Kenan İmirzalıoğlu naif Şafak Sezer komik

Tuğba Melis Türk genç yaşında birçok başarıya imza atanlardan... 1990 doğumlu olan Türk, 2011 yılında Best Model of Turkey seçildi. Merhamet, Leyla ile Mecnun, Annem, Arka Sokaklar gibi onlarca sinema filmi ve dizide de rol aldı. Son olarak Kara Ekmek'in kadrosundaydı. Tuğba Melis Türk'ün projelerini saymakla bitmiyor. Son günlerde şüphesiz Kenan İmirzalıoğlu ile kamera karşısına geçtiği reklam filmiyle gündemde. Emre Altuğ'un yeni klibi için objektif karşısına geçmiş... Mart ayında ise Şafak Sezer'in eşini canlandırdığı Kolpaçino Devre ile sinema perdesinde olacak. Bu arada Şafak Sezer'le projede yer almanın çok eğlenceli olduğunun da altını çiziyor, Sezer'in komik bir insan olduğunu söylüyor. Henüz 25 yaşında Tuğba Melis Türk... Ama yaptığı projeler yapacaklarının sadece habercisi gibi.
MANKENLİKTEN OYUNCULUĞA
"Tadında bitti" dediği Kara Ekmek dizisini, hayallerini ve kendisini o anlatıyor, biz dinliyoruz. O günkü havanın güzelliğinden istifade beyazlar içinde geliyor röportaja. Üzerine de gözlerinin tonunda yeşil bir ceket var. Boyu 1.76, kilosu ise 53. İncecik fiziği hemen dikkat çekiyor. Boşuna Best Model seçilmemiş elbette ama söze "Lise döneminde epey kiloluydum" diye giriyor. Sayısal öğrencisi olan Türk, lisenin sürekli test çözen, çalışkan öğrencilerindenmiş. Ailesinin ve arkadaş çevresinin 'zayıfla' uyarılarına aldırmaksızın yemek yemeye devam eder, bol kıyafetlerle de durumu kamufle edermiş. "74 kiloydum. Bir gün bir iş görüşmesine gittim. 17 yaşında bu kadar kilo fazla tepkisiyle karşılaşınca hırs yaptım. Bir yılda 20 kilo verdim ve Best Model'e katıldım" diye anlatıyor o günleri heyecanla. "Formunuzu nasıl koruyorsunuz?" diye soruyorum. "Hiçbir şey yapmıyorum ve ne istiyorsam yiyorum. Aslında spor yapmamak kötü ama kapalı spor salonları bana göre değil" diye anlatıyor. Genç oyuncu hayal kurma ve plan yapma taraftarı değil, "Sadece hedeflerim var diyelim" diye durumu özetliyor. Kısa vadede yurtdışına gidip dil eğitimi almak istiyor. 35-40 yaşlarında çocuklara drama eğitimi vermek hedefleri arasında. Şarkı söylüyor, şiir yazıyor, müzikal eğitimi almak istiyor. Ama şu sıralar kalbi en çok da yazdığı sinema filmi için atıyor.
SENARYO YAZIYORUM
"Bir aşk filmi olacak ve izleyen herkes kendinden bir şeyler bulacak. Hikayesi henüz sır. Hayatımda gözlemlediğim olaylardan yola çıkarak bu senaryoyu yazdım" diye anlatıyor. Filmde rol almak yerine kamera arkasında durmayı tercih ettiğinin de altını çiziyor. Oynamasını istediği kadro kafasında belli ama şimdilik bize tek bir ismi söylüyor: Murat Yıldırım... "Yazdığım karakterlerden birini çok iyi taşıyacağını umuyorum. Keşke kabul etse" diyor. Şu sıralar Kenan İmirzalıoğlu ile oynadığı reklam filmi epey konuşuluyor. "İlk röportajımı verdiğimde Kenan İmirzalıoğlu ile kamera karşısına geçmek istediğimi söylemiştim. Evrene inanıyorum. Hatta Kenan Bey'in kendisine de bunu anlattım. Çok naif, mütevazı bir insan. İşini hakkıyla yapan biri. Çekimlerden önce çok heyecanlanmıştım. Benden tecrübeli bir oyuncu. Ama gerçekten çok mütevazı. Onun sahneleri bitti ama benim yakın planlarım sabah 04.00'te çekildi. Gidebilecekken sırf bana rol vermek için kaldı" diye özetliyor o çekimi.
YILDA ALTI KEZ KUAFÖRE GİDERİM
Bulgar göçmeni bir anneyle Malatyalı bir babanın kızı Türk. Ailesiyle yaşıyor. Evcimen biri. Sık sık annesiyle mutfağa girip kek, börek yaptığını anlatıyor. "Tüm doğu yemeklerini iyi bilirim. Etli yaprak sarma, içli köfte, ne ararsanız yaparım. İyi de yaptığımı söylüyorlar" diyor. Sadece yemek de değil saçını, makyajını hatta manikürünü bile kendi yapıyormuş: "Yılda toplasanız altı kez kuaföre giderim. Bugün çekime gelmeden önce de manikürümü ve saçımı kendim yaptım. Maşalı, abartı saçlardan hoşanmıyorum, kuaför ortamını da çok sevmiyorum."
ESKİ KİTAP KOLEKSİYONUM VAR
Lise döneminde sayısal öğrencisi olduğu için kitaplarla çok haşır neşir olmamış. Üniversitenin en büyük getirisi olarak da kitapları gösteriyor: "Büyük bir kütüphanem var. Haftada iki-üç gün sahafları gezerim. Zaman zaman kitap müzayedelerine de katılıp ilk baskıları topluyorum. Birinin elinden geçen kitapları seviyorum. Arkadaşlarıma da benden ne isterseniz isteyin ama kitaplarıma dokunmayın diyorum."

İNSANLAR BENDEN FAZLA ÜZÜLMÜŞ
İnternette "Tuğba Melis Türk" diye aratınca yaklaşık iki yıl önce başından geçen bir nişan olayı göze çarpıyor. Beşiktaş'ta forma giyen bir futbolcuyla nişanlıyken, bir telefon mesajı ile ilişkisi karşı tarafca sona erdirilmiş ve o da basın açıklaması yapmak zorunda kalmış. "Bu durum aşka bakışınızı değiştirdi mi?" diye soruyorum. "Hayatım boyunca bir şey oluyorsa bunun bana hayrı vardır diye düşündüm. Bir şey bittiğinde üzülmem. Çevremdeki insanlar o dönem bana şaşırdılar, 'Ne kadar güçlüsün' dediler. Oysa hayat bu, kısmet... Bir şeyler hayatın içinde değişiyor, önemli olan dik durabilmek. Ama benim aşka bakışım değişmedi. Zaten üstünden çok zaman geçti. Ama insanlar benden fazla etkilenmiş ve üzülmüş bu duruma" diye anlatıyor.