Yeşil çimlerin Mozart'ı...

Vücut dili de, koşuları da umursamaz... Gamsız adam dersiniz, onun adına konuşan istatistikleri görmeseniz. Mesut'u türdeşlerinden ayıran da o zaten baygın bakışlarda yatıyor. Tıpkı her şey gözüne veri halinde yansıyan Terminatör Arnold gibi, sahayı alanlar ve rakamlar olarak algılıyor. Boş alan nerede, hatlar arasında nereye sızabilir, nereye koşu yaparsa kendini izole edebilir görüyor anında. Önce o boş alanları avlıyor, öldürücü bir pasla rakip defansları sonra da... Onu asıl bir adım öne geçirense topu ayağına aldıktan sonrası değil... Topla yaşadığı ilk görüşte aşk, onun sırrı... Sıradan gözüken kadife bir dokunuşla öldürüyor 30 metreden gelen bir pası. Sadece öldürmekle de kalmıyor. Terminatör'ün işletim sistemine özgü bir beceriyle, saniyeler hatta saliseler içinde hesaplayıveriyor, topu hangi açıyla alırsa avantaj sağlayacağını... Daha top havadayken hazır planı. Düşünce hızıyla kapatıyor sürat açığını. Tıpkı Arsenal formasıyla heykeli dikilen Bergkamp gibi, o ilk dokunuş Özil'in de farkı... Misal Bale gibi bir sprinter değil ya da öyle uzun değil oyun metrajı da... Ama sakın az koştuğunu sanmayın sahada. Katedilen mesafe tarzı klasik veriler dar geliyor artık futbolu anlatmaya. Uzmanlara göre, oyuncuların maç boyunca rakiplerinden kaç metre uzak kalabildiklerini, yani alan yaratma becerilerini ölçmek gerekli. Mesut da belki ileri geri mekik dokuyarak ya da adam kovalayarak değil ama sahada kendine sürekli alan arayıp yaratmakla işletiyor kilometre saatini.
ASİST REKORU KIRABİLİR
Hızlı bir giriş yaptığı Premier Lig'de sonraları düşüşe geçmişti. "Arsenal 50 milyon euroyu çöpe attı" diyenler bile çıktı. Ama özel bir perhiz ve egzersiz programıyla vücudundaki kasları arttırdı, İngiltere'nin kıran kırana temposuna ayak uydurdu. Bu sezon da takımının verdiği nefes nefese zirve yarışının en büyük mimarı... Avrupa'nın en büyük beş liginde asist ve gol pozisyonu hazırlayan anahtar paslarda zirvede. Onun kadar çok gol attırıp pozisyon hazırlayan yok bir başka deyişle. Şimdiden 16 asist etti ve sezon sonuna kadar beş asiste daha imza atarsa, bir diğer Arsenal efsanesi Thierry Henry'nin tek sezonda en çok asist rekorunu (20) Mesut Özil geçirecek ele. 2015'te yılın Alman futbolcusu seçildi perşembe günü de. Parlak ama bencil yıldızların antiteziydi Real Madrid'te. Tıpkı kolektif ruhun takımı Arsenal'in, bireysellik ve sansasyonun kalesi Real Madrid'in antitezi olduğu gibi. Bu doku uyumunu da belki de en çok buna borçlu. Hocası Wenger onu ne zaman hangi notayı çalacağını çok iyi bilen bir müzisyene benzetiyor. Müzisyenin iki hedefi var önünde: Premier Lig şampiyonluğu ile yazın oynanacak Avrupa Futbol Şampiyonası... Ve hız kesmez de damga vurursa her ikisine de, Altın Top'ta yıllar sonra ortak olabilir Ronaldo- Messi rekabetine. Ve dünya, yeşil sahaların Mozart'ını alkışlıyor olabilir, seneye bugünlerde. (6 Ekim 2013 tarihli yazının güncellenmiş versiyonudur.)