Pazar 15.11.2015
Son Güncelleme: Pazar 15.11.2015

Bu sektörde büyük çekememezlik var

Oynadığı sinema filmleriyle ismini duyuran Didem Balçın, Diriliş: Ertuğrul dizisinde ve Moda Sahnesi'ndeki yeni oyunu En Kısa Gecenin Rüyası'nda büyük ilgi görüyor

Rol aldığı projelerde özellikle eski Türkiye güzeli annesinden miras iri yeşil gözleriyle dikkat çeken güzel oyuncu Didem Balçın, hem rol aldığı Diriliş: Ertuğrul dizisinin tutmasından, hem de oynadığı En Kısa Gecenin Rüyası isimli oyunun kapalı gişe izlenmesinden dolayı son derece mutlu. Hatta Diriliş: Ertuğrul dizisiyle birlikte Cannes'a gitme hayalini gerçekleştirdiği için şanslı hissediyor kendini. Her ne kadar bir sinema filmiyle Cannes'a gitmeyi istese de, kırmızı halı da yürümekten gurur duymuş... Orada tanındığında ise şaşkınlık yaşamış. Tiyatroda En Kısa Gecenin Rüyası'nda büyü sebebiyle eşeğe aşık olan Titanya'yı oynayan Balçın'ın konu aşka gelince yüzü kızarıyor. Özel hayatıyla ilgili konuşmayı sevmiyor ama "Aşkı senfonik müziğe benzetiyorum. Sakin sakin başlayıp bir anda kemanlar girince müzik yükselir ya. Kendimi şu ara senfonik hissediyorum" diyerek az da olsa aşk hayatıyla alakalı ipucu veriyor güzel oyuncu ve ekliyor: "Artık ben de çocuk sahibi olmak istiyorum."
- Diriliş:Ertuğrul'da oynadığınız Selcan Hatun karakterinde bir değişim var. Bu değişim ve dönüşümü nasıl karşılandınız?
- Evet Selcan'da 180 derece bir dönüş oldu. Hırslarına yenilen, kötü bir karakterken bir anda ters döndü. İnançları doğrultusunda iyi bir karakter haline geldi. Burada benim için iyi olan karakterin iyi olması değil, bir karakterin dönüşüm yaşaması. Yani bir dizide bir karakteri oynayıp sonra onun tam zıttını oynayıp buna seyirciye inandırmaya çalışmak çok büyük şans. Dizilerin zor tuttuğu bir dönemde ben sanki ikinci diziye başlamış gibiyim. O anlamda kendimi şanslı görüyorum.
- Nasıl hazırladınız kendinizi bu değişime?
- Bu yaz geçen seneki gibi teknik bir çalışmadan ziyade daha içsel bir çalışma yaptım. Geçen sene at binme, ok atma gibi dersler almıştım. Bu yaz da karakterin duygusal yoğunluğuna odaklandım. Yani geçen sene dıştan içe doğruydu, bu sene de içten dışa doğru bir şey oldu.
- Bu dönüşüm seyirciye nasıl yansıdı sizce?
- Ben kötüyü oynarken sert söylemleri oluyordu ama seviyorlardı karakteri. Selcan iyiyi oynamaya başlayınca da sevmeye başladılar. Bu kadın kötü inanmayın buna değil, Selcan doğru yolu buldu, niye ona inanmıyorsunuz gibi tepkiler gösteriyorlar.
- Dönem işinde oynamayı sevdiniz mi?
- Evet. Zaten hep dönem işinde oynamayı istediğimi söylüyordum. Sevdim, alıştım. Konu itibariyle 13. yüzyılda geçiyor olaylar. Atlar, oklar, obalar... Gerçekten çok zor şartlar. Nazar değecek diye söylemeye çekiniyorum ama biz 120 dakikalık diziyi beş günde çekiyoruz. İnanılmaz bir şey ve Metin Günay'ın başarısı bu. Çok özenli çekiliyor dizi. Zaten ben bir şeye özenilmezse çok sinir oluyorum.
ÇOK SAYGILI VE VERİCİYİM
- Siz hangisinden daha çok zevk aldınız? İyiyi oynamak mı kötüyü oynamak mı?
- Hepsini seviyorum. Yüksek sahneleri oynamayı seviyorum. Partnerim Kaan Taşaner'le Selcan ve Gündoğdu olarak aşırı bir uyumumuz var. Bugüne kadar partnerlerimden yana hep çok şanslı oldum. Birbirimizle paslaştığımız beraber yükseldiğimiz sahneler ekstra heyecanlı oluyor. Yani bir sahnenin vurması, kırması, bağırması, kaçması atraksiyonu varsa o zaman çok hoşuma gidiyor. Orada da karakterin iyi ya da kötü olması değil önemli olan. Sahnenin yüksek olması çok önemli oluyor. Çünkü o zaman oyuncu senaryoya hizmet etmiş oluyor.
- Tanıdığınız bildiğiniz oyuncularla çalışmak çok önemli değil mi?
- Kesinlikle. Ben yeni bir işe başlarken çok çekingen davranırım. İlk tanıştığım ortamlarda "Merhaba" bile diyemem çok utanırım. İçime kapanırım. İnsanlar "Ne kadar ukala" derler hatta. Halbuki ukalalık değil çekingenlik. Bu dizide Dila Hanım'dan tanıdığım Hülya abla var. Bir de Metin hoca var. Onların olması beni rahatlatmıştı. Çok yaşlandım galiba. Artık hangi sete gitsem tanıdık insanlar var. Büyük avantaj tabii. Teknik ekipten de tanıdığa denk gelince çok rahatlıyorum.
- Ukalalık yapan insanlarla karşılaştınız mı şimdiye kadar?
- Bu dizide karşılaşmadım ama daha önceki setlerde karşılaştım. Öyle bir şey olunca hemen şalterleri indiririm. Sanki orada yokmuş gibi davranırım. Onu istemsiz olarak çok iyi yapıyorum. Çok saygılı ve vericiyim. Ekip ruhuna inanırım.
- Sosyal medya hesabından oyuncu arkadaşlarınızla fotoğraflar paylaşıyorsun. Oyuncular arasındaki dostluklar kalıcı mı sence?
- Benim kalıcı arkadaşlarım var ama bu sektörde çekememezlik çok fazla. İnsanlar birbirlerine iltifat etmekten aciz. Mesela arkadaşımın dizisi birinci olduğunda bu diziden para kazanıyor ve başarılı oldu diye sevinirim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.