Müzede spora ne dersiniz?

10 Mayıs 2011... New York MoMa'dayım (Modern Sanatlar Müzesi)... Binlerce kişiyle birlikte Kanye West'in geleneksel bahçe partisi için sahneye çıkmasını bekliyoruz. Etrafımda sanatseverler ve dünyaca ünlü isimler... Hemen binanın içindeyse paha biçilmez, dünyanın en önemli sanatçılarına ait eserler... Neler mi? Henri Matisse'in Dans'ı, Van Gogh'un Yıldızlı Gece'si, Pablo Picasso'nun Avignonlu Genç Kızlar'ı, Salvador Dali'nin Belleğin Azmi, Piet Mondrian'ın Broadway Boogie Woogie'si... Ve daha binlercesi... Her yıl 2.5 milyon kişinin ziyaret ettiği, Dünyanın En İyi Müzeleri sırasında üçüncü sırada yer alan MoMA, koleksiyonu ve dönemsel sergileri dışında atölye çalışmaları, saatlerce gezebileceğiniz hediyelik eşya dükkanı ve her yıl düzenlediği bahçe partileriyle de sanatseverlerin akımına uğruyor. Bir başka organizasyonları ve partileriye öne çıkan müze ise şüphesiz Los Angeles'taki The Broad... Müzede geçtiğimiz günlerde düzenlenen partiye Owen Wilson, Reese Witherspoon gibi isimler katılmıştı. Şehrin en sükseli gece kulüplerindeki partileri The Broad adeta solda sıfır bıraktı. Uzun lafı kısası müzeler artık sadece sergi gezdiğimiz alanlar olmaktan çıktı. Yurtdışındaki kimi müzelerde günler süren müzik festivalleri düzenleniyor, kimi müzeler ise spor aktiviteleri, konserleri hatta yürüyüş parkurlarıyla müzik ve sporseverlerin de dikkatini çekiyor. Türkiye'de de durum farklı değil. Birçok müze çocuklara yönelik atölye çalışmalarına devam ederken, yoga dersleri verenler, 'genç çarşamba' geceleri düzenleyenler ve 'uzun gece' adı altında hem çalışma saatlerini uzatıp hem de konserlere, DJ'lere ev sahipliği yapanlar da var. Maksat bir taraftan sanatsal faaliyetlerde bulunurken diğer taraftan sosyalleşmek... Hediyelik eşya dükkanında kaybolmak, çıkardıkları yayınlardan satın almak, otel bölümlerinde konaklamak ve atölye çalışmalarında marifetlerinizi konuşturmak da size kalmış...
İSTER KONAKLA, İSTER EHRAM DOKU
Ressam Hüsamettin Koçan'ın hayata geçirdiği Baksı Müzesi yazları 15 bin ziyaretçi alıyor. Uluslararası kültür ve sanat merkezi haline gelen Baksı köyüne Fransa'dan, Japonya'dan bile ziyaretçi geliyor. Müze Doğu Karadeniz'de, Bayburt'un 45 km dışında, Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepenin üzerinde kurulu... Eski adıyla Baksı, bugünkü adıyla Bayraktar köyünde yükselen bu sıra dışı müze, çağdaş ve geleneksel el sanatlarına aynı çatı altında yan yana, iç içe yer veriyor. Baksı Müzesi kalıcı koleksiyonu ve dönemsel sergileri kadar etkinlikleriyle de dikkat çekiyor. 1000 kişi kapasiteli amfitiyatrosunda eylülde konserler düzenleniyor. Müze aynı zamanda 27 odalı bir otel. Taş odalar, Bayburt evleri ve genç odalar üç ayrı kategoride satılıyor. En pahalısının geceliği 200 TL.
Baksı'nın restoranında unutulmaya yüz tutmuş Bayburt yemeklerini tadabiliyorsunuz. Örneğin siron ya da lor dolması. Ya da ister yemek öncesi isterseniz de sonrasında yiyebileceğiniz tatlı çorba. Kadınlara istihdam sağlamak için çalışan müzede ehram dokuma atölyeleri de var. Dilerseniz siz de bu atölyelerde dokuma yapabilir ya da dokunanlardan satın alabilirsiniz. Baksı Müzesi aynı zamanda çok iyi bir trekking alanı. Doğa ve spor düşkünü sanatseverler de yaz aylarında burayı ziyaret ediyor. Müzenin kurucusu Hüsamettin Koçan'ın da şu sıra müzede 70 Yaş Sergisi için çalıştığı bilgisini de paylaşayım.
HAYDİ ÇOCUKLAR KOLLARI SIVAYIN
Kaçak Gölge Teras sergisine evsahipliği yapan Elgiz Müzesi ise çocuk atölyeleriyle dikkat çekiyor. Terasta şu an heykel sergisi olan müzede çocuklara heykel atölyeleri düzenleniyor. 5-12 yaş arasındaki çocukların katılabildiği atölyeler iki saat sürüyor. Önce çocuklar sergiyi eğitmenle geziyor ardından esinlendikleri heykelleri yeniden yorumluyorlar. Katılım ücretsiz ve günün her saati gruplara açık.
RÖMORKÖRLE HALİÇ
Rahmi Koç Müzesi'nde geleneksel hale gelen aktivitelerin başında römorkörle Haliç turları yer alıyor. Üstelik üç farklı römorkörden birini tercih edebiliyorsunuz. Bunlardan ilki Rosalie... Dünyanın bilinen en eski buharlı römorkörlerinden biri Rosalie 1873 yılında, Den Briel adı altında, Kinderdijk J & K Smit Tersanesi tarafından, Torpedisten Birliği'nin talebi doğrultusunda inşa edilmiş. 95 HP gücündeki orijinal, bileşik buharlı makinesi dolayısıyla türünün tek örneği. 1924'ten 2013 yılına kadar, çeşitli isimler altında, farklı sahiplere römorkör olarak hizmet vermiş. Havanın müsade etmesi halinde bu nostaljik römorkör ile Haliç turu yapabilirsiniz. Ayrıca iki buharlı römorkör ve restorasyon görmüş bir balıkçı teknesi Kont Ostrorog Haliç turu yapabileceğiniz diğer alternatifler.
DEMİRYOLU SEFERİ
Nostaljik bir trenle demiryolu seyahatine ne dersiniz? Hemen heveslenmeyin zira kısa bir seyahatten bahsediyorum. Ama hafta sonları Rahmi Koç Müzesi'ne gittiğinizde Haliç kıyısına döşenen tren ile geziye çıkabilirsiniz. 45 kişi kapasiteli tren için rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
BU GECE UZUN OLACAK
Pera Müzesi, yeni sergileri Katherine Behar: Veri Girişi ile Karşılaşmalar: Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden Yapıtlar kapsamında müzede Uzun Bir Gece düzenliyor. 23 Eylül Cuma günü saat 18.30'da başlayacak etkinlik ücretsiz olarak tüm ziyaretçilere açık olacak ve 23.00'e kadar devam edecek. Pera'daki uzun gecelere ilginin oldukça fazla olduğunu hatırlatalım. Üstelik sadece sergi gezmiyor aynı zamanda DJ performanslarıyla eğleniyorsunuz. Coşkun Akmeriç, Ladies on Records ve Grup Ses Beats'in DJ performansları eşliğinde düzenlenen Uzun Bir Gece, müzik ve sanat kolektifi Simplastique'in kurucularından Coşkun Akmeriç'in atmosferik şarkıları eşliğinde başlayacak. Ardından Ladies on Records'un 60'lar ve 70'lere ait plakları eşliğinde devam edecek. Pera Müzesi'nin Uzun Bir Gece etkinliği, Grup Ses Beats'in plak dönemini hip hop ezgileriyle buluşturduğu performansıyla son bulacak.
MÜZİK DOSTU MÜZE
Pera Müzesi farklı müzik etkinliklerine de ev sahipliği yapıyor. Cumartesi günleri klasik müzik günü, ayrıca her ay Alaeddin Yavaşca danışmanlığında Türk Müziği konserleri düzenleniyor. Genç Çarşamba gecelerinde ise daha çok alternatif müziğe yer veriliyor ve genç ziyaretçilerin müzeye çekilmesi hedefleniyor. Genç Çarşamba'lar öğrencilere ücretsiz.
SPORSUZ OLMAZ
Sanatsız ve sporsuz kalmayalım... İkisini bir arada yapmak için o halde haydi S.Ü Sakıp Sabancı Müzesi'nin yolunu tutalım. Emirgan'da, muhteşem manzaraya sahip müzenin bahçesinde egzersiz yapmak artık geleneksel hale geldi. Üstelik her seviyeden sporseverlere göre egzersiz programları var. Tek yapmanız gereken spor kıyafetlerinizi giymek ve çarşamba sabahı müzede hazır olmak. 08.00'de başlayan dersler 09.15'e kadar devam ediyor. Egzersiz sonrası sergi gezebilir ya da müzenin restoranında sosyalleşebilirsiniz.
KAMP VE DOĞA
S.Ü Sakıp Sabancı Müzesi'nin yaz tatilini verimli geçirmek isteyen çocuklar için düzenlediği Müzede Kamp ve Doğa Okulu da devam ediyor. Müzenin yemyeşil bahçesinde çadır kurup kampa ait ritüelleri gerçekleştiren çocuklar, takım çalışması ile farklı bir deneyimin içinde aktif rol alabiliyor. Temsili kamp ateşi etrafında hikâyeler dinleyen çocuklar aynı zamanda farkındalık oyunlarıyla; yön bulma, düğüm atma gibi becerilerini geliştirerek, sanat çalışmaları ile de kamp alanını daha renkli hale getiriyor. Kamp boyunca ayrıca ağaçları tanıyor, çiçekle arının ilişkisini gözlemliyor, kuşları izliyor, tohuma yakından bakıyor ve bir doğa gözlemcisi oluyorlar. Günlük katılım 75 TL. Hafta içi 10:00-13:00 saatleri arasında yapılan kampa 2004-2009 yılları arasında doğan çocuklar katılabiliyor. S.Ü Sakıp Sabancı Müzesi koleksiyonerlerin büyük ilgi gösterdiği Kültürel Miras Buluşmaları'na da devam ediyor. 25 Ağustos Perşembe günü gerçekleşek buluşmada Konservatör Nurçin Kural Özgörüş, eserleri korumak için neler yapılması gerektiğini anlatacak. Kıymetli eserlerin nasıl korunması gerektiğini öğrenmek isteyenler için bu buluşma kaçmaz!