Son Güncelleme: Pazar 08.03.2015
Her 3 Mart, bana seni hatırlatır
Salı günü 62 yaşına girdi Zico. Teknik adamlık kariyerindeki en büyük başarılardan biri, F.Bahçe ile Sevilla zaferi de doğum gününün ertesine denk gelmişti. Ve muhtemel ki her 3 Mart'ta, yarım kalan sarı lacivert film geliyor aklına
FENER'İN ARADIĞI SAKİN GÜÇ
Kaderin cilvesi, Sevilla ile o unutulmaz rövanş maçı doğum gününün 24 saat sonrasına, 4 Mart'a denk gelmişti. Hep beklediği o çıkışa yeni yaşının ilk gününde en büyük adımı atmıştı. Ama hem kendi hatalarından hem de karşı taraftan ötürü, film yarım kaldı. Önce kıl payı Chelsea'ye elendi, sezon sonu da gelmeyen şampiyonluk sonrası Fenerbahçe ile yolları ayrıldı. Rusya ve Yunanistan'da denedi şansını ama hiçbirisi ikinci bir Fenerbahçe olmadı. Sadece Zico için değil Fenerbahçe için de bir kırılma noktasıydı bu ayrılık. Evet, belki büyük bir taktisyen değildi Zico, ama bir futbol düşünürüydü. Dahası sarı lacivert camianın belki de en çok ihtiyacı olan, eksikliğini en çok hissettiği özelliğe sahipti: Sakin güçtü. Diyaloğun gücüne inanırdı. Fenerbahçe'de talebeleri onun için hep aynı şeyi söylüyordu: "Asla sesini yükselttiğini duymadık." Oyuncularından sahada ne istediğini, hatalarını, artılarını, eksilerini sakince, uzun uzun anlatırdı. Takıma sirayet eden o sakinlik, o dinginlikti, Inter, Sevilla ve Chelsea gibi devlere kök söktüren... Coşku, tezcanlılık, heyecan, gerilim, tartışma eksik olmayan, hararetli bir camianın tahlillerinde eksik çıkan vitamini sağlıyordu adeta... Zico, ispatlanmış bir büyüklük ve kariyerle gelip Fenerbahçe'yi kendi yanına çekecek değil, kulübüyle birlikte büyümek için doğru hocaydı. Bir projeydi. Ama proje yarım kaldı. Geçtiğimiz salı günü 62 yaşına girdi efsane 10 numara. Çok muhtemel ki her 3 Mart ona, doğum gününün ertesinde yaşadığı Sevilla zaferini hatırlatıyordur hâlâ. Pek çok Fenerbahçe taraftarı gibi aynı sorular dönüp duruyordur aklında. O evliliğin neden yürümediğini, burada kalsa neler olabileceğini, hem kendisinin hem de kulübün kaderinin nasıl değişebileceğini soruyordur kendisine. Fenerbahçe'den sonra hep düşüşle geçti teknik adamlık kariyeri. Artık Hindistan'da... Ama her şeye rağmen sahada topla şiirler yazıp senfoniler besteleyen adamın ismi dahi hâlâ, bir değil birkaç kuşağın sesini titretmeye yetiyor. Kendinizi kötü ya da moralsiz hissettiğinizde, internette Zico videolarını izlemek ruha iyi geliyor. Önce Dünya kupaları ardından da Fenerbahçe'de kaçan fırsatlarsa, muhtemel ki pek çok geceler Zico'nun rüyalarına giriyor. En çok da her 3 Mart'ta...
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde