Kardeşlerimi ben büyüttüm

Başak Daşman'ın dizideki asık suratlı ve kibirli halinden eser yok röportajı yaptığımız parka geldiğinde. Yüzünden kocaman bir gülümseme eksik olmuyor. Bıcır bıcır, hayat dolu... Kahkahalar atarak sohbet ediyoruz. Taa ki konu erken yaşta kaybettiği babasına ve çok sevdiği ailesine gelinceye kadar. İçinde bir sürü farklı rengi barındıran yeşil gözleri ıslanıveriyor o anda. 16 yaşında babasız kalmanın nasıl zor olduğunu, kendisinden çok küçük kardeşlerini adeta onun büyüttüğünü söylüyor. İşini çok seviyor ama mutluluğun sırrının özel hayattaki tatminden geçtiği fikrinde.
- Kara Ekmek'te oynadığınız Hale olumsuz özelliklere sahip bir karakter. Böyle birini oynamak sizi nasıl etkiliyor? - Hale aslında sevimsiz bir karakter. Benimle yakından uzaktan alakası yok. hiç gülmüyorum. Çok da cesur değil, biraz çekingen, hırsları olan, bulunduğu yeri kaybetmek istemeyen bir de üzerine çocuğunu kaybetmek gibi bir acı yaşamış bir karakter. Sinirli ve mesafeli ama söylenenlere inanıyor. Biraz daha zeki bir tip olsa daha başarılı olacak planlarında ama nereden çekerlerse oraya gittiği için beceremiyor bazen. Seviyorum ben Hale'yi. Sevmesen zaten oynayamazsın. Sizinle alakası olmayan, uzakta duran ama tüm hayatını bildiğiniz biri gibi düşünün. Hikayesini ve kim olduğunu bilince istemsizce seversiniz. Böyle bir şey. Hale'nin hiçbir bakış açısı benimle ortak değil. Duruşumuz bile farklı. Sürekli dik duruyor mesela kibirinden. Benimle alakası yok ama seviyorum.
ACIYA BİLE GÜLERİM
- Siz nasıl birisiniz?
- Suratsız biri değilim. Ben acı karşısında bile önce gülerim. Sonra ne yapılması gerektiğine karar veririm. Gülmek zaten sakinleştirir önce beni. Kibirli bir insan değilim. Bunu böyle deyince de kibirli duyulabilir ama... Sahip olduğum bir şeyleri kaybetme noktasına gelirsem hırslanmam. Peki der, giderim. Sevdiğim kişi için mücadele eder, savaşırım ama bunu kendi ahlaki çerçevemde yaparım. İstenmiyorsam, sevilmiyorsam, zorlamam bir şeyleri.
-Önceki gün gösterime giren Tehlikeyle Flört'te bir komedi filminde rol alıyorsunuz. O asık suratlı rolden sonra nasıl bir histi bu filmde oynamak?
- Basın gösteriminden sonra atılan bir tweet beni çok güldürdü. "Aslında iyi bir kadınmış" demiş biri. Hale'ye ne kadar inanmışsa artık... Dizilerde genellikle dramatik roller geliyor. Oysa ben komedi oynamayı çok seviyorum. Son dönemde en çok komedi filmi çekiliyor Türkiye'de. Biraz değişik bir iş oldu. Beat müzik yapan bir grup Flört. Öncesinde tanışmıyorduk. Yönetmenimiz de Murat Şenöy. Bana teklifi getirirken "Açılış sahnesinde ağır çekim koşacaksın" dedi. O an kabul ettim. 20 günde çektik. İçinde aksiyon da olan böyle bir filmi bu kadar kısa sürede çekebilmek bir mucize. Ama başardık. Fuat Güner de oynuyor. Tipi o kadar farklı ki, afişte ben bile tanımadım onu. Eğlenceli bir iş oldu, bence seveceksiniz.

- Nasıl bir çocukluk geçirdiniz? Nerde doğup büyüdünüz?
- Güzel bir çocukluk geçirdim. Sevgi dolu bir ailede büyüdüm. İki kardeşim var, ikisine de aşığım. İstanbul, Ümraniye'de büyüdüm. Altı yaşına kadar oturduğumuz ev şimdi gökdelenlerin arasında kaldı. İki katlı, bahçeli bir evdi. Teyzemle mantar toplayıp kuzukulağı arardık. Meyve ağaçlarının üzerinde geçti çocukluğum. İstanbul'da köy hayatı içinde büyüdüm. Anne ve babam birbirlerini de çok severlerdi. O yüzden sevgiye inancım ve umudum var. Kendimi güvende hissettiğim için ayağa kalkıp devam etme gücünü bulabiliyorum kendinde. Mayam böyle. Hayatta sevmek ve daha çok sevmek istiyorum. Bir de eğlenmek.