Yerinde duramayan Y kuşağı özgür ofis istiyor
İş yapma biçimimiz sebebiyle yakın zamana kadar bir masaya ve belli saatlere bağımlıydık. Ancak teknolojinin gelişmesiyle çalışanlar daha mobil hale gelirken "hareket temelli" iş yapmaya olanak sağlayan ofisler doğuyor
SOSYAL VE BAĞIMSIZ
;Bakırküre'ye göre bugün ofislere 1980-1999 yılları arasında doğan bireyleri kapsayan Y kuşağı hakim: "Kendisinden önceki kuşaklardan tamamıyla farklı davranışlara sahip Y kuşağı, bugün çokuluslu şirketlerin yönetim kademelerinde aktif olan bireyler. Türkiye nüfusunun yüzde 35'ini oluşturuyorlar. Bu kuşaktaki bireyler bağımsız olmayı severler, özgürlüklerine düşkündürler. Kendisinden farklı düşünenleri eleştiri yağmuruna tutsalar da önceki kuşağın tersine, bir arada olma fikrine yatkınlardır. Sosyalliğe önem verirler, internet teknolojilerini aktif kullanırlar. Bilgisayar ve internet ile büyüdüğünden zekidir, aynı anda birden çok iş yapmaya yatkındır. Y kuşağının bireyciliği ve özgürlüğüne düşkünlüğü, işe bakışlarına da yansır. Mesai saatinden ya da kurallardan ziyade, yapılan işi önemserler. Benimsedikleri bir işi yapmak için diğer her şeyi arka plana atabilirler." Bakırküre yeni neslin esnek ve özgür ofisler istediğini düşünüyor: "Get together" dediğimiz bir araya gelme mekânları iletişim çağında iletişimi en üst seviyeye çıkarıyor. İş arkadaşları ve farklı departmanlar arasında fikir alışverişinde bulunduracak ve bilgi alışverişini arttıracak kafeteryalar, küçük mutfaklar, rahat oturulan mekânlar, yüksek konsantrasyonlu çalışma mekânları yaratma imkânına bugün sahibiz ve bunlar da çalışan motivasyonunu arttırıyor. Özellikle Y kuşağı gibi yerinde durmak istemeyen, aidiyet duygusu fazla olmayan ve ilgisi çok çabuk dağılan bir kuşağa bu çalışma ortamları büyük bir verim sağlıyor ve aidiyet hissini geliştiriyor."
OFİSLER "EV GİBİ" YAPMASIN
Mimar Gökhan Bakırküre ev ve ofislerin mekansal olarak farklı kurgulanması gerektiğini düşünüyor. "Bir noktadan sonra ev rahatlığı verim sağlamaktan öte konsantrasyon kaybına sebep oluyor" diyen Bakırküre'ye göre hedef rahat ama ev gibi olmayan ofisler tasarlamak: "Bugünlerde çok kullanılan "ev gibi ofis"ler söyleminin ardına bakmakta fayda var. Ofisiniz sizin eviniz değildir, çalıştığınız, insanlarla etkileşime girdiğiniz ve ürettiğiniz yerdir; dolayısıyla "ev" ve "ofis" mekânları farklı işlevlerde ve kurgularda olmalıdır. Fakat kendinizi evinizdeki kadar rahat ve samimi hissettiğiniz bir mekânda, seçim özgürlüğüne sahip olarak istediğiniz biçimde çalışabildiğinizde mutluluğunuz, motivasyonunuz ve veriminiz artar. Bugünün ofislerinde geçerli olan anlayış da bu."
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut