Fenerbahçe’nin hafızası...
Baş döndüren çalımlarını, şu sıralar hastalığa atmakla meşgul Rıdvan Dilmen. Onun futbolculuğu F.Bahçe’nin bugün unuttuklarıydı, yitirdikleriydi. Boş mukaveleye imzaydı, yetenekti, kazanma refleksiydi, görkemli geçmişti, gelecek ümidiydi... Ve son kupa finali, Rıdvan gibilerin yokluğunun F.Bahçe’de yarattığı boşluğu bir kez daha gösterdi
ÖZGÜVEN, AKIL, FİKİR
Ama daha da mühimi, perşembe akşamki kupa finalinde de bir kez daha görüldü ki son yıllarda Fenerbahçe'nin unuttukları, hızla kaybettikleridir. Mevcut futbol takımında olmayan her şeydir. Oynadığı zamanlar sarı lacivertin kimliğiydi Rıdvan. Özgüveniydi. Yenilgiye isyandı. Ruhtu. Kazanma refleksiydi. Sahadaki problem çözme becerisiydi. Liderdi. Akıl fikirdi. Transfer sezonunda boş mukaveleye atılan imzaydı. Yüz binlerin kalbini çalan, taraftar kazandırandı. Bayrak adamdı. Rakiplerin korkulu rüyası, kendi taraftarınınsa buluşmak için hafta sonunu iple çektiği sevgilisiydi. O varken, Fenerbahçe vasatlığa mahkûm olmamıştı henüz daha. Yetenekti Rıdvan. Fenerbahçe'nin eskiyle bağıydı. Hafızasıydı. Çocuklara, torunlara anlatılacak bir hikâyeydi. Hatta havasını bulduğu zaman hikâyeden ziyade bir masaldı. Öyle oynarken gerçek dışıydı zira Rıdvan. Akla ziyandı.
JOHN BARNES'A SORUN ONU
Bizim çocuğu, babası ve Armağan amcası Fenerli yapmıştı. Ona bıkıp usanmadan Fenerbahçe'nin efsanelerini, en çok da Lefter'i anlatırlardı. Rıdvan da birkaç neslin, o kahramanları izlemeye yaşı yetmeyenlerin ve tabii bizim çocuğun kahramanı, Lefteri, Can Bartusu, Cemil Turanı'ydı. Sonraki kuşaklara, küçük oğluna bırakacağı mirastı. Bir çift sıska bacak ve çelimsiz bir beden, kısa ama dolu dolu geçen yıllarda Fenerbahçelilerin hayallerini, ümitlerini, sevinçlerini omuzladı. Üzüntülerini, hayal kırıklıklarını, göğsünde yumuşattı. Velhasıl bugünün aksine Rıdvan Fenerbahçe gibiydi. Fenerbahçe de Rıdvan gibi... Evet, Rıdvan Dilmen şu sıralar biraz rahatsız belki. Ama tedavisi bitecek ve dönecek gene, hem ekranlara hem de SABAH'taki köşesine. Ve belli ki bu hastalık hiç seyretmemiş, İzmir'de taç çizgisinde İngiliz efsane John Barnes'ın aklını almış, hayatı boyunca defansları ipe dizmiş, sayısız ameliyattan sonra bile sahalara dönmüş, arkasında milyonların sevgisi ve duası olan Şeytan Rıdvan'ı... Zira seyretseydi bilirdi, çok yanlış adama bulaştığını...
EN SON HABERLER
- 1 Kılıcıyla ezberleri bozuyor
- 2 Son Devir Osmanlı Uleması’ndan çıkarılacak dersler
- 3 Tünel bulamadılar ama toplu mezar vardı
- 4 İlişkilerde sahte beklentiler
- 5 Özgür Filistin’in sembolü
- 6 Ani Köyü’nün kaderini Menderes değiştirdi
- 7 Mahremiyet kapılarınızın anahtarı, çocuğunuzun sosyal medya hesabında
- 8 Hâlâ çok güçlüler
- 9 Filistin davasının savunucusu
- 10 Türkiye’yi görmeden anlatıyorlar