Son Güncelleme: Pazar 10.05.2015
Burjuva taklidi yapan oligarşik yapıya itirazım var
Kutluğ Ataman, 16 yıl sonra Sakıp Sabancı Portresi adlı eseriyle Venedik Bienali'ne katılıyor. Eser bienalin ana bölümünde sergileniyor. Ataman ile Venedik öncesinde konuştuk. Sanatçı "Benim itirazım yıllarca burjuva taklidi yapmış oligarşik yapıyadır. Şükürler olsun ki gün geçtikçe toplum onlara hadlerini daha fazla bildiriyor ve terbiyeleri hepimizin gözleri önünde veriliyor. Yeni bir burjuvazi de onların yanında beliriyor" diyor
- Sakıp Sabancı ile ilgili bu işinize sizin başta temkinli yaklaştığınızı biliyoruz. Sonra işi kabul edip yapmaya başladığınız zaman birtakım tepkiler oldu size karşı. İş ortaya çıkınca da sipariş olması nedeniyle tartışma ve eleştirilere konu oldu. Ama son tahlilde iş, Venedik Bienali'ne seçildi. Tüm bu süreci gözden geçirince ne düşünüyorsunuz?
- Bu süreç boyunca ben ve ekibim zaten çok meşguldük. Hem bu eseri ortaya çıkartmak için, hem de Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün yeni sinema projeleri üzerinde çalışıyor, yeni ekibimizi kuruyorduk. Beyoğlu'nda başlattığımız yeni sanat mekanımız Gündüz Güzeli'nin hazırlık süreci de devam ediyordu, neyse ki o da tamamlandı. Eserleri ortaya çıkarttığımız vakit bunların toplumda olumlu veya olumsuz ses çıkartması, tartışmalara yol açması, bizim üretimimizin ortak özelliği. Bazen yapılmamışı yaptığımız için, bazen tabuları sorguladığımızdan, bazen varolan sistemleri rahatsız ettiğimizden, geçmişte ne yaptıysak homurdanmalar, hırlamalar hep oldu. Eskimiş yapıların üzerine gittiğinizde, rahatsızlık verdiğinizde bu hep böyle olur. Eğer bu olmasaydı zaten işimizi doğru yaptığımızdan kendimiz şüphe ederdik. Ellerimizde kazmalar, yerin altında yeni tüneller açan, yeni doğrulara ulaşmaya çalışan bir ekibiz. Mutlaka grizu patlamaları olacaktır. Ama biz Saatleri Ayarlama Enstitüsü olarak durmamaya kararlıyız. Böyle olduğumuz için de sonuç alıyoruz.
- Sabancılardan ilk sipariş geldiği zaman Sakıp Bey'i tanımadığınızı söyleyip projeye pek sıcak bakmadığınızı söylemiştiniz. İşi bitirdiğiniz de Sakıp Bey'le ilgili bir fikriyatınız oluştu mu? Nasıl biriymiş?
- Sizler ne kadar biliyor tanıyorsanız ben de o kadar tanıyorum. Eserimin gerçek konusu Sabancı'yı Sabancı yapan 10 binlerdir.
- "Burjuvaziden çok çektim" demiştiniz bir söyleşinizde. Ama Türkiye'nin önemli bir burjuvasının portresini yaptınız. Bu bir çelişki gibi algılanıyor. Tam olarak Türk burjuvazisi ile ilgili itiraz noktanız nedir?
- Sakıp Bey kendi ülkesinde bir sömürge valisinin Londra'daki hayatını özleyen kızı edasıyla burnunda kolonyalı mendille dolaşmış bir adam değil, senin benim gibi bir adam. Zamanla toplumda önemli sorumluluklar almış ama geldiği yeri unutmamış. Benim itirazım yıllarca burjuva taklidi yapmış oligarşik yapıyadır. Şükürler olsun ki gün geçtikçe toplum onlara hadlerini daha fazla bildiriyor ve terbiyeleri hepimizin gözleri önünde veriliyor. Yeni bir burjuvazi de onların yanında beliriyor. Bu süreç ne kadar devam eder, geriler mi, ilerler mi bunu bilemiyoruz. Süzülme, damıtılma, bunlar zaman alacak süreçler. Ama er veya geç her şehrimizde önemli aileler tekrar belirecek ve toplumsal görevlerini sırtlanacaklar.
- Türkiye'deki burjuvazi sınıfının yapısı da değişiyor. Bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Yerel zengin sınıfların ortaya çıkması, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi zaman içinde o sınıflara kendi alanlarında bir dizi sosyal sorumluluklar da yükleyecek, bu da devletin rolünü azaltacaktır. Bu süreç bu şekilde devam ederse, demokrasimiz de güçlenir. Orta sınıfın güçlenmesi, çevre, sağlık, eğitim, insan haklarından tutun da güvenliğe kadar her alanda bürokrasinin görev alanını daraltır. Esas soru, bu hedefe ne kadar zamanda varacağımızdır.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde