Karanlık çöktüğünde, bana güvenin yeter...
Frank Lampard 2001'de Chelsea formasını ilk giydiğinde, bugünkü gibi bir mega kulüp değildi Chelsea. Takımın bir dünya devine evrilmesinin mimarlarından biri oldu. Şimdilerde de kiralık oynadığı Manchester City formasıyla büyüleyen Büyük Frank, profesyonellik, azim ve yeteneğiyle, zamanın ötesinde bir kahraman
GERRARD GİDERKEN...
Chelsea ile son sezonunda, o yaşta hâlâ antrenmanlardan sonra kalıp ekstra çalışma yaptığı anlatılır. Zaten rakiplerini ipe dizen, bir çalımla iki kişiyi birden oyundan düşüren bir kumaş değil onunki. Çok çalışma, irade, devamlılık ve futbol zekasıyla bütünleşince tam bir 'takım yıldızına' dönüşmesi esas sihri. Akranları yeşil çimlerden el ayak çekerken, onun hâlâ öylesi tempolu bir ligde bu yaşta gösterdiği verimlilik ve adanmışlık zaten, onu böylesine özel kılan. En büyük hayranlarından eski hocası Jose Mourinho'ya göre, Lampard iyi günündeyse maçın en iyisi. Kötü oynuyorsa da sahadaki en iyi ikinci, hadi bilemediniz üçüncü iyi adam. Bu satırlar yazılırken, Lampard'ın kariyeri boyunca hep mukayese edildiği mevkidaşı, Liverpool efsanesi 34 yaşındaki Gerrard'ın sezon sonu ayrılma kararı düştü ajanslara. Liverpool, City'nin çok geç bağrına bastığı Lampard'la başardığını kendi bayrak adamıyla yapamadı. Ondan inatla, defansın önünde bir emniyet sigortası, bir enerji küpü performansı bekledi. Kendi efsanesini son demlerde yorup yıprattı. Lampard'ın yeni takımındaki rolü, bitmek bilmeyen enerjisiyle iki 18 arasını arşınlayan, pasları ve şutları, pardon güdümlü füzeleriyle, rakibi yerle bir eden bir dinamodan ziyade, takıma prestij ve estetik kazandıran bir statü sembolü... Sahada eksik kalanı, ustaca son dokunuşlarla, rötuşlarla tamamlayan bir sanatçı... İnsanlığıyla, duruşuyla saha dışında da bir kahraman. Genç meslektaşları için bir rol model. Her sanatçı gibi, her kahraman gibi zamandan bağımsız bir adam artık Büyük Frank... Ve tıpkı meşhur şarkıdaki satırları fısıldıyor arkadaşlarına, başları her sıkıştığında: "Yol karanlıksa... Artık önünüzü göremiyorsanız. Bırakın yolunuzu bir kıvılcımla aydınlatayım... Siz yeter ki bana güvenin..."
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde