Tenekeden hayatlar

22 Roman aile, hepsi Türkiye'nin farklı yerlerinden geldi, Pendik Paşaköy'de buluştu. Kendi elleriyle teneke barakalar yaptılar kendilerine. Teneke Mahallesi dediler, yaşadıkları yere. Teneke Mahallesi'nin nüfusu şu anda 101 kişi, 52'si çocuk. Herkes için hayat çok zor bu mahallede. Derme çatma barakalarda kışı geçiren, çocuklarını okula göndermeye çalışan ailelerin hikayesi yürek burkuyor. Erkekler arabalarıyla çöplerden kağıt ve karton toplarken kadınlar yakın bölgelerdeki evlere temizliğe giderek para kazanıyor. Elektriğin olmadığı mahallede mum ışığı ve araba akülerinden çekilen kablolar ile aydınlanan tek oda barakalarda 8-10 kişilik aileler bir arada yaşıyor. Mahallenin su şebekesi de yok. En yakın su kaynağı iki kilometre ötede. Yeterince temiz bir ortam yaratamayan mahalle halkı bulaşıcı hastalıklarla boğuşuyor. Gece olunca ortaya çıkan fare ve haşerelerden çocuklarını korumak isteyen anne ve babalar önlem için her barakada kedi besliyor. Hatta çocuklarını korumak için nöbetleşe uyuyorlar. Bir süredir Pendik Kaymakamlığı ve Sultanbeyli Belediyesi mahalle için elele verdi, çözüm arıyor. Teneke Mahalle sakinleri bir yandan gelecek güzel günlerin hayalini kurarken bir yandan da kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor.
SIKINTIMIZ AYRIMCILIK
Bölgenin adı, mahalle sakinlerinin yaşamak için kendi elleriyle yaptıkları teneke barakalardan geliyor. 10 yıldır 22 barakadan oluşan Teneke Mahalle'de yaşayan Şahin Çelik en büyük sorunlarını bir çırpıda sıralıyor: Elektrik, su, eğitim ve ayrımcılık. Sonra yaşadıklarını anlatıyor: "Elektrik yok, su yok, yol yok. Yıllardır bu sefaleti çekiyoruz. En yakın çeşme iki kilometre uzaklıkta, arabalarla eve su taşıyoruz. Bakkal desen aynı. Çevreden topladığımız odunları sobada yakarak ısınmaya çalışıyoruz. Burada yaşayan ailelerin çoğu çöplerden geri dönüşüme uygun atıkları toplayarak geçinmeye çalışıyor. Çöpten ne çıkarsa o kadar para kazanıyoruz. Düzenli bir gelirimiz yok. En büyük sorunumuz ayrımcılık." Çelik devam ediyor: "Kimse bize ev vermiyor, iş vermiyor. Böyle yaşamaya mecbur bırakılıyoruz. Burada yaşayan hiç kimse yetkililerden para istemiyor. Bize iş versinler. Çocuklarımızın geleceğinin kurtulmasını istiyoruz."
MUM IŞIĞINDA DERS
Burada yaşayan çocukların yalnızca 25'i okula gidebiliyor. Yıllardır okul yolu gözleyen çocukların çığlığını Pendik Kaymakamlığı duymuş. Ve çocuklar okula gidebilsin diye bir servis tahsis edilmiş. Çocuklara okulu sevdirebilmek için okulda sabah kahvaltısı ve öğle yemeği de veriliyor. Zor şartlar altında okula giden öğrenciler mahalleye geri döndüklerinde ders çalışabilecek bir ortam bulamıyor. Tek göz odalarda kadınlar yanan sobaların ateşinde yemek pişirirken, çocukların ders çalışma mekanı gündüz pencere önleri oluyor. Gece ise yapacak bir şey yok, tek alternatif mum ışığı...
FARELERE KARŞI KEDİ
Burada herkesin hayatı zor... Ama kadınların payına düşen biraz daha fazla. Elektriksiz, susuz evlerin kahrını kadınlar çekiyor. Zehra Düvenci, "Su yok. Temizlik yapamıyoruz. Çocuklarımız ayda bir kez yıkanıyor. Çöpten topladığımız eşyalarla hayatımızı kazanıyoruz. Bütün gün pisliğin içerisindeyiz. Mahalledeki birçok kişide bulaşıcı hastalıklar var." Düvenci devam ediyor anlatmaya: "Evler tahtadan olduğu için geceleri fareler, haşereler çıkıyor. Çocukları ısırıyorlar. Farelerden kurtulmak için eve kedi aldık ama yine işe yaramadı. Bunca yıl rezillik çektik artık kurtulmak istiyoruz. Belediye en azından bize konteynır verse, bir su deposu verse haftada bir su getirse en azından bu rezaletten kurtulsak başka da bir şey istemiyorum."
MAHALLENİN UMUDU OLDU
Bu insanların sesini duyurmak için kolları sıvayan Çiğdem Türk, sosyal medya üzerinden başlattığı kampanyalarla mahalledeki çocukların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışıyor. Gelen desteklerle Teneke Mahalle'deki çocuklara mont ve bot, bebeklere bez, mama alan Türk, ardından okula giden 25 çocuk için forma ve kırtasiye ihtiyaçlarını karşılamış. Sorunları çözmek için yetkililerle görüşüyor ve gelişmeleri şöyle aktarıyor: "Pendik Belediyesi ile yaptığımız görüşmeler çok verimli geçti. Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin de şartların insani yaşam şartlarına dönüştürülmesi için bizimle birlikte olduğunu söyledi. Pendik Kaymakamı Osman Tunç, 25 çocuğun aylık okul servisi ve kantin ücretini ödemek için harekete geçti ve imzalar atıldı. Şimdi sırada okula giden çocukların asıl öğrenci statüsüne geçmesi ve insanların bir eve sahip olmaları var. Bunun için görüşmelerimiz devam ediyor. İnanıyoruz ki biz sivil toplumdan bireylerin, yerel yönetimlerin ve devletin işbirliği ile bunu da başaracağız."