Bana kazanma şansı verin

Zihinsel engelli gençlerin evden dışarı çıkmak, sosyalleşmek ve hayata dahil olmak için korkuyla bakılan gözlere değil, sevgiyle uzatılan ellere ihtiyacı var. 10 yıldır düzenlenen Özel Olimpiyatlar tam da bunu yapıyor. Gençlerin engelleri aşıp topluma bir misyonla dahil olmasını sağlıyor. Yıl boyunca çalışıp çabalayan gençler cesaretlerinin ödülünü burada alıyor. Her yıl farklı bir Avrupa ülkesinde gerçekleşen olimpiyatlara Türkiye'den de sporcular katılıyor. Geçen hafta Belçika'da düzenlenen bu yılki olimpiyata yüzme, masa tenisi, basketbol, atletizm ve futbol branşlarında 34 sporcumuz katıldı. P&G sponsorluğunda Belçika'ya giden özel sporculara beş partner sporcu da eşlik etti. 58 ülkeden özel çocukların katıldığı Özel Olimpiyatlar'da Türkiye'yi temsil eden sporcular 18'i altın olmak üzere 31 madalya kazandı. Tamamen gönüllülerden oluşan Özel Olimpiyatlar'ın en anlamlı sahneleri, yarışmacılar arasında kıran kırana bir rekabet olsa da ailelerin, rakip sporcuları da alkışlaması, hatta kucaklamasıydı. Madalya önemliydi ama genç sporcular bu olimpiyat sayesinde bambaşka deneyimler kazanmış oldu.
TOPLUMA DAHİL OLDULAR
Takımın spor direktörü Ali Üredi, olimpiyatlara katılmanın neden önemli olduğunu şöyle anlattı: "Bu sporlar sayesinde özel çocuklarımız topluma dahil oluyor. Üstelik kendi başlarına bir yolculuğa çıkıp, ayaklarının üzerinde de durmuş oluyorlar. Kazanmayı ve kaybetmeyi öğreniyorlar. Bundan sonra spor yapmaya devam etmeleri çok iyi olur fakat ailelerin bilinçlendirilmesi gerekiyor." Çocukların en başında beri yanında olan uzman psikolog Özge Özkan da "Sporcuların neredeyse tamamı küçük yerlerden, köylerden seçildi. Bu müsabakalar onlara çok önemli bir deneyim sağlıyor. 20 gün ailelerinden uzak farklı bir hayata alışıyorlar. Özgüven kazanıp bir hedefin ardından koşmayı öğreniyorlar" dedi.

Sergen Aşkın - 21/İzmir Yüzmenin kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Aşkın, Özel Olimpiyatlar'a katılmaya hak kazandığını öğrendiğinde antrenörlerine "Sizin için altın madalya alacağım" dedi ve dediğini de yaptı. Altın madalyasını boynundan çıkarmayan genç sporcuya ailesi havalimanında dev bir afişle sürpriz bir karşılama hazırlamıştı. Görenler gözyaşlarını tutamadı.

Merve Peker - 19/Çorum Kendi halinde, sessiz sakin bir karaktere sahip olan Merve Peker, en çok masa tenisi oynarken eğleniyor. Hocaları onun masa tenisine olan özel ilgisini fark edince hemen Özel Olimpiyatlar'a katılması için desteklemiş. Katılmaya hak kazandığında ailesi de ona çok destek olmuş ve gece gündüz antrenman yapmaya başlamış. Çorum'a bir altın madalyayla dönen Peker, uçak yolculuğunda başka spor dallarını da öğreneceğini anlatıyordu.

Handenur Erol - 25 Tekirdağ Altın madalya kazanmayı o kadar çok istiyordu ki kazanamadığında gözleri doldu. Katılım madalyasını "Ben kaybettim, bu bir tasma" diyerek takmak istememesi herkesi çok şaşırttı. Eve dönerken aklında hâlâ altın madalya vardı ama arkadaşları onu neşelendirmek için elinden geleni yaptı.

Hasan Cambazoğlu - 24/Samsun En büyük hayali Özel Olimpiyatlar'a katılmakmış ve gerçekleşeceğini öğrendiğinde heyecandan uyuyamamış. Madalya alamayınca öyle üzüldü ki yüzümüze bile bakmıyordu. İşin aslını sonra öğrendik. Ailesi ve dostları ona "Madalya almadan gelme" dediği için eli boş gitmek istemiyordu. Takım arkadaşları ve antrenörleri onun dünyadaki en iyi yüzücülerden biri olduğunu uzun uzun anlatınca yüzü güldü.
IQ seviyesinin 70-75'in altında olanlar katılabiliyor
Özel sporcular, ABD Zihinsel ve Gelişimsel Yetersizlikler Derneği'nin (AAIDD) belirlediği üç kritere göre seçiliyor: -IQ seviyesinin ortalama 70-75'in altında olması. -Adapte ve uyum yeteneklerinden iki ya da üç tanesinin günlük hayatını sekteye uğratacak kadar yetersiz olması. -Bu özelliklerin 18 yaşından önce ortaya çıkmış olması.