Ahtapot Paul’ün dönüşü

Manchester United'ın efsane menajeri Sir Alex Ferguson, bundan dört yıl önce beğenmeyip sadece yedi maçta görev verdikten sonra gözden çıkarmıştı Paul Pogba'yı... Üstelik de bedavaya... Geçen sürede Ferguson emekli oldu. Fransız oyuncusu ise dünya çapında bir yıldıza ve sıra dışı bir orta saha oyuncusuna evrildi. Ve Sir'in 26 yıllık Manchester kariyerindeki en büyük hata olarak da kayıtlara geçti. Jose Mourinho önderliğinde yeni sezona yeni umutlarla başlayacak olan aynı Manchester, elinden kaçırdığı yıldızı bu kez dünyanın en pahalı transferi yapacak bir bedel karşılığında renklerine bağlamak üzere. Son aşamaya gelen müzakerelerde bir pürüz çıkmazsa, 'Kırmızı Şeytanlar' Pogba için İtalyan Juventus kulübüne tam 125 milyon euro ödeyecek. Bu da henüz 23 yaşındaki Pogba'yı tüm zamanların en pahalı oyuncusu yapacak.
HER ŞEYE RAĞMEN 'EVİM'
Pogba da vaktiyle neredeyse kapı dışarı edildiği kulübe geri dönmek istediğini dile getiriyor. Yaşadığı travmatik deneyime rağmen "Manchester benim evim" diyor. Müthiş atletizmi, enerjisi, teknik kapasitesi ve oyunun her iki yönünde gösterdiği ustalık, Pogba'yı böylesine özel kılıyor. Muhtemel yeni hocası Mourinho'nun oyun felsefesine çok uygun bir cephaneliğe sahip olan Paul Pogba, sizler bu satırları okurken belki de dudak uçuklatan bir rekora imza atmış olacak. İşte size Fransız yıldızın gözlerden ırak ilginç birkaç özelliği:
2010 Dünya Kupası'nda yaptığı kusursuz maç sonucu tahminleriyle dünya çapında bir fenomene dönüşen ahtapot Paul'den hareketle, Paul Pogba'ya da 'Ahtopot Paul' ismini takmışlar. Buna sebepse Pogba'nın oyun içinde her yere uzanan, top kullanırken, topu saklarken, depar atarken ya da top çalarken de kendisine büyük avantaj sağlayan uzun bacakları.
Sporculuk Pogba'nın genlerinde var. Zira üç kardeşin en küçüğü olan Pogba'nın ağabeyleri ikiz kardeşler Florentin ve Mathias da profesyonel futbolcu. Florentin Fransa birinci liginde Saint-Ettiene forması giyiyor. İkizi Mathias ise İskoçya'da top koşturuyor. Ama elbette iki kardeşin kariyerleri Pogba'nınki ile mukayese edildiğinde son derece mütevazı kalıyor.
Pogba ulaştığı muazzam fizik kaliteyi, çok çalışmasına ve bir o kadar da profesyoneller eşliğinde kendine çok iyi bakmasına borçlu. Düzenli olarak bir fizik tedavi uzmanı ile çalışıyor. Yetmez gibi daha 16 yaşından itibaren bir diyetisyen eşliğinde özel bir beslenme programı uyguluyor. Biraz da İtalya'da yaşamasının etkisiyle en favori yemeği makarna. Ancak onu dahi her aklına estiğinde değil, beslenme programının izin verdiği ölçüde tüketiyor. Sakatlıklardan uzak kalmasını ve dayanıklılığını da kendine işte bu denli iyi bakmasına borçlu.
İDOLÜ ANDREA PIRLO
Futboldaki idolü, İtalyan Adrea Pirlo. Aslında çok farklı oyunculuk tarzlarına sahip olmalarına rağmen Pogba, halen kariyerinin son günlerini ABD'de geçirmekte olan Pirlo'nun oyun aklını, paslarını ve saha içinde üstlendiği rolü kendine örnek alıyor. Hayali ise kulüp ve milli takımla tıpkı Pirlo gibi zengin bir kupa koleksiyonu yapmak.
Paul Pogba aynı zamanda iddialı bir basketbol oyuncusu. Baskete çok meraklı olan Fransız yıldız, yeni sözleşmesinden alacağı parayla evine yeni bir basketbol sahası yaptırabilir. Bir diğer merakı da çılgın saç stillerine olan merakı. Sıra dışı biçimlerde kestirdiği ve boyattığı, desenler çizdirdiği saçları için, transferi sonrası kendine özel bir kuaför açabilir diye esprili yorumlar da yapılıyor.