'Küçük sihirbaz'ın yeniden doğuşu

Abilerinin izinden gidip, beşerli ya da altışarlı takımlarla oynanan salon futboluna merak salmasıyla değişti Philippe Coutinho'nun kaderi. Dar alanda yüksek teknik ve çabuk düşünme gerektiren maçlarda, ufak tefek bedenindeki çabukluğu, kıvraklığı ve top hakimiyeti ile sivrildi. Ama alışılmış hikayelerin aksine onu, futbolu bir kariyer olarak seçmeye iten ailesi değil, aynı takımda oynayan bir arkadaşının maçlarını hiç kaçırmayan büyükannesi oldu. "Bu çocuk çok yetenekli mutlaka bir futbol okuluna verin" tavsiyesini tereddütsüz kabul etti Coutinho'nun mimar babası. Yakınlardaki bir yerel akademiye kaydettirdi oğlunu. Phillipe'in namı, doğduğu yer olan Rio de Janerio'nun kuzeyinde Rocha bölgesinin sınırlarını çok kısa sürede aştı. Vasco de Gama çaldı ailenin kapısını. Coutinho'daki kumaşı farketmişlerdi. Fakat kulüpte ilk gün sahaya çıkamadı korkudan. Çocuktu daha ne de olsa. Tribünlerdeki babasına sarılıp ağladı, uzun süre de bırakmadı. Ama babasının cesaretlendirici konuşmaları sayesinde çekingenliğini yenip sahaya indiği anda içindeki futbolcuyu salıverdi. Artık ülkenin önemli kulüplerinden birinin altyapısında oynuyordu.

AİLE DESTEĞİ YETER
Coutinho'nun adı kısa sürede denizleri aştı. Yedi yıl önce daha 16'sında İtalyan devi Inter, üstelik de 7.7 milyon dolar gibi bir rakam karşılığında kulübü ile anlaştı. Fakat genç adamın biraz daha pişmesi için zaman lazımdı. İki sezon daha Brezilya'da, Vasco'da kiralık oynadı. O Inter'e imza attığı zaman, takımı Mourinho çalıştırıyordu. Fakat Coutinho 'mecburi hizmeti' tamamlayıp iki sezon sonra Inter forması giymeye başladığında Portekizli teknik adam ayrıldı. Şimdilerde Real Madrid'in başındaki Benitez'in talebesi oldu. Fakat gerek sakatlıklar gerekse yeni bir kültüre, futbol iklimine alışma süreci onu formaya hasret bıraktı. Bekleneni veremedi. Bir sezon İspanya'da Espanyol'e kiralandı. Oradan sonraki durağı da 2013'ten beri formasını giydiği ve kendini ispatladığı İngiliz Liverpool'du. Henüz 21 yaşında anavatanı dışında üçüncü futbol ülkesine gelmişti. Bütün bu süreç boyunca en büyük destekçisi ise ailesi oldu. Liverpool taraftarının taktığı isimle 'Küçük sihirbaz'", genç yaşından itibaren karşılaştığı her zorlukta hep eşinin ve ailesinin sevgisiyle güç buldu. O İtalya'ya geldiğinde, ailesi de yanına taşındı. Ve Espanyol'a kiralanana kadar da yanında kalıp destek verdiler. Tıpkı çocukluğunda, futbolcu olabilme mücadelesi verdiği ilk yıllarda her fedakarlığı yaptıkları gibi. Eşi, çocukluk aşkı Aine de her şeyi bir kenara itip onun peşinden İtalya'ya, yeni bir kıtaya doğru yola çıktığında, daha 17 yaşındaydı. Tek ortak arkadaşlarının verdiği bir partide tanışmışlar, sonra da bir daha hiç ayrılmamışlardı. Espanyol'da hocalığını yapan Arjantinli Pochettino'ya göre Coutinho'nun yetenek olarak, genç oyuncunun idolü olan Ronaldinho'dan hatta Messi'den dahi pek aşağı kalır yanı yoktu. İngiltere'de, zaman ve alan bırakmayan yüksek tempoya, çocukken oynadığı salon futbolundan aşinaydı. Adapte olmakta zorlanmadı. Top ayağına geldiğinde hızlı düşünüp hızlı hareket etmeyi çok eskiden öğrenmişti. Küçük Sihirbaz'ın adı şimdilerde, Avrupa'nın devleriyle anılıyor. İki İspanyol Barcelona ve (hafta içinde Madrid'e gitmeyeceği söylense de) Real Madrid'in, artık 30 yaşına gelen İspanyol David Silva'nın veliahtını arayan Manchester City'nin, sezon sonunu beklemeden ara transferde Liverpool'un kapısını çalacağı söyleniyor. Adeta yeniden doğduğu takımında "Çok şey borçluyum" dediği menajer Rodgers'ın görevine geçen hafta son verilmesiyle de artık, oyuncularından en iyisini alma uzmanı Alman Klopp'un talebesi Coutinho... Onu bekleyen yeni sınavsa transfer iddialarının aklını ve ayaklarını karıştırmasına izin vermeden Klopp'la birlikte takımını mevcut sıkıntılı süreçten kurtarmak... Bu yeni görevinde ve muhtemel gelecek görevlerde her zamanki sadece iki şeye güvenecek Küçük Sihirbaz: Yeteneği ve ailesinin desteği...