Mesleği bırakıp bakkal oldular

İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra Sidney Teknik Üniversitesi'nde de master yapan Korkut Köyman, yıllarca çeşitli firmalarda mühendis olarak çalıştı. Köyman'ın, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu eşi Sevinç Köyman ise, firmaların hukuk departmanlarında görev yaptı. Verem Savaş Dispanseri'nde doktor olan ablası Ablası Sinem Köyman ise, 25 yıl boyunca tüberkülozla mücadele çalışmaları yaptı. Köyman ailesinin bu üç üyesi, geçen yıl radikal bir karar alarak profesyonel çalışma hayatından ayrıldı.
ORGANİK TARIMI ARAŞTIRDI
İlk harekete geçen mühendis Korkut Köyman oldu. Kendi işini yapmak isteyen Korkut Köyman, çalıştığı şirketten istifa etti ve tamamen organik ürünler satan bir market açmak için kolları sıvadı. Avustralya'da eğitim gördüğü sırada ilgi duymaya başladığı organik tarımı daha yakından inceledi, Anadolu'nun çeşitli bölgelerindeki organik tarım üreticilerini araştırdı. İstanbul'da organik gıdalara talebin yüksek olduğu yer olarak Ataşehir'i belirledi. Korkut Köyman'ın organik market projesi kafasında yavaş yavaş şekillenirken, doktor olan ablası Sinem Köyman ise emekliliğe hazırlanıyordu. 25 yıl özellikle tüberkülozla mücadele çalışmaları yapan doktor Köyman, kardeşinin fikrine destek oldu. Doktorluk mesleğini sürdürmek yerine farklı bir kulvarda, bu kez sağlıklı beslenmeyle ilgili bir alanda çalışmak onu heyecanlandırdı ve o da mesleğini bırakarak kardeşiyle ortak oldu. İstanbul Ataşehir'de 1900'e yakın organik ürün satan marketi açan abla kardeşe, geçtiğimiz ay Köyman'ın eşi Sevinç Köyman da katıldı. Sevinç Köyman da çalıştığı firmadan istifa ederek organik dünyaya adım attı. 2008'de kızları Selin dünyaya geldikten sonra organik ürünlere ilgilerinin arttığını belirten Korkut Köyman, kendi işini yapmak istediği için böyle bir girişimde bulunduğunu, ablasının ve eşinin de kendisine katıldığını anlatıyor.
1900 ÇEŞİT ÜRÜN
Taze sebze, meyveden deterjana, süt ürünlerinden bakliyata, şampuandan et ürünlerine kadar yaklaşık 1900 çeşit ürün sattıklarını belirten Köyman, Anadolu'da organik sertifikalı ürün üreten çiftçilerden direkt alım yaptıklarını söylüyor. Bölgeye ve mevsime göre Anadolu'nun değişik yerlerinden direkt üreticiden organik ürün aldıklarını bildiren Köyman, "Ağustos'ta Kastamonu'dan gelir domates, Haziran'da Kuşadası'ndan gelir. Yaz geldiği zaman ürünler çeşitleniyor. Haftada iki gün mal getiriyoruz. Üreticiler butik" diyor.
TALEP ARTIYOR
Organik tarım üreticileri ile birlikte organik ürünlere olan talebin de arttığını kaydeden Köyman, "Bir ürünün organik olup olmadığı bakarak anlaşılmaz. Analizle anlaşılır sadece. Organik ürün sertifikalı olmalı. Organik ürün, doğal koşullarda yetiştirilir. Organik üründe kimyasal gübre ve böcek ilacı yoktur. Organik üretici daha emek yoğun bir iş yapar. Makineleşme çok yoktur. Ürüne sürekli bakmak zorundadır. Tohumları sertifikalandırılmıştır. Organik tarım için arazi bir süre gözlemlenir ve ilaçlanmadığına dair analiz edilir. Bundan sonra o arazide üretim yapılabilir" diye konuşuyor.

500 LİRAYA ORGANİK BAL
Köyman Ailesi'nin organik marketinde en pahalı ürün 450 gramlık kavanozda 250 liraya satılan Eğriçayır Oğul Balı. Markette taze sebze ve meyvenin yanı sıra et, süt ürünleri, bakliyat, şarküteri ürünleri de yer alıyor. Kişisel bakım ürünlerinin ciddi bir yer tuttuğu markette, organik Arap sabunundan diş macununa, organik deterjandan şampuana, organik bebek mamasından organik yumurtaya kadar 1900 çeşit ürün yer alıyor.