Nusaybin’in futbol melekleri

PKK'lıların kazdığı hendekler yüzünden harabeye dönen Nusaybin'de güvenlik güçlerinin başlattığı operasyonlar ara vermeden devam ediyor. Kazılan hendekler, kurulan barikatlar yüzünden evinden yurdundan ayrılan on binlerce kişi, güvenli bölgelerde kentlerinin teröristlerden temizleneceği günü bekliyor. Terör belası yüzünden kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşen binlerce vatandaş arasında Kadınlar Futbol Ligi'nde mücadele eden Güneydoğu Anadolu bölgesinin tek temsilcisi olan Nusaybin Gençlik Spor Kadın Futbol Takımı oyuncuları da bulunuyor. Terörün gölgesinde her şeye rağmen güneş gibi doğan genç kızlar Nusaybin'de yarım bıraktıkları mücadelelerine Mardin'de devam ediyor. Berivanlar, Gülistanlar, Seherler en güzel çalımlarını evlerini yerle bir eden barikatlara, hendeklere atıyor. İnatla futbol oynamaya devam eden Nusaybinli kızların hayallerini bir gün milli formayı giymek süslerken, kızlar her fırsatta barış ve huzur isteklerini dile getiriyor.
TERÖR E VERİLEN EN GÜZEL CEVAP
Nusaybin Gençlik Spor Kadın Futbol Takımı, bölgede yaşayan genç kızları terörden uzak tutmak, genç yaşlarda evlenmelerinin önüne geçmek ve eğitim hayatlarına destek olmak için dört yıl önce Nusaybin Milli Eğitim Müdürlüğü'nde memurluk yapan Habip Akdeniz başkanlığında kuruldu. Halil Demirtaş yönetimindeki kızlar kısa sürede Kadınlar Futbol 2. Ligi'ne çıkma başarısı gösterdi. Son dönemde ilçede yaşanan olayların ardından futbol sahalarını ve tesislerini kaybeden takım, ligden düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca Mardin Valiliği'nin yardımıyla Nusaybin'den Mardin'e taşındı. Mardin'de bir otele yerleştirilen sporcuların antrenman yapması için bir saha ayarlandı. Bölgede yaşayan tüm kadınların umudu olan sporcular, yaşadıkları tüm sıkıntılara rağmen futbol oynamaya devam ederek gençleri zehirleyen teröre en güzel cevabı veriyor.

EN 'BABA' BAŞKAN
12 takımın yarıştığı Kadınlar Futbol 2. Ligi'ni 22 maçta topladığı 31 puanla 6'ncı sırada bitiren Nusaybin Gençlik Spor Kadın Futbol Takımı, lig maratonunu tamamladı ama operasyonların devam ettiği Nusaybin'deki evlerine dönemedi. şof örlük bile yapıyor Oyuncuların 'Baba' diye seslendikleri kulüp başkanı Habip Akdeniz, eşi Nurcan Akdeniz ile birlikte tüm hayatlarını kızların başarısı için harcıyor. Çatışmaların ortasından çıkardıkları kızları bir an olsun yalnız bırakmayan çift, kızların sorunlarını dinliyor, taktik veriyor, oyuncular için yemek hazırlıyor, gerektiğinde takım otobüsüne şoförlük yapıyor. Hiçbir maddi karşılık beklemeden bu işe giriştiklerini ifade eden Başkan Akdeniz, "Burayı aile kulübü olarak görüyoruz. Eşim ile 24 saat kızlarla birlikteyiz. Nusaybin'de, Mardin'de ve tüm bölgede sporun gelişmesi için bu işe başladık. Kızların futbol oynaması çok yadırganıyordu. Şimdi her şeyi aştık. Aileler bize tam destek veriyor, maçlarımıza geliyor" diyor.
MERMİLERİN ALTINDA İDMAN
Çatışmaların ortasında bir filiz gibi boy veren kızların hepsi barikatlara, hendeklere inat barış ve huzur istiyor. Her şeye rağmen futbol oynamaya devam eden kızların rüyalarını milli forma süslüyor. Nusaybin Gençlik Spor Kadın Futbol Takımı'nın kalesini koruyan Seher Dağhan 18 yaşında. İlk günden beri kulüpte olduğunu belirten Dağhan, "Dört yıldır buradayım. Güneydoğu'da bir ilke imza attık. Kadınlar olarak başladığımız bu yolda takımımızla çok güzel işler yaptık" dedi. Nusaybin'de operasyonlar başlamadan önce büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen Dağhan, "Nusaybin'de başımızın üstünden mermiler geçerken, gaz bombalarının altında idmanlar yaptık. Yasak başlayınca da çıktık. Şimdi buradayız bütün ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar. Biz de elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Topraklarımıza yine huzur gelsin, barış gelsin istiyorum" diye konuşuyor.
BU ÇOCUKLAR ÜLKENİN GELECEĞİ
Eşiyle birlikte çocukların her zaman yanında olan, her deplasmana giden kızların tüm ihtiyaçlarını gideren Nurcan Akdeniz "Ben kızların yemeklerini yaparım, bulaşıklarını yıkarım. Kalacak yer yoksa bizim evimizde kalırlar. Biz kızlarımız iyi bir yere gelsin diye mücadele ediyoruz. Bunlar bizim çocuklarımız. Şimdiye kadar 100'den fazla kızımız üniversitelerin beden eğitimi bölümüne yerleşti. Bu çocuklar bu ülkenin geleceği, hepsi orada tükenip gidiyor. Keşke hiçbir şey olmasaydı. Biz huzur ve barış içinde yaşasaydık" diyor.
HEDEFİM MİLLİ TAKIM FORMASI
Ailesini Nusaybin'de bırakan, takımın sol beki Kübra Yenigün "Ben iki yıldır burada futbol oynuyorum. 10 kardeşiz annem ve babam ilçede. Futbol benim için vazgeçilmez, hayatıma renk katıyor. Okulu ve futbolu çok seviyorum. Hedefim milli futbolcu olmak. Nusaybin'de kadın futbolcu olmak çok zor. İlk olduğumuz için küçümsüyorlardı. Başta tepki gördük ama şimdi göğsümü gere gere futbolcu olduğumu söyleyebiliyorum. Ailem beni hep destekledi. Aklımız hâlâ ilçede, yaşananlar yüzünden çok etkilendik. İlçede, kulüp evinde silah seslerinden korkup birbirimize sarılarak uyuyorduk. Okullar kapalıydı. Mardin'de olmak güzel ama insanın evi gibisi yok" diyor.
DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR
Habib Akdeniz, yaşanan gelişmelerin oyuncuların performansını da etkilediği söylüyor ve "Operasyonlar başlayınca ilçeden çıkmak zorunda kaldık. Son günlerde çok büyük sıkıntılar yaşıyorduk. Sporcular için tuttuğumuz evin duvarları bombalardan dolayı yıkıldı. Çocukların psikolojisi bozuldu. Lige çok iyi bir başlangıç yapmıştık. Bir üst lige çıkabilirdik ama yaşanan olaylar her şeyi değiştirdi. Hendekler, barikatlar, terör olayları bize olan bakış açısını da değiştiriyor. Sezon başında transfer için 80 oyuncuyla görüştük hiçbiri Nusaybin'e gelmek istemedi. Maddi olarak büyük sıkıntılarımız var. Bir sponsorumuz yok. Zaten rakiplerimizle eşit şartlarda yarışmıyoruz. Bir de maddi sıkıntılar olunca iyice belimiz bükülüyor. Burada daha çok insanın kurtulması için herkesin taşın altına elini sokması gerekiyor. Şimdi buraya geldik ve burada çocuklar için mücadelemize devam ediyoruz" diye konuşuyor.
TERÖRÜN PANZEHİRİ SPOR
Kızların hayallerinin peşinde koşmasında en büyük pay sahiplerinden biri olan Nusaybin Gençlik Spor Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Halil Demirtaş, terörün panzehrinin spor olduğunu söylüyor. Demirtaş, "En büyük mutluluğum bu çocukların dört, beş yıl sonra kendi ayakları üzerinde durduğunu görmek olacaktır. İlçemiz de, bölgemiz de, ülkemiz de bu şekilde gelişecek. Şu anda yaşadığımız birçok sıkıntı var. Kimse geleceğe umutla bakmasın istiyorlar. Gençlerin spor yapmasını istemiyorlar. Spor bu çocuklara ileriye umutla bakmalarını sağlıyor. Gelin hep birlikte bu çocuklara destek olalım. Bölgedeki çocukların sporla geleceğe umutla bakmasını sağlayalım" diyor