Başarı da var hayal kırıklığı da

Dört milyon nüfuslu Karayip ülkesi Porto Riko, tarihindeki ilk olimpiyat altın madalyasına, oyunların ruhuna yakışır bir peri masalıyla ulaştı. Dünya sıralamasında 34'üncü sırada yer alan 22 yaşındaki Monica Puig, tarihi başarıya giden yolda, dünya üç numarası İspanyol Garbine Muguruza, altı numarası ve iki kez Wimbeldon şampiyonu Çek Kvitova, finalde de dünya dört numarası ve Avustralya Açık'ın son şampiyonu Alman raket Angelique Kerber gibi çok zorlu rakipleri alt etti. Şampiyonluk sayısı sonrası ise o ana kadar yaşadığı tüm baskıyı ve tarifsiz duygu yoğunluğunu koyverip kortun ortasında gözyaşlarına boğuldu. Aslında ABD-Miami'de yaşıyor Monica. Fakat doğduğu adayı temsil etme konusunda hiç tereddüt etmemiş. Final maçı esnasında da Porto Riko'da tüm sokaklar boşalmış, milyonlar ekran başında Monica'nın zaferini heyecan içinde izlemiş. Ülkesinin milli marşını ezbere bilmiyor. Finalden önce babası marşın sözlerini yollamış. Ama Monica ağlamasına mani olamadığı için tek bir satırını bile söylemediğini anlatıyor: "Aslında marşın çoğunu ezberlemiştim. Ama ne zaman mırıldanacak olsam ağlamaktan ve iç çekmekten bunu yapamadım."
Şampiyonların erken vedası
Monica Puig'in zafer gözyaşlarına sahne olan kortlar, pek çok dünya yıldızı için dram ve hayal kırıklığı sahnesi oldu. Çiftlerde son üç olimpiyattan altın madalya ile ayrılan Venus and Serena Williams kardeşler, kesin favori olarak geldikleri Rio'ya daha ilk turda veda etti. Çek Lucie Safarova ve Barbora Strycova çiftine 2-0'la kaybeden Williams kardeşler için bu yenilgiyi can yakıcı kılansa, rakip ikilinin daha önce sadece bir kere, o da 2015'te birlikte maça çıkmış olmasıydı. Üstelik o maçta da yenilmişlerdi. William kardeşler teklerde de büyük hayal kırıklığı yaşadı. Serena üçüncü turda dünya sıralamasında 20'nci sıradaki Ukraynalı Elina Svitolina'ya, Venus ise daha ilk turda dünya 62'ncisi Belçikalı raket Kirsten Flipkens'e kaybederek olimpiyat oyunları defterini kapattı. Kortta hayal kırıklığı yaşayan bir diğer isim de dünyanın erkeklerdeki bir numarası Novak Djokovic'di. Daha ilk turda, Arjantinli del Potro'ya elenen ve kortu gözyaşları içinde terk eden 29 yaşındaki Djokovic "Böyle bir yenilgiyi hazmetmek çok zor" diyerek dile getirdi hislerini. Bu galibiyetin bir tesadüf olmadığını kanıtlayan del Potro ise finale kadar geldi ancak altın madalyayı Büyük Britanya'dan Andy Murray'e kaptırdı.
Küçük ülkelerin büyük sevinci
Rio Oyunları, Vietnam ve Kosova için ayrı bir anlam taşıyacak şüphesiz. Zira iki ülkede tarihlerindeki ilk olimpiyat altın madalyasını Brezilya'da kazandı. Hatta bağımsızlığını ancak 2008'de ilan eden küçük Balkan ülkesi Kosova için, Majlinda Kelmendi'nin judoda kazandığı altın, aynı zamanda ülkenin kısa geçmişindeki ilk olimpiyat madalyası anlamına da geliyor. Kelmendi, ekonomik zorlukların ve savaşın izlerinin ağır hasar bıraktığı genç ülkesi için büyük bir moral ve sevinç kaynağı oldu. Vietnamlı Hoang Xuan Vinh ise atıcılık 10 metre havalı tabancada altın madalya kazandı. Londra Olimpiyatları'nda madalyayı kaçıran ancak Rio'da, Vietnam'a ilk olimpiyat altınını getiren Vinh, kişi başı yıllık ortalama gelirin ancak 2100 dolar olduğu ülkede, tam 100 bin dolarlık bir ödülün de sahibi oldu.