Pazar 30.11.2014
Son Güncelleme: Cumartesi 29.11.2014

Seyirciye zengin içerik sunduk, karşılık buldu

2. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali bu yıl önemli bir açılı m gerçekleştirdi. İstanbul'un bu yeni festivaliyle ilgili olarak Festival Başkanı Ogün Şanlıer " Biz biraz daha Doğu'ya odaklanmak istiyoruz. Seyircilere zengin bir içerikle seslenmek istedik. B unun karşılığını da gördük" diyor

14 Kasım'da başlayan 2. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali, bu yıl önemli bir açılım gerçekleştirdi ve iddialı bir festival olarak sinema dünyasına merhaba dedi. Her türlü sinema zevkine açık olan programıyla göz dolduran festivalde gösterimlerin ücretsiz olması da önemli bir fark yarattı. Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi'nin düzenlediği, SABAH'ın basın sponsoru olduğu festival, kısa filmlere 'özde' destek veren, seyirciyi önemseyen sinemada popüler sanat filmi ayrımı yapmayan vizyonuyla yoluna devam edecek. Festival Başkanı Ogün Şanlıer, 28 Kasım'da sona eren festivalin bu yılki performansından, seyircinin ve sinema dünyasının gösterdiği ilgiden oldukça memnun. Bu yılki açılımın sonuç getirdiğini düşünüyor. Aynı zamanda İstanbul Medya Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı da olan Şanlıer ile festivali konuştuk.
- Festival ilk yılında çok fazla ses getirmemişti ama bu yıl önemli bir açılım oldu ve epey adından söz ettirdi. Nedir bu açılımın sebebi?
- Geçen yıl Boğaziçi Sinema Derneği ilk festivalini yapmıştı biz de İstanbul Medya Akademisi'ni kurmuştuk. Akademide medya, TV ve sinema üzerine eğitimler veriliyor. Burada 150 öğrenci eğitim görüyor. Yetiştirdiğimiz öğrencilerin filmlerinin de sergilendiği bir festival arayışımız vardı. Bu festivali de Boğaziçi Sinema Derneği ile bir araya gelerek yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz. Festival zemini, bu genç arkadaşlara kendilerini gösterecek bir alan oluştursun istedik. Aynı zamanda TRT'nin katkılarıyla kısa film çekmek isteyenlere yapım destek fonu adı altında 5 bin TL destek veriyoruz. Bu destek için genç arkadaşlar senaryolarıyla başvuruyor jüriler de bu destekleri dağıtıyor. Sonra filmleri çekip getiriyorlar. Bu festivalde destek alıp çekilen filmler de yarışmaya katıldı.
- Ama öğrenci filmleri festivali değil sadece, daha iddialı bir hali var?
- Bu işin bir ayağı. Malum, İstanbul dünya şehirleri arasında tarihi ve kültürüyle cazibesi çok yüksek ve önemli bir şehir. Bu şehrin bu avantajını sinema alanında değerlendirmek istedik. Gördük ki bu isteğimize yoğun rağbet var. Çünkü 102 farklı ülkeden üç binden fazla film başvurusu geldi bize. Biz öncelikle İstanbul'u dünya çapında prestijli kısa film merkezi haline getirmek istiyoruz. Ama uzun vadede kısa filmlerle kalmayacağız önümüzdeki yıllarda da uzun metraj yarışmalarla festivalimizi zenginleştireceğiz. Tabii bunu yaparken kısa filmlere verdiğimiz önemi es geçmeyeceğiz.
- İstanbul'da hem kısa filmleri hem de uzun filmleri odağına alan festivaller var. Sizin festivalinizin onlardan farkı ne olacak?
- İstanbul birkaç festivali taşıyabilecek, kaldırabilecek bir şehir. Biz biraz daha Doğu'ya odaklanmak istiyoruz. - Doğu derken? - Hem coğrafi olarak hem de düşünsel olarak. Tabii ki, Amerika ve Avrupa filmleri de olacak ama Balkanlar, Ortadoğu, Latin Amerika, Afrika, Çin, yani sineması genelde görmezden gelinen coğrafyaların filmlerine de odaklanacağız. Hatta onlara biraz daha ağırlık vereceğiz.
- Bu coğrafyaların filmlerinin izlenmediğini mi düşünüyorsunuz?
- Sinemalarda gişe filmleri nedeniyle hem bu ülkelerin ve hem de kendi filmlerimiz doğru düzgün izlenemiyor. Biz bir de burada bir farkındalık yaratmak istiyoruz. Bu farkındalığı anlayan, sezebilen seyircilerin de festivale rağbet edeceğini düşünüyoruz.
- Festivalin popüler yerli filmlere karşı pozitif bir yaklaşımı var. Genelde bu tür filmleri festivallerde izlemeye alışık değiliz. Neden böyle bir yaklaşım sergilendi?
- Açıkçası bunu özellikle yapmadık. Biz sadece her renge dokunmak istedik. Popüleri de bağımsızı da belgeseli de kısası da var bizim festivalde. Seyircilere zengin bir içerikle seslenmek istedik hepsi bu. Bu yaklaşımımız seyircilerde de karşılık buldu. Bu da bizi çok sevindirdi. Salonlar doldu taştı. Atölyeler düzenledik, bu atölyeler de yoğun ilgi gördü.
- Filmler ücretsizdi. Bunun ne gibi avantajını gördünüz?
- Ailecek bir filme gitmek insanlar için ciddi bir maliyet. Biz festival olarak bu maliyeti karşılayalım, insanlar da gelip keyifle film islesinler istedik. Öğrenciler mesela çok yoğun ilgi gösterdi. Tabii İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kültür Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtma Fonu, THY'nın destekleriyle bu maliyeti karşılayabildik.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.