Giriş Tarihi: 24.1.2016

Bana dijital kimliğini söyle sana itibarını söyleyeyim!

Artık dijital ortamdaki itibarımız sosyal itibarımız kadar önemli! Yazdıklarımız, paylaştıklarımız, yüklediğimiz fotoğraflar dijital kimliğimizi oluşturuyor. Tüm bunlar arkamızda bıraktığımız ayak izleri gibi... Üstelik konu sadece sosyal medya ile sınırlı da değil. Dijital kimliğimiz iş başvurularından kredi kullanımına kadar her an karşımıza çıkabilir

Dünya değişti. Hem de çok... Artık hayat internet üzerinde akıyor. Sokakta yürüyen herkes aslında birer dijital oyuncu... Haliyle bu oyuncuların dijital kimlikleri, karakterleri ve itibarları var. Kafanız mı karıştı? Şöyle açıklayayım; artık hepimiz internet kanalıyla çeşitli ortamlarda yazdığımız, paylaştığımız, fotoğrafla kendimizi ifade ettiğimiz insanız. Eskiden sosyal çevremizin bizi konumlandırdığı kadar olan itibarımız, artık milyonların gözü önünde şekilleniyor... Hepimiz birer dijital varlık olurken, bu tüm dünya düzenini de değiştirdi; ahlak, etik, ticaret, sosyal hayat bambaşka bir hal aldı. Haliyle dijital kimliğimizi en saygın hale getirmek için bilmemiz gerekiyor. Peki neyi bileceğiz? Dijital vatandaş olmayı, itibar ve kimlik oluşturmayı, kendimizi korumayı, doğru ifade etmeyi... Tüm bunları nasıl yapacağımızı Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Dijital İletişim Danışmanı Ercüment Büyükşener'le konuştuk;
- Dijital kimlik kavramı nedir? Bu kimlik nasıl oluşur?
- Artık hepimizin birer dijital kimliği oluşmaya başladı. Bu kimlik gerçek hayatımızdaki itibarımız gibi dijitalde de bir itibar ve skorlama getirdi.
- Klout isimli bir program kanalıyla yapılan skorlamadan mı söz ediyorsunuz?
- Evet, Klout ve benzeri uygulamalarda durum böyle... Dünyanın farklı yerlerinde, farklı konumlardaki insanın Klout skorları oluşmaya başladı. Klout sistemi tüm sosyal medya hesaplarınızdaki etkileşimlerinize göre çalışıyor ve puanlama yapıyor. Burada önemli olan skorlamayı kimin yaptığı değil! Önemli olan artık insanların dijital kimliğinin skorlanıyor olması. Bu skorlama da kişiye bir itibar getiriyor. İnsanlarla ilgili fikir sahibi olmak için artık google'lıyoruz, Linkedin'de geçmişlerine bakıyoruz, attığı tweet'leri inceliyoruz... Bıraktığınız izler sadece duygusal değil matematiksel olarak da bir değer oluşturuyor.
- Obama bile seçim kampanyasında Klout skorundan söz etmiş...
- Evet, Obama'nın seçim kampanyası sırasında Klout skoru sık sık konu oldu... Bu bile o hesaplamanın artık ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Amerika'da bu tür skorlamalar kredi alırken bakılan kriterlerden biri olabiliyor. Zaman zaman işe alımlarda bile bakıldığı oluyor. Henüz Türkiye'de bu kadar aktif kullanılmıyor.
- Twitter'ı "Günaydın, uyandım" gibi tweet'ler için kullananlar amacından şaşıyor mu?
- Buradaki soru şu; amacınız ne? Amacınıza hizmet eden bir iletişim yaparsanız; mesela hayatınızı paylaşmaksa niyetiniz bu tür paylaşımların sakıncası yok. Kimisi sosyal medyayı daha sektörel kullanır, özel hayatını hiç dahil etmez. Kimi özel hayatının göbeğine oturtur.
- Dijital bilinirlik konusunda yeterince kafa yoruyor muyuz?
- Şu anda bilinçsiz bir kullanım var. Bilinçli kullanıma geçmek için dijital okur yazarlık eğitimi gerekiyor. Meseleyi sosyal medyaya da indirmemek gerekiyor. Sosyal medya büyük resmin küçük bir parçası...
- O büyük parça nedir?
- Mesele Facebook ve Twitter'dan çok daha fazlası. Dijital vatandaşlıktan söz ediyorum. Avrupa Parlamentosu artık resmen bu kavramı tanıyor ve bu kavram üzerine beyanatları var. Dijital vatandaşlık, bulunduğunuz ülkenin vatandaşlığından daha büyük bir yapının içinde yer almanız anlamına geliyor. İnteRnet vatandaşlığı yani...
- Yaşam tarzları da etkileniyor durumdan değil mi?
- Dijital hak ve sorumluluklarımız var. Bunların en önemlilerinden biri miras. Öldüğümüzde arkamızdaki Facebook ve Twitter'ı kime bırakacağız? Facebook bununla ilgili bir uygulama başlattı. Öldüğünüzde hesabınızı bırakacağınız üç kişiyi seçiyorsunuz. O üç kişi sayfanızı anı defterine çeviriyor. Dijital ticaret kavramı ortaya çıktı. Artık sabah dokuz akşam altı yapılan bir şey değil ticaret. Dijital erişim inanılmaz gelişti. 4.5G ile yapamadığımız bir şeyin kalmadığına şahit olacağız. En son 5G ile Uzakdoğu'da mikrocerrahi ameliyat yapıldı. Bir robot, bir hekim başka bir şehirde kontrol ettiği robotla ameliyat gerçekleştirdi.
- Bunlar ne anlama geliyor peki?
- Bunların hepsi dijital okur yazarlığa bağlanıyor. Okuduklarımızı iyi anlayabiliyor ve paylaşabiliyor muyuz? Ya da bir şeyi anlayıp yazarken düşünüyor muyuz? Avrupa Birliği medya ve ileşitim toplumu diye bir müzakere maddesi koydu. Türkiye bunu müzakere edecek, "Gerçekten bilgi ve akıl toplumu oluyor muyuz?" diye durumuna bakacak. Artık tüketen değil, üreten tarafta olmamız lazım. Katma değerli servis üretmeden yeni dünyada bilgi toplumu ve ekonomisinden para kazanamayacağız. Sanayi toplumu ve sanayi ekonomisi zihniyetiyle bilgi ekonomisinde para ve itibar kazanmak mümkün değil.
- Biraz açar mısınız?
- Facebook, Twitter, Snapchat, Instagram... Bunlara baktığınızda bunların hepsi bilgi ekonomisinin yeni kartları. Bu kartlar hep aynı yerden açılıyor. Hepsi ücretsiz, hepsi katma değerli servis. Biz bu servisleri kullanıyor ve kullandığımız için verilerimizi, bilgilerimizi dünyaya ücretsiz biçimde sunuyoruz.
- Bilgilerimizin tamamı herkese açık yani...
- Evet, mahremiyetimiz yok! Mahremiyetimiz de "Biz ne kadar istersek o kadar görünür"den bir adım öteye gitti. Bugün anlaşmasını kabul ettiğiniz her bir sözleşmede, indirdiğiniz her bir uygulamada fotoğraf galerilerinize kadar açıyorsunuz kendinizi. Mesela Twitter son güncellemesinde dedi ki; galerilerine, mikrofonuna ulaşım izni istiyorum.
BİLGİLERİNİZ HERKESE AÇIK
- Bu ne demek?
- Telefondaki kayıtların yanı sıra telefon görüşmenize bile ulaşabilir durumda demek. Çünkü mikrofon kaydına ulaşım izni istiyor, siz de veriyorsunuz. Telefon rehberine ulaşım izni veriyorsunuz. Mesajlara ulaşma izni istiyor, veriyorsunuz... Retrica diye bir uygulama; kimliğinize, kişilerinize, konuma, galerilere ulaşmak istiyor. Daha ne kaldı? Şöyle açıklayayım; kim olduğumuzu, kimlerle arkadaş olduğumuzu, nerede olduğumuzu, arkamızda bıraktığımız görsel izleri biliyorlar. Bizden habersiz fotoğraf bile çekebiliyorlar. Kameramızı bizden habersiz kullanma yetkisi istiyor. Kablosuz bağlantı bilgilerini alıyor... Üstelik bu insaflı olanı. Daha fazla bilgiyi alabilme ve isteme dataları var. 15 uygulama yüklediğinizde tüm bilgilerinizi teslim etmiş oluyorsunuz.
- Çözüm ne?
- Kullanmamak! Mümkün mü? Değil! Bilgi ekonomisi böyle bir şey. Artık fabrikalarda insan çalıştırarak zengin olmuyorsunuz, yeni bir ekonomik düzen var artık. Ekonomik düzen eskisi gibi patronculuk oynayarak olmayacak. Artık herkesin yatayda birleştiği bir dünya var...
MURAT ÜLKER SOSYAL MEDYAYI İYİ KULLANIR
- Akıllı cihazlar aracılığıyla yaptığımız her şeye dikkat etmek mi gerekiyor?
- Kendinize otosansür uygulamayın. Sansür değil bilinçli olmak önemli olan... Twitter'ı ele alalım; herkesin eleştiri hakkı var ama hakaret değil. İnternet üzerinden yaptığın tüm paylaşımlar aslında sensin! Farklı biri gibi de olmaman gerekiyor. Sokakta caddenin ortasında birine küfretmiyorsan bunu internette de yapamazsın.
- Dijital dönüşüm şart yani...
- Kesinlikle. İngiltere hükümeti resmen dijital dönüşüm manifestosunu yayınladı. Devletler dönüşüyor, insanlar tabii ki dönüşecekler. Dijital birer kimliğe bürünecekler. Dijitalleşme sadece teknik bir altyapıdan değil, zihinsel bir dönüşüm ve akıl setinden oluşur. Kültür dijitalleşmeden, iletişim dijitalleşmez. Bu iş kendine e-devlet demekle olmuyor!
- Dijital kimliğini iyi yöneten bir örnek var mı Türkiye'den?
- Murat Ülker sosyal medyayı iyi kullanan bir isim. Aytaç fabrikası yandı. İlk fotoğrafı Murat Ülker paylaştı. Bu bir dönüşüm...
- Dijital dönüşümünü gerçekleştiren devletler nasıl bir avantaja sahip?
- Bilgiye ve veriye sahipler. Bu sayede üretiyorlar. Bilgi sayesinde ne istediğinizi biliyor ve ona göre üretim yapıyor. Artık üretim "Bu tutar mı acaba?" diye değil, "Bu kesin tutar" diye yapılıyor. Veriyi aldın, ürettin, ağlarda paylaştın. İnsanlar o ağın bir parçası oluyor. Bir ayakkabı üretirken, artık uzun uzun pazar araştırması yapmasına gerek yok. Pazar araştırması sahip olduğu bilgi ve veriyle elinin altında zaten.

DİJİTAL VATANDAŞIN DİJİTAL PARA BİRİMİ BİTCOİN
- Bitcoin internetin para birimi... Ne işe yarıyor?
- Bitcoin kimin yaptığı bilinmeyen ve açıklanmayan bir para birimi. Biri çıkıyor "Ben para bastım, adına da bitkoin dedim" diyor. Ve internet para birimi olarak bunun borsası oluşuyor. Bir bitcoin'in 1200 dolar seviyelerine çıktığı zamanlar yaşandı. Bu işin maddi yanı... Dijital vatandaşın dijital para birimi var artık.
- Nasıl kullanılıyor bu para birimi?
- Bitcoin'le ödeme sistemini kabul eden yapılar var. Ama bu da sosyal medya gibi işin küçük bir kısmı... Büyük resmin içinde bir sürü faktör var... Dijital etik denen bir hadise ortaya çıktı. Bir şeyin paylaşım, teşhir seviyeleri 40-50 yıl öncesine göre çok farklı. Ahlaki kavramlar yeniden tanımlanıyor ve bu tartışmaya açık bir konu. Kanunlar değişiyor. Sağlık konusu var...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.