Kötü alışkanlıklar erkekleri öldürüyor
En yoğun kadın nüfusun yaşadığı yerlerin neredeyse tamamı eski Sovyet ülkeleri. Araştırmalara göre bu ülkelerdeki erkekler alkol yüzünden erkenden ölüyor. Erkek nüfusunun en yoğun olduğu bölgeler ise Asya'da. Nedeni: Cinsiyete dayalı kürtaj
CİNSİYETE DAYALI KÜRTAJ
Günümüzde erkek nüfusu çok az farkla kadınlardan yüksek. BM 2015 verilerine göre her 100 kadına 101.8 erkek denk geliyor. Erkek nüfusu, 1960'tan itibaren her yıl düzenli olarak kadınlara oranla daha fazla artış gösterdi. Kadın-erkek dağılımı dünya geneline çok farklı şekilde yansıyor. Erkek nüfus Asya, Arap ülkeleri ve Kuzey Afrika'da yüksek. Çin ve Hindistan'daki tablo, Asya'yı zirveye taşıyor. Her iki ülkede cinsiyete dayalı kürtaj çok yaygın maalesef. Ayrıca kızlar daha bebekken acımasızca öldürülüyor bu iki ülkede. Çin'de 106.3 erkeğe 100 kadın düşerken, Hindistan'da aynı oran 107.6 erkeğe 100 kadın olarak karşımıza çıkıyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi Arap ülkelerinde erkeklerin sayısı çok daha yüksek. Birleşik Arap Emirlikleri'nde 274 erkeğe 100 kadın denk geliyor. Bu sayı ile dünyada kadınlara oranla en fazla erkeğin yaşadığı ülke unvanına sahipler. Katar'da 100 kadına 265.5 erkek denk geliyor. Bunun nedeni Körfez ülkelerine yurtdışından çok yüksek oranda yabancı çalışanın gelmesi. Gurbetçi işçiler, ailelerini yanlarında getirmediği için uçurum bu kadar yüksek oluyor. Rusya, Ukrayna, Letonya, Litvanya, Ermenistan, Belarus ve Estonya, kadın nüfusun erkeklere oranla en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor. Eski Sovyet ülkelerinin bazılarında tablo 100 kadın üzerinde şöyle oluşuyor: Rusya 86.8 erkek, Ukrayna 86.3 erkek ve Ermenistan 86.5 erkek. Letonya, 84.3 erkeğe 100 kadınlık oranı ile dünyada en fazla kadının yaşadığı ikinci ülke konumunda. En çok kadının yaşadığı yer Karayipler'deki Martinique olarak biliniyor.
ORTALAMA YAŞAM FARKI
Sovyet bloğunun eski üyelerinde kadınların çok fazla olması günümüze özel bir durum değil aslında. Sovyetler Birliği'nde erkek nüfusu, Birinci Dünya Savaşı'ndan itibaren azalmaya başladı. Ardından yaşanan kıtlık ve iç savaş tabloyu kadınların lehine olacak şekilde derinleştirdi. İkinci Dünya Savaşı'yla birlikte erkek nüfusu iyice düştü. 1956'da örneğin tüm Sovyetler ele alındığında 81.9 erkeğe, 100 kadın düşüyordu. Sovyetlerin çöküşüne kadar kadın-erkek dengesi sağlanamadı. 1990'lardan sonra fark artmaya devam etti. O tarihten günümüze kadar Rusya'da kadın nüfusunun daha fazla olmasının nedeni olarak erkeklerin kötü alışkanlıkları gösteriliyor. Birçok Rus erkeği çok erken yaşta ölüyor. Erken ölümlerin sebebi olarak yüksek orandaki alkol tüketimi ve yine buna bağlı olarak sık yaşanan kazalar gösteriliyor. Öyle ki aslında günümüzde Rusya'da erkek bebeklerin doğum oranı kızlara göre daha yüksek. Ülkede erkekler 31 yaşına kadar kadınlardan daha fazla oluyor. Ancak yaş 32'den itibaren erkeklerin oranı her geçen yıl hızla düşmeye başlıyor. Kadınların ortalama yaşam süreleri sadece Rusya'da yüksek değil. Eski Sovyet ülkelerinde de tablo aynı. Belarus'ta örneğin erkeklerin ortalama yaşam süresi 65.3'iken, kadınlarda aynı oran 77. Belarus bu oranla, dünya kadın-erkek ortalama yaşam süreleri arasında en büyük farkın olduğu ikinci ülke konumunda. Bu alanda birinci ülke Suriye. 5 yıldır süren iç savatça 240 bin kişinin öldüğü Suriye'de kadınların ortalama yaşam süresi 76.3'ken erkeklerde 64'e kadar düştü. ABD'de ise 98.3 erkeğe, 100 kadın düşüyor. Uzmanlara göre ABD'de kadınların sayısının yüksek olmasında erkeklerin kalp, şeker, kanser ve obezite gibi hastalıklardan dolayı kadınlara oranla daha fazla can kaybı etkili oluyor.
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut