanı. Selçuk İnan evet bir yıldır kendisi gibi oynamıyor, ağır bir sakatlık yaşamadı lakin eskisi gibi değil. Sahada vücut dili "Bir derdim var" diye bağırıyor ve kimse ona bunu sormuyor, o da susuyor. Oscar Wilde'ın Reading Zindanı Baladı'nı beynimize kazıyan Tuncel Kurtiz'in o muhteşem sesiyle hatırlayın o zaman bu satırları; hayatın sakatladığı adamlar sahada daha fazla "ölmesin" diye: Kulak verin sözlerime iyice/ Herkes öldürebilir sevdiğini / Kimi bir bakışıyla yapar bunu / Kimi dalkavukça sözlerle/ Korkaklar öpücük ile öldürür/ Yürekliler kılıç darbeleriyle/.../ Kimi aşk kısadır, kimi uzundur/ Kimi satar kimi de satın alır/ Kimi gözyaşı döker öldürürken / Kimi kılı kıpırdamadan öldürür /Herkes öldürebilir sevdiğini /Ama herkes öldürdü diye ölmez.
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut