Başrolde sarışınlar var!

Milletçe güzellik algımızda esmerin bir baskınlığı vardır. Bu yüzden olsa gerek hayranı olduğumuz oyuncuların ya da starların da çoğu esmerdir. Mesela dört yapraklı yonca olarak anılan Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın'dan sadece Akın'ın sarışın olması bile bir gösterge değil mi? Esmerin bu baskın hali uzun yıllar hüküm sürdü estetik dünyamızda. Dört yapraklı yonca sonrası sinemayla hayatımıza giren Müjde Ar ve Gülşen Bubikoğlu gibi starlar da koyu tenliydi. Tamam, 80'lerde Banu Alkan ve Ahu Tuğba gibi kült sarışınlarımız boy gösterdiler ama onlar da Akın ile birlikte bir 'sarışık azınlık' olarak kaldılar. Sonraki yıllarda oyuncu dünyasında nesil değişse de esmer sevdamızdan vazgeçmedik. Nurgül Yeşilçay, Başak Köklükaya, Sanem Çelik, Bergüzar Korel, Tuba Büyüküstün ve Beren Saat esmer güzeli olarak hem filmlerde hem dizilerde boy gösterdiler. Lakin Yeşilçam'dan farklı olarak bir tekdüzelik de söz konusuydu esmer dünyasında. Büyük iri gözler, yüz hatlarındaki benzerlik belli bir esmer estetiğini dayatıyordu bize. Ama hayat sürprizlerle dolu ve değişmez dediğiniz bazı şeyler de değişebiliyor. Milletçe esmer sevdamızdan artık vazgeçiyoruz. 2010'lar sanki sarışınların dönemi... Farkındaysanız son yıllarda beyazperde ve beyazcam sarışınlara teslim. Serenay Sarıkaya, Yasemin Allen, Farah Zeynep Abdullah, Sinem Kobal, Canan Ergüder... Yani anlayacağınız Filiz Akın ekolü geri döndü! Malum, Filiz Akın Avrupai güzelliğin temsilcisiydi sinemamızda. 'Kolejli kız' olduğundan mı yoksa sarışınlar eğitimli olur diye bir algıdan mı bilinmez ona iyi eğitimli burjuva kadını imajlı roller biçildi. Öyle sevildi o da. Sinemada yarattığı bir aura vardı. Çekici gelirdi ve saygı uyandırdı bu aura. Ama esmerlerinki gibi sarıp sarmalamaz, tutkuları ateşlemez, deli divane etmezdi insanı. Son yıllarda bize dayatılan tep tip esmer güzelliğinden sıkıldığımız için mi yoksa 'gönlümüzün' sarışınlara kaymasından mı bilinmez ama artık başroller sarışınlara emanet! Ama biz belirli reflekslerden vazgeçmiyoruz. Sarışınlar yine kentli kadın rollerinde, yine iyi eğitimliler, zarifler. Fakat Filiz Akın imajından farklı olarak auralarına tutku da enjekte etmiş gibiler. Bu değişimdeki en önemli fark, sarışın karakterin zekasını da çatır çatır göstermesi. Mesela Farah Zeynep Abdullah 2014'te Bi Küçük Eylül Meselesi ve Unutursam Fısılda filmlerinde başrol oynayarak beyazperdede sarışınların gücünü gösterdi. İki filmde de 'aşk'ın merkezindeydi. Serenay Sarıkaya, MedCezir'de sanki Filiz Akın'ın günümüz versiyonu gibi... Zengin mahallenin iyi yürekli, iyi eğitimli kızı. Arzulanan ve peşinden koşulan kız. Sinem Kobal, 'gönül işleri' nedeniyle yıl boyu gazetelerde boy gösterdikten sonra tesadüf bu ya Gönül İşleri dizisiyle beyazcamı sarıya boyuyor. Hırçın, tutkulu ve akıllı bir sarışın portresi çiziyor dizide. Yasemin Allen Şeref Meseli dizisinde mahallenin sarışın güzeli olarak arzı endam ediyor. Soğukkanlı ama o da akıllı... Canan Ergüder'in Güllerin Savaşı'nda Gülfem olarak kumral bir güzelle sıkı bir rekabete içerisinde. Rekabet nasıl sonuçlanır bilinmez ama bu mücadele bile sarışınların artık as oyuncu olduğunun göstergesi.