Bu işlere başladığımda bebektim şimdi o ufaklık büyüdü, kadın oldu

13 yaşından beri hayatımızda Sinem Kobal. Seyircinin gözü önünde büyüdü desek yanlış olmaz. Dadı adlı diziyle başladığı oyunculuk kariyerinde Haldun Dormen'den Uğur Yücel'e kadar uzanan çok önemli isimlerle birlikte çalışma şansı yakaladı. Şu sıralar iki heyecanı bir arada yaşıyor. Meltem Cumbul, Sarp Apak ve Uğur Yücel'le kamera karşısına geçtiği Yaktın Beni adlı sinema filmiyle beyazperdede boy gösteren oyuncu, yakın zamanda atv ekranında yayınlanacak olan Analar ve Anneler ile ekrana gelecek. Kobal'la bu iki heyecanına ortak olmak için buluştuk. Hastaydı ama sorularımıza içtenlikle yanıt verdi. Lakin iş özel hayatıyla ilgili sorulara gelince yine gerildi, kızardı, utandı. Özel hayatıyla da sürekli gündemde kalmayı başaran ancak bununla ilgili hiç konuşmayan Kobal, bu geleneğini yine bu röportajda da devam ettirdi. Kenan İmirzalıoğlu ile olan aşkını gizlemeyen Kobal, "Özel hayatımın özel kalmasını istiyorum" diyerek çıkan haberlere kaçamak yanıtlar verdi. Senaryosu Berkun Oya'ya ait Ay Yapım imzalı, Analar ve Anneler'i sezonun en iddialı işlerinden biri olarak görüyor.
SİNEM KOBAL GELİN OLDU
- Hem filmin hem de dizinin üst üste denk gelmesi iyi mi, kötü mü oldu?
- Evet, çifte heyecan var bende. Öyle denk geldi. Bence güzel oldu. Sadece dizinin yoğunluğu beni yoruyor. Ama bunlar tatlı yorgunluklar...
- Yaktın Beni filminde Uğur Yücel şov izliyoruz resmen. Uğur Yücel hayranlık duyduğun bir isim miydi?
- Olağanüstü bir sanatçı. Çok özenle iş seçiyor. Az ve öz işleri var. Bu ülkede olan genç oyuncuların bir çoğunun hayran olduğu isimlerden biri. Onunla aynı seti paylaşıp, deneyimlerinden faydalanmak çok güzeldi benim için.
- Tanışıyor muydunuz daha önce? Nasıl bir deneyim oldu Uğur Yücel'le çalışmak?
- Hayır tanışmıyorduk. Gönül İşleri'ni çekerken Erol Avcı bana bu projeden bahsetti. Senaryoyu okudum. Çok heyecanlandım. İlk başta Uğur Yücel'in oynayacağını bilmiyordum. Daha sonra öğrendim ve çok heyecanlandım. Uğur Yücel çok başarılı bir oyuncu, en az o kadar da iyi bir insan. Çok da profesyonel. Sarp'la ikimiz sette kendimizi okula yeni başlamış gibi hissettik onun yanında. Farklı bir heyecan oldu. Uğur abi bir yanda, Meltem bir yanda. Hasibe orada falan... Çok iyi bir ekiple çalışmanın keyfini yaşadım.
HAYIR DEMEYİ BİLİRİM
- Kariyerin boyunca Haldun Dormen'den Uğur Yücel'e kadar çok önemli isimlerle çalıştın. Şanslı olduğunu düşünüyor musun?
- Bu tamamen seçimlerle ilgili. Ben de çok iş yapmaktansa az ve öz iş yapmaya, kendimi geliştirebileceğim işlerde yer almaya çalışıyorum. 13 yaşımda başladım bu işe. Her önüme gelen, taşıyamayacağım hiçbir yükün altına girmedim. Hayır diyebilmek çok önemli. Çoğu şeye hayır diyebildiğim için bugün bana "Şanslısın, güzel projelerde yer aldın" diyebiliyorsun.
- Kariyerini doğru yönetebildiğini düşünüyor musun?
- Ben bir oyuncuyum. Bir işin ne derece başarılı olup olmayacağını bilemem ama nasıl insanlarla çalışacağımı, nasıl kendimi geliştirebileceğimi, nasıl daha iyi işlerde yer alabileceğimi az çok görebiliyorum. Bir işin çok izlenmesi, tutmasından çok, orada ne öğrendiğim oraya ne kattığım gibi şeylere dikkat etmeye çalışıyorum.

- Gençlik dizilerinden daha kadınsı projelere terfi ettiğin bir durum söz konusu mu?
- Bebektim bu işlere başladığımda. Şimdi o ufaklık büyüdü kadın oldu. Bir şeylerin doğru ve güzel gittiğini görüyorum. Çocukluk ve ergenlik dönemlerime göre işlerde yer aldığım için aslında şanslıyım. Başka karakterler oynamak istediğim zaman artık yaşım büyüsün diye beklediğimi hatırlıyorum. İki-üç lise işi yaptım, yaşım ufaktı. Ben daha farklı karakterler oynamak istiyordum ama "Daha yaşın küçük" diyorlardı. Bekliyordum zamanın geçmesini, büyümeyi.