Papucun 200 yıllık öyküsü

Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi'nde tarihe ışık tutan, deriden, kumaştan, ipek dokumadan yapılan, gümüş, sırma, tel, boncuk ve taşlarla süslenmiş ayakkabılar 'Pabuç, Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonundan' adlı sergide görücüye çıktı. Bu ayakkabılar 19. ve 20. yüzyıldaki moda ve estetik anlayışı da yansıtıyor.
Sergide 127 ayakkabı arasında botlardan çizmelere, pabuclardan terliklere, nalınlardan potinlere kadar birçok ayakkabı çeşitini görmek mümkün.
Osmanlı pabucları dışında İran, Orta Asya, Kuzey Afrika ve Hindistan gibi coğrafyalardan örneklerin yer aldığı sergide cumhuriyetin ilk yıllarında üretilen ayakkabılar özellikle dikkat çekiyor. İpek dokumadan, deriden yapılmış ayakkabıların bazıları kurdeleler bazıları da dantellerle detaylandırılmış.
Çeşitli süsleme malzemeleri kullanılarak yapılan ayakkabılar dışında ahşaptan oyularak yapılmış, sedef, gümüş ve fildişi malzemelerle süslenmiş nalınlar da sergide yer alıyor.
120 YILLIK AYAKKABI
Kronolojik olarak sergilenen pabuclardan sahibi bilinenlerin sayısı çok fazla değil. Sahibi bilinen ayakkabılar arasında özellikle Batı modasını İstanbul'a getiren Hidiv ailesinden kalma 110-120 yıllık ayakkabı önem arz ediyor. Serginin küratörlüğünü yapan Lale Görünür: "Hidiv ailesinden Prenses Atiye'ye ait gelin ayakkabısı Paris'teki bir mağazaya ait. Ailenin kadınları da İstanbul'da Batı modasını örneklerle yaşıyordu" diyor.
Sergide Bursa Valisi Ahmet Münir Paşa ile Pervin Hanım'ın kızı Memduha Hanım'ın üç-dört yaşlarındayken giydiği çocuk potini ve elbisesi, Abdülhamit döneminde saray doktoru olan Nazım Şerafettin Bey'in eşi Zeynep Hanım'a ait boncuklu, işlemeli terlik de sergilenenler arasında.
Sergide bindallılar ve gelinlikler de ayakkabılarıyla birlikte sergileniyor. Gelinlikler için Görünür "19. yüzyılın sonunda Batı'dan dünyaya yayılan beyaz gelinlik modası Osmanlı'da da gelinlik rengi olarak tercih edilmeye başlamış.
Osmanlı kadınları beyaz ve krem gelinliklerin ayakkabıyla uyumlu olmasına özen göstermiş. Geleneksel dönemde kıyafetle uyumlu ayakkabı giyinme derdine düşmeyen kadınlar, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren elbisenin kumaşı ve işlemesiyle aynı olan kıyafet ve ayakkabılar kullandılar" diyor. Sergi 31 Mayıs'a kadar açık.