Pazar 29.05.2016
Son Güncelleme: Cumartesi 28.05.2016

Eskişehir’de estiler Fransa’da gürleyecekler

Eskişehirspor’u desteklemek için küçük bir grup olarak kuruldular. Ama bugün UEFA ve TFF’nin davetiyle EURO 2016’da milli takımı destekleyecekler. Her meslek, yaş ve eğitimdeki insanların müzik ve spor tutkusuyla oluşan BandoESES, Fransa için Neşat Ertaş’ın Kesik Çayır türküsünün melodisini yeni marşlarına uyarladı. Anadolu’dan Fransa’ya uzanan BandoESES’in hikayesi

Eskişehirspor'un sevdalıları olarak yola çıktılar. 10 yıl önce birkaç kişiyle kurulan BandoESES, her geçen yıl giderek büyüdü. Taraftarıyla bütünleşirken, kent de onları bağrına bastı. Zamanla tüm Türkiye onları tanıdı. Çünkü taraftar bandosu olarak Türkiye'de bir ilk olma özelliği taşıyorlar. Gönüllülerin oluşturduğu bando ekibi, bugün başka bir ilke daha imza atıyor. UEFA ve Türkiye Futbol Federasyonu'nun davetiyle Fransa'daki Avrupa Şampiyonası'nda Ay yıldızlı takımı destekleyecekler. Eskişehirspor bu sezon küme düştüğü için üzüntülüler ama milli takıma sunacakları destek için oldukça heyecanlı ve gururlular. Çünkü, gurbetçilerimizle beraber futbolun önemli bu organizasyonunda 12. oyuncu olacaklar. Bandonun fikir babası Eskişehirspor'la aynı yaşta olan 51 yaşındaki Uğur Kürkçüoğlu. Makine Mühendisi olan Kürkçüoğlu, 10 yıl önce Güney Amerika, Hollanda, İspanya tribünlerinde gördüğü bandoyu kurmaya karar verdi. Kolları sıvayıp, kentin müzik adamlarıyla iletişime geçti. Bugüne uzanan bandonun en önemli özelliği ise herhangi bir kişi ya da bir kuruma bağlı olmaması, bağımsızlar yani. Bando üyeleri ise tek bir kuruş maddi beklentiye girmeden gönüllü olarak kar kış demeden her koşulda takımlarını destekliyor.
ESKİŞEHİR'DE ESTİLER FRANSA'DA GÜRLEYECEKLER

17-68 YAŞ ARASI
BandoESES, yaklaşık 20 kişiden oluşuyor. Siyah-kırmızıya gönül veren bando üyeleri arasında lise öğrencisi de var, tıp doktoru da. Müzisyen olanlar da var bir mehter takımında çalanlar da. 17 yaşında olan da var 68 yaşında olan da... Yani her yaştan her meslekten Eskişehirspor ve müzik tutkunu insan burada buluşmuş. Küçük yaşlardan itibaren maçlara çocuklarını getiren bazı babalar ise bandoya katkılarını çocuklarıyla birlikte sunuyor. Bu nedenle kocaman bir aile gibiler. Müzisyenler her maçta yürekleriyle destekledikleri Eskişehirspor küme düştüğü için ligin bitimiyle büyük üzüntü yaşadılar. Ama Türk milli takımını Avrupa Şampiyonası'nda desteklemek üzere Fransa'ya gidecekleri için büyük gurur duyuyorlar ve sanki sahada onlar mücadele edecekmiş gibi heyecanlılar. Biz de bandonun üyeleriyle kentin merkezindeki Atatürk Stadı'nda buluştuk. Tümünün yüzü gülüyordu. Heyecanlı ve gururlulardı. Bando takımında, meslek, yaş, eğitim farkı yok. Sanki hepsi aynı yaşta ya da çok uzun yıllar birbirini tanıyor gibiler. Eskişehirspor denince onlar için hayat duruyor. Şef Ali Ulusoy 68 yaşında ama 20 yaşındaki bir delikanlı gibi koşturduğunu kendisine yöneltilen "Yorulmuyor musun?" sorularından öğreniyoruz... Grubun diğer üyeleri de aynı şekilde. Ama yakındıkları bir konu var. O da deplasman maçlarında takımlarını destekleyememeleri. Çoğu kulüp, buna izin vermiyormuş. Bu arada 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın (EURO 2016) 10 Haziran'da başlayacağını, milli takımın ilk karşılaşmasını 12 Haziran'da Hırvatistan ile yapacağını hatırlatalım.
UĞUR KÜRKÇÜOĞLU (Bandonun fikir babası):
MÜZİKLE SPORU BULUŞTURDUK
Hem tribünde olmayı çok seviyorum hem de müziğe karşı özel ilgim var. Bağlama, mandolin, klarnet, buzukiyi amatör olarak çalıyorum. Özellikle Güney Amerika, Hollanda, Almanya ve İspanya'da da taraftar bandosunu görünce bandonun fikri ortaya çıktı. Müzik ve sporu buluşturduk. Kiralık bandolar ya da para karşılığı maça giden bandolar var. Bizim farkımız taraftar bandosu olmamız. Bu konuda tekiz. En büyük özelliğimiz de işlerin gönüllülük temelinde yürütülmesi. Amacımız, tribünde küfürü yok etmeye, azaltmaya katkıda bulunmak, tribün birliğini sağlamak, futbolu seyir anlamında güzelleştirmek, ailece karnaval havasında, eğlenceli bir aktivite olmasına yardımcı olmak. Kurulduğumuz gün amacımız neyse, bugüne kadar onu yerine getirdik.
MAÇ KAZANDIRDIK
Bandomuza katılmak isteyenler tabii ki oluyor. Birinci şartımız, gönüllü olacak, maddi hiçbir beklentisi olmayacak. Ya hiçbir takımı tutmayacak ya Eskişehirsporlu olacak. Sonra bu kişileri önce provalara çağırıyoruz. Ben de bando da zil ve elektro mandolin çalıyorum. Tamamen bağımsızız. Taraftar bandosu olduğumuz için tribündeki nabza göre çalıyoruz. Yani 90 dakika kesintisiz çalma durumu yok. Taraftarı coşturuyoruz. Bunu tribün lideriyle işaretleşerek senkronize bir şekilde plan dahilinde yapıyoruz. Mesela üç sezon önce kendi evimizde Denizli ile maçımızda 3-0 gerideydik. Bando ve taraftarımızın bütünlüğü ile maçı 4-3'e çevirmiştik. Milli takımımızı desteklemek için Fransa'ya davet edilmemiz öncelikle çok gurur verici. Fransa'ya muhtemelen 15 kişi gideceğiz. Milli takımımızı desteklemek için özel marşlar da hazırladık. Eskişehirsporlular'ın yazdığı "Bize anlı şanlı Türkler demişler. Türkler bitti demedikçe bitmez bu işler" sözlerini besteledik. Beste, Neşet Ertaş'ın Kesik Çayır türküsünün melodisine göre düzenlendi. Fransa'da bunu çalacağız. Bununla birlikte gurbetçilerimizin de bilebileceği Türkiyem gibi parçaları da çalacağız. Bandomuzun çok önemli bir şey daha yapıyor, genç yetenekleri keşfedilmesini sağladık. Babalarıyla maçlara gelen ve bando takımıyla tanışan iki çocuğumuzun müzik yeteneği ortaya çıktı. Bando takımıyla yetenekleri gün yüzüne çıkan bu çocuklar, bugün konservatuarda okuyor ve uluslararası yarışmalarda birinciliklere imza atıyorlar.
ALİ ULUSOY (Bando şefi):
İlk aletleri taraftar aldı
68 yaşındayım. En son 20 yıl önce Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Bandosu olmak üzere 38 yıl Silahlı Kuvvetler'in bandolarında çalıştım. 1998'de emekli olduktan sonra memleketim Eskişehir'e yerleştim. Mehter takımım var, Eskişehir Barosu Türk Sanat Müziği Korusu şefiyim. Uğur Kürkçüoğlu bana ulaşınca, bildiğimizi mezara götürmemek adına bando serüvenimiz başladı. İlk etapta emanet sazlar aldık. Tabii taraftar bize sahip çıktı. Aralarında para toplayarak ilk enstrümanlarımızı taraftarlar aldı bize. Çalmayı çok sevdiğimiz marşlar var. Espana marşını, Eskişehirspor'un kuruluş tarihi olan 1965 adlı marş ile Eskişehirli sanatçı Mithat Körler'in spor kulübü için bestelediği marşları çalıyoruz.
CAHİT AÇIK (Otobüs şoförü):
Baba kız beraber
Cahit Bey otobüs şoförü olarak çalışıyor: "Askerde jandarma bandosundaydım. Eskişehirspor tutkunuyum. Hatta kızım Beyza, tribünlerde ve BandoESES'te büyüdü. Ali Abi (Ulusoy), konservatuvara hazırladı onu. Kızım şu anda konservatuvar öğrencisi. Ben trompet o da flüt çalıyor."
EŞREF ÖZER (Emekli):
Ailece dest
"NATO tesislerinden emekliyim. Vurmalı aletleri çalıyorum. Müzikle hep iç içeydim. Eskişehirspor tutkunu olduğumuz için kendimizi, iki çocuğumla birlikte bandoda bulduk. Kızım Ebru güzel sanatlar lisesi mezunu, flüt çalıyor. Oğlum Görkem trompet, ben de davul çalıyorum. Eşim de bizi destekliyor."
TUNCAY BAĞLI (Öğretim üyesi):
Büyük bir şans
"Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nde öğretim üyesiyim. Ayrıca konservatuvar mezunuyum. Türk musikisi ortamında şefimiz Ali Bey'le tanıştık. Çok küçük yaşlardan itibaren Eskişehirsporlu olunca da bandoya katıldım. Şefimiz, 14 yaşındaki oğluma da trompet öğretince baba-oğul bandoya geliyoruz. Bandoda olmak güzel zamanlar geçirmemize de vesile oluyor. Ben oğlumun yaşındayken milli takımımız çok ağır yenilgiler alıyordu. Böyle başarıları yerinde izleyebilmek hem de takımımıza destek verecek olmamız hem gurur verici hem de büyük bir şans.
GÖKHAN SEZEREL (Eskişehir Büyükşehir Belediyesi çalışanı):
Tarihe tanıklık edeceğiz
Bateristim. Babam da emekli bando astsubayı olduğu için küçük yaşlardan itibaren evde senfoni çalınırdı. Futbolu da severim. O nedenle bandoda buldum kendimi. Fransa'ya davet edilmemiz beni olduğu gibi çevremdekileri de çok şaşırttı. Hem gururluyum hem de kendimi şanslı hissediyorum. Çünkü böylesi önemli maçlarda takımımızı destekleyeceğiz. Bu anlamda ilk olduğumuz için bir anlamda tarihe de tanıklık edeceğiz.
ALİ İHSAN BEKMEZ (Lise öğrencisi):
Küçüklüğümden beri maça gelirim
17 yaşındayım. TED Koleji'nde okuyorum. Yazın müziğe başlamak istiyordum. İnternetten araştırdım trompet öğretecek kimse bulamadım. Bando şefi Ali Ulusoy'u öğrendim. Aynı zamanda küçüklüğümden bu yana maçlara geliyorum, Eskişehirspor taraftarıyım. Hatta futbol da oynadım. Müzik ve spor bir arada olunca bandoya katılmaya karar verdim.
CÜNEYT BİRÖR
(Kaynak operatörü): Uluslararası yarışmalarda birincilik
Ben sıkı bir Eskişehirspor taraftarıyken, bando şefimizle tanıştım ve ekibe dahil oldum. Her maça gelip takımımızı destekleriz. Arda da benim bandoda çaldıklarımı, okul flütüyle evde çalıyordu. Ali Abi, yeteneği olduğunu görüp, Anadolu Üniversitesi Konservatuvarı'na yönlendirdi. Uluslararası iki yarışmada birinciliği var.
RECEP ÇAKÇAK (Memur):
Eskişehir'in de Türkiye'nin de tanıtımı olacak
Osmangazi Üniversitesi'nde çalışıyorum. 46 yaşındayım, 16 yaşından bu yana müzikle iç içeyim. Halk Eğitim Merkezi'nde kursa gittim, korolarda çaldım. Altı yıl önce de bandoya girdim. Hem futbol hem de müzik tutkusunu birleştirdik. Milli takımı desteklemek için Fransa'ya davet edilmemiz çok güzel, onur ve gurur verici. Hem Eskişehir'in hem Türkiye'nin tanıtımına katkısı da muhakkak olacaktır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.