Pazar 20.03.2016
Son Güncelleme: Cumartesi 19.03.2016

Koç çok mutluluk yok

İşinden bunalanların, sevgilisiyle tartışanların, zayıflamak isteyenlerin, sınava gireceklerin, hayattan sıkılanların... Herkesin bir koçu var. Peki, yaşamımız bu kadar koçla doluyken neden hâlâ mutsuzuz? Yoksa birileri bize anlık mutluluklar sunarken cebimizi mi boşaltıyor? Bu popüler işin peşine düştük

Sabah ofise geldiğimde ilk işim maillerime bakmak olur. Her defasında beni karşılayan yüzlerce mailin çoğu ünlülerle iş yapan ajanslardan gelir. Bunlardan birinde ünlü bir isim, 21 kişiyi 21 gün kampa alarak sağlıklı beslenme paketleri ve düzenli egzersiz program önerileriyle kaliteli bir yaşam anahtarı sunuyor. Üstelik fit, güzel kendi iç dünyasını da açarak en çok merak edilen enerjik yaşamının tüyolarını da vermeyi ihmal etmeyecekmiş. Sadece bu değil, buna benzer zayıflatan, vücudunuzu fit bir hale sokmayı, içinizdeki yaşam ışığını ortaya çıkarmayı garanti eden maillerle dolu kutum. Hepsini teker teker silerken kendime sormadan da duramadım. Her önüne gelen böyle hayati durumlarda başkasına garanti verebilir mi? Bunun uzmanlık gerektiren bir eğitimi yok mu? Herkes afilli bir PR çalışmasıyla bu işe girişebiliyor mu? Üstelik günümüzde 7'den 77'ye her yaşa, her duruma uygun bir koç var. Öğrenciyseniz sınav koçu, iş hayatınıza yeni atıldıysanız ve geleceğinizi planlamak istiyorsanız kariyer koçu, kilo probleminiz varsa beslenme koçu, fit olmak istiyorsanız spor koçu, aşk problemleriniz varsa ilişki koçu, hayatınızda içinden çıkamadığınız sorunlarınız varsa yaşam koçu, hamileyseniz doğum koçu hatta kanserseniz kanser koçu. Burada bitti sanmayın, sayamadığım daha nicesi var! İyi de, bu işleri denetleyen bir kurum yok mu? Neden ünlü isimler, kendilerine en kolay unvan olarak 'koç'u seçiyorlar? Kafamdaki tüm bu sorular ile Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği'nin (ICF Türkiye) başkanı Naci Demiral'ın kapısını çaldım. Koç'luk gerçekten nedir ne değildir, herkes koç olabiliyor mu? Tüm bu sorularımın cevabını kendisinden aldım.
- Naci Bey, şu günlerde çok popüler olan 'Koç' nedir, ne yapar?
- Kişiyi olmak istediği yere gitmesi için kendini fark ettirerek, yolun ne olduğunu tarif ettiren, hangi engellerle karşılaşabileceğini göstererek yolunu kendisinin çizmesine destek olan bir yaklaşım. Bunu iki şeyle yapıyor; soru sorma ve iyi dinleme. Başka hiçbir aracı yok.
- Nasıl yani, zayıflatmıyor mu ya da hayatın anlamını öğretmiyor mu insanlara?
- Koçluk, navigasyon aracı gibi gitmek istediğiniz yere en kısa yoldan varmanızı sağlar. Tek farkı ise sizi yönlendirmez, kendi yolunuzu yine kendiniz seçersiniz. Çeşidi yoktur yani.
- O halde; neden yaşam koçu, beslenme koçu, diyet koçu, kanser koçu gibi kavramları duyuyoruz?
- Moda kavramlar çünkü. Bazıları buradan ben de yararlanayım, diyor. Konuları koç tespit etmez, kişi kendisi getirir. Onlar koç değil, kişisel spor eğitmeni. Başınızda durup nasıl spor yapacağınızı gösteriyor. Diğeri de diyetisyen. Aslında hepsinin isimleri var.
- Her önüne gelen popüler olduğu için koç kelimesini mi kullanıyor yani?
- Evet, çünkü koçlar nötr kalabilmeli. Yorum yapmamalı, tavsiye vermemeli. Onlar aslında koçluk değil mentorluk yapıyorlar. Mentorluk, daha fazla deneyimli olanın daha az deneyimli olana bildiklerini öğretmesi, yol göstermesidir. Mesela, O Ses Türkiye'de koçluk değil, mentorluk yapıyorlar. Fırsatım olsa Acun'la konuşup durumun yanlış olduğunu anlatırım.
- Tecrübe çok önemli değil mi?
- Tabii ki. İş hayatından bazı sebeplerle ayrılmış kadınların yeniden iş hayatına dönmek istemeleriyle ilgili bir projemiz vardı. Burada belirli bir tecrübesi olan koçların destek vermesi gerekir. İşinden yeni ayrılıp, koçluk yapmaya başlamış olabilir, bu konuda destek isteyen birine nasıl destek olacak, oturup birlikte ağlarlar.
- Kimler koç olabilir?
- 18 yaşını bitirmiş herkes koç olabilir ama ayna olamaz. Sorun şu, aynanıza baktığınızda su sıçramışsa, uzun süredir temizlenmemişse o ayna kirli, puslu olur ve size kendinizi gösteremez. Koç olacak kişinin önce kendi aynasını temizlemesi lazım. Bu da uzun bir yol. Kişinin kendi kendisini temizleyebilmesi için kendiyle çok çalışması lazım. Bunun içine eğitim almak da giriyor.
- Hemen ofis açılabiliyor mu?
- Yasal bir engel yok. Şu an koçluk meslek olarak kabul edildi. Ancak yetkinlikleri var ve değerlendirmeler yapacak kuruluşlar olacak. Diplomalar bir CV oluşturur ancak bu yetkinliğiniz olduğunu göstermiyor. ICF koçları unvanlandırıyor. Bugüne kadar yaptığınız koçluk saatleri, referans mektupları, sınavlar var, bunlardan başarıyla geçmelisiniz. Tüm bunları geçtikten sonra sertifika alıyorsunuz. Birinci aşamada minimum 100 saat, ikinci aşama minimum 500 saat, üçüncü aşama, master seviyesi, 2500 saat koçluk yapmanız gerekiyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
Uzmanından 'koçluk' kavramının aslında sürekli duyduğumuz kalıpların dışında yorum yapan, tavsiye veren değil de, sorduğu sorularla kişinin kendi yolunu bulmasını sağlayan bir yaklaşım olduğunu öğrendik. O halde kendini; yaşam, beslenme, ilişki, kanser koçu gibi sıfatlarla tanıtanlarda bir sorun var. Bunlar koç değil. Üstelik sunulan hizmetlerde insan sağlığını riske eden durumlar da var. Peki, işin eğitimini almış, yıllardır alanlarında tıbbi hizmet veren uzmanlar bu kişiler hakkında ne düşünüyor?
Kişiye hükmetmek bir suçtur
Psikiyatr Prof. Dr. Özkan Pektaş: "Kişisel gelişim en geç 22 yaşında kapanan bir süreç. Tüm dünyada bu eylemlere kalkan ve popüler olan birçok insan var. Bu insanlara engel olmak güç, danışman adı altında hitabet gücü ve etkileme sanatıyla eylemde bulunurlar. Kullandıkları yöntem 'akran basıncı.' Bu insanlar yetenekleriyle sadece konuşurlar, herhangi bir etik kuralları yoktur, yaptıkları manipülasyondur. Psikiyatri ve psikoloji uzak durur; çünkü kişiye hükmetmek, ona beyninizdekini giydirmek suç. Günümüzde bu davranışta bulunan insanlar prim görmekte ve ciddi para kazanmaktalar, savunmaları ise 'danışmasaydın kardeşim' şeklinde oluyor. Kişinin zaaflarını kullanarak hitabet sanatıyla seslenmek suç değil. Bunlardan tek isteğimiz, 'Lütfen zarar vermeyin.' Bu insanları durdurabilmek çok zor, rant çok büyük. Halkın aydınlanması önemli. Yakışıklılıkları ve hitabet gücü sebebiyle rahatsızlanan onlarca insan gördüm. Bunu durdurmak çok zor, 'İlacını kes, benim dediğimi yap, bizim toplantılarımıza katıl' diyen yaşam koçları, kişisel gelişim uzmanları ve şaklabanlar ciddi para kazanırken bu eylemlerinden asla uzak durmayacaklar. Hiçbir psikiyatri veya psikolog danışanlarını manipüle edemez, bu bir suçtur."
Doğum koçlarına dikkat
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Tansu Küçük: "Her şeyi yavaş ve sindirerek, bilimsel verileri ortaya çıktığında kabul eden Avrupa'ya oranla ülkemizde tıbbi uygulamalar ve eğilimler inanılmaz bir hızla adeta moda şeklinde yaygınlaşıyor. Aslını araştırmadan, bilmeden hemen uygulamaya sokulan konulardan biri de bu doğum koçluğu konusu. Doğum koçlarının çoğunun eğitimlerini nereden ve nasıl aldıkları belli değil. Sadece liderlik eğitimi yeterli değildir, çok detaylı tıp bilgisi de gerektiren bir konu bu. Şaka değil, anne ve bebeğin canı söz konusu. Doktor ya da hemşire/ebe eğitimi almış birinin bu konuda etkinlik göstermesi en tercih edilen durumdur. Doğumun çok özel ve çok güzel bir olay olduğu ve sorunsuz olmasının hem anne hem de bebek açısından hayati öneme haiz olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Beklendiği gibi ilerlemesi ve sağlıklı bir bebek ve anne ile bitmesi adına yapılacak her türlü desteğe hiçbir itirazım yok. Ancak, herkesin sınırlarını iyi bilmesi gereken de bir olaydır. En iyi koç doğum yapacak anne adayının eşidir."
Devletin ciddi yaptırımları olmalı
Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Şafak: "Beslenme programı ve zayıflama diyetleri hazırlanırken her zaman kişinin sağlığı bizler için önceliklidir. Beslenme koçluğu sistemi sadece destek anlamına gelir. İşin uzmanları kişinin diyetini ya da spor programını hazırlar. Sonrasında beslenme koçları bu programın uygulanması noktasında kişiyi motive eder. Bunun dışında sertifika veya kısa süreli programlarla koçluk unvanı alınarak kişiye özel diyet hazırlama veya spor programı yazmak mümkün değildir. Beslenme uzmanları spor programı vermediği gibi spor hocaları da beslenme programı vermemelidir. Bu nedenle kişiler diyete veya spora başlamadan destek alacağı kişiyi sorgulamalıdır ve yetkinliğinden emin olmalıdır. Aksi takdirde kilo kaybederken sağlığını da kaybedebilir. Devletin de bu konuda ciddi yaptırımları olmalı ve işin uzmanı olmayan kişileri denetlemeli."
Kanser koçluğu beni ürkütüyor
Radyasyon Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuran Beşe: "Maalesef ki çağımızda bir takım kurslar sonrasında "koç" adı altında meslek sahibi olabiliyorlar. Bir onkolog olarak beni en çok ürküten, "kanser koçluğu" tanımı. Eğer bazı kişiler "kanser koçu" kimliği altında iş yapıyorsa bizlerin de bunda payı olabilir. Hastaya neler yaptığını sorar ve bu yolculukta yalnız olmadığını hissettirirsek başka bir arayışa girmez. Bizler hastamıza bilimsel olarak kanıtlanmış bilgiler doğrultusunda önerilerde bulunuyoruz. Ancak koç kimliği altındaki kişilerin önerebileceği yöntemler hakkında kesin bilgi bulunmuyor. Evet, yararı olabilir, ama kesin ispatı yok. Nasıl eğitim aldığı belli olmayan bazı kişilerin hastaların korkuları nedeniyle kendilerine bağlayıp suistimal edebileceklerinden endişe duyuyorum. Bence her açıdan koçluk kavramı gözden geçirilmeli."
Gönderilen yemeklere dikkat!
Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Güzey: "Kişilerin sosyalliğini engelleyecek boyutta olan sadece diyet koçlarının gönderdiği yemeklere mahkum olarak sürdürülen diyetler bir süre sonra kişilerin sosyal ortamlardan kaçınmasına ve daha depresif olmasına neden olur. Bu kişilerden danışmanlık alarak yapılan bilimsel olmayan diyetlerin metabolik boyuttaki etkileri ise; insülin direnci veya hipoglisemi olarak ortaya çıkan ve tip2 diyabet riskini artıran şeker metabolizması bozuklukları, kolesterol yüksekliği ve kadınlarda adet düzensizliklerinin görülmesidir. Kilo vermek basit bir olay değildir ve estetik kaygıdan öte sağlığı iyileştirme maksadıyla diyet yapılmalıdır, bu amaçla da beslenme ve diyetetik bölümü mezunu gerçek diyetisyenlerin desteğiyle mutlaka kişinin metabolizmasına ve yaşam tarzına uygun kişiye özel hazırlanmış diyetler uygulanmalı."
PINAR YILDIZ YÜKSEL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.