Geleceğin Schumacher'leri yetişiyor

Hız onlar için bir tutku. Öyle ki yaşam tarzlarını da bu hız tutkusu oluşturuyor. İstanbul'daki Volkan Işık Akademi'de yarış pilotu olmak için eğitim alan hız tutkunları arasında ikiz annesi kadınlar da var, yarışçı olmak isteyen gençler de... Kısacası Türkiye'nin tek yarış pilotu okulu olan Volkan Işık Akademi'de 12 yıl içinde birçok isim yetişti. Ünlü yarışçılar Burcu Çetinkaya, Dağhan Ünlüdağ gibi isimlerin yanı sıra şimdilerde de yarış pilotu okulunda gelecekte ismini çokça duyacağımız isimler yetişmeye devam ediyor. Biz de Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampusu'nun içinde yer alan yarış pilotu okulunun yolunu tuttuk. Hem usta yarış pilotu Volkan Işık ile hem de yarış pilotu okulundan yetişen yarış pilotlarıyla görüştük.
KADINLARIN GÖZÜ KARA
"Geleceğin Schumacher'leri burada yetişiyor" diyen Volkan Işık sadece yarış pilotları yetiştirmediklerini aynı zamanda güvenli sürüş teknikleri dersleri verdiklerini söylüyor. Işık ayrıca sportif bilgisini aktardığını ve birçok ilki gerçekleştirdiklerini de belirtiyor: "İlk yarış pilotu okulunu biz açtık, Volkicar ilk yerli yarış otomobili oldu, ilk yerli yarışlar V1-V2 Challenge organizasyonunu biz yaptık, bunu uluslararası kurallara bakarak kendi kurallarımızı var ederek yaptık." Okula gelenler, dört kişilik eğitmen kadrosundan aldıkları eğitim sonrası Volkan Işık'ın tecrübelerinden yararlanma aşamasına geçiyorlar. Kişiye özel verilen eğitim sonunda da yarış pilotu olmak isteyen kişinin hedefine uygun bir yol haritası çıkarılıyor. Okulda 12 yıl içinde o kadar çok isim yetişmiş ki say say bitmez. Burcu Çilingir Ürkmez de (39) onlardan biri ve ikiz annesi. Eşi Gürcan Ürkmez eski Türkiye ralli şampiyonlarından. İlk ralli yarışına da Burcu Hanım yedi yıl önce eşinin teşvikiyle katılmış. Sonra eğitim için akademideki 'Ralliye İlk Adım Eğitimleri'nde soluğu almış. Ürkmez "İkiz annesiyim ama hız benim için tutku. Yarışlara katılan erkekler espriyle 'Sakın bizi geçme!' diyorlar. Ama onları geçmek büyük zevk. Çok fazla bu sporla ilgilenen kadın yok. Bu okulda yetiştim ve kadınlar hız konusunda daha başarılı. Yarışlarda gözüm karadır. Yarışlara karşı kadınların ilgisi arttı, böyle bir okul sayesinde kadın pilotlar çoğalıyor" diyor.
YELKENDEN ARABAYA

Akademiden yetişen bir diğer yarış pilotu ise Göksun Erkek (32) dünya birinciliği olan babası Sıtkı Erkek'in izinden gidiyor. Türkiye Pist Şampiyonası'nda ehliyetsiz yarışan ilk kişi unvanına da sahip olan Erkek, eğitim ve iş hayatı devreye girince yarışlara ara vermek zorunda kalmış. Ama yarış tutkusunu hiç yitirmemiş. Erkek "Motor sporlarına başlarsanız bırakamazsınız. Hani kadınların gelinlik hayali vardır, bizim de tulum hayalimiz var. Pistler, hız ve adrenalin için ideal. Motor sesi benim için senfoni gibi. Sıfırdan nasıl yarışçı olunacağı, nasıl güvenli sürüş yapılacağı bilgisinin yanı sıra spor ahlakını da veren Türkiye'nin ilk yarış okulu burası. Herkes ralli pilotu olabilir. Genç nesillerin de geleceği parlak, aşağıdan bomba gibi geliyorlar" diyor. Tamer Emre Hasbay (20) üniversite öğrencisi. Yelken milli takımında 12 yıl geçirdikten sonra denizden karaya radikal bir geçiş yapmış. Yaklaşık bir yıldır yarış pilotu olan Hasbay, V2 Challenge yarışlarında ilk kupasını kazanmanın heyecanını yaşıyor. "Hayatım yelkenden sonra arabalarla geçtiği için ralli pilotu olmaya karar verdim. Bütün ailem burada eğitim aldığı için beni buraya yönlendirdiler. Eğitimle birlikte hedefime adım adım ilerliyorum. Çok kişi buradan yetişti ve geleceğin şampiyonları da yetişmeye devam ediyor; böyle bir akademi Türkiye'de yok. Büyük bir ihtiyaç. Keşke yarış pilotu okullarının sayısı artsa..." diyor.