Pazar 18.10.2015

İnsanlık dramından para kazanmak

Bu acı dolu günlerde şen şakrak yazılar yazamıyoruz. Kalem elden düşüyor. Diğer yandan hayat devam ediyor. Ama nasıl? Savaş bölgelerinden can havliyle kaçan insanlar, kendilerini ve ailelerini güvenli bir yere atmak için tüm zorlukları göze alarak yola düştükleri andan itibaren, başka insanlar tarafından hunharca istismar ediliyor. İnsan hakları savunucusu kesilen Batılı devletler ise bu insanlık dramına mevzuat eksikliği gerekçesiyle göz yumuyor.
İSTİSMAR HER YERDE
Durum böyle olunca, savaşın alevlerinden kurtulmak için ilk önce Türkiye'ye sığınan savaş mağdurları, daha sonra Yunan adalarına ve oradan Avrupa ülkelerine gitmeyi hedefliyor. Ama nafile... Sığınmacılar Türkiye'de her türlü işte çalıştıkları halde hak ettikleri paraları alamadıklarından ve istismar edildiklerinden şikayet ediyor. Bunların arasında doktor, mühendis ve avukat olanlar da var. Yunan adalarına geçmek için satın aldıkları can yelekleri ve lastik botlar çoğunlukla sahte ve derme çatma olduğu için denizin ortasında kalakaldıklarında Türk ya da Yunan sahil güvenlik botları tarafından kurtarılamayanlar boğuluveriyor. Boğulanların çoğu da çocuk, hatta bebek. Ama kimin umurunda ki? Yunan adalarına geçmeyi başaranlar da istismar ediliyor. Bir odanın içinde 50 kişinin kalanlara, duş ve tuvalet parası ödeyenlere, hatta cep telefonlarının şarjı için ayrıca para verenlere rastlanıyor. İnsan simsarı çetelerin hazırladıkları sahte seyahat belgelerini almak ve "medeni" ülkelere ulaşmak için ceplerindeki son kuruşa kadar harcamak için sıraya giriyorlar. Kıyıda bıraktıkları lastik botlar, üzerindeki güçsüz motorlar, botların altındaki çürük tahtalar ve can yelekleri, yine simsarlar tarafından anında yağmalanıyor ve çoğu tamir edilmek üzere kamyonlarla gerisin geriye imal edildikleri yere gönderiliyor. Savaş mağdurlarından nemalanan yüzlerce insan simsarı, kazandıkları milyonlarca dolar sayesinde zenginler kulübüne girerken, insan haklarını savunmakla böbürlenen devletler, zavallı sığınmacıları konu alan konferanslar düzenlemekten başka bir şey yapmıyor.
BATI ADIM ATMALI

AB ülkeleri sığınmacı krizi karşısında Türk ve Yunan hükümetlerinin Ege'deki geçişleri önlemek için işbirliği yapmalarını önermekle yetiniyor. Ege'de devriye gezmeleri önerilen Türk ve Yunan savaş gemileri ne yapmalı? Botları mı batırmalı? Sığınmacıları mı toplamalı? Buna açıklık getirilmiyor. Yunanistan'daki sivil toplum kuruluşları bazı sorular soruyor: "Sığınmacılar Batı dünyasında madem çaresiz ve zavallı insanlar olarak görülüyor, madem denizin ortasında boğulan çocuklara ağıtlar yakılıyor, o zaman niçin bu zavallı olarak gördükleri insanları, insan simsarlarının pençelerine terk ediyor? Niçin kayıt altına alındıktan sonra gemilere bindirilerek gitmek istedikleri ülkelere insan gibi götürülmüyorlar? Savaş ve işgal yıllarında milyonlarca Avrupalı'yı yerinden eden "medeni" Batı ülkeleri 21. yüzyılın savaş mağdurlarına bundan sonra nasıl davranacak?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.