Giriş Tarihi: 28.8.2016

Bu başarı delirtmez beni

İlk filmi Albüm ile önce Cannes’a katıldı sonra Saraybosna Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü aldı. 27 yaşındaki Mehmet Can Mertoğlu başarılarıyla bu yılın keşiflerinden. Mertoğlu başarısına şaşırmıyor, “Çalışkan biriyim” diyor

Cannes Film Festivali'ni ilk filmiyle katılmak öyle kolay değildir. Hele hele Eleştirmenler Haftası gibi bir bölüme katılmak hiç kolay değil! Mehmet Can Mertoğlu ilk filmi Albüm ile bu iki zoru başarmış hatta Cannes'dan ödülle dönmüş bir sinemacı. Ama bitmedi Albüm geçen hafta da Saraybosna Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü'nü aldı. 27 yaşında bir yönetmenin uluslararası alanda böylesi başarılara imza atması sinemamız için oldukça dikkat çekici. Çünkü en azından 2000'lerden sonra uluslararası alanda başarı gösteren en genç yönetmenlerimizden biri denilebilir Mertoğlu için. Ama onun pek tanındığını söylemek de zor. Başarıları sonrasında sinema dünyasının bile merak ettiği bir yönetmen kendisi. Ki bunda filminin henüz Türkiye'de gösterilmemiş olması da bir neden. Ama genç yaşına rağmen kararlı biri Mertoğlu. Daha lise yıllarında karar vermiş sinemacı olmaya. Doğup büyüdüğü Akhisar'dan İzmir Atatürk Lisesi'ne gidince orada sinema kulübünün başkanı olmuş. Sinema dergisi Altyazı'nın sıkı okurlarından olduğu yıllarda Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Mithat Alam Film Merkezi'ni gözüne kestirmiş. "18 yaşımda İstanbul'a Boğaziçi Üniversitesi'ne okumaya İstanbul'a geldim. Ama açıkçası bu merkeze gitmek için Boğaziçi'ni tercih ettim. Çünkü sinemacı olmak istiyordum" diyor. Hatta Üniversitenin ilk günü merkeze gitmiş.
TARİHE DE SPORA DA MERAKLI
Türk Dili ve Edebiyat Bölümü'nde okusa da merkezde çalışmaya başlıyor Mertoğlu. Merkezin çıkardığı Sinefil dergisinin editörlüğünü yapıyor. Ama ilgi alanı sadece sinema değil, sporla ve tarihle de ilgileniyor. Spor merakı, 6. Adam adlı basketbol dergisine yazılar yazmasına neden oluyor. Tarih merakı da uzun vadede Albüm filminin ortaya çıkmasına. Şebnem Bozoklu, Murat Kılıç'ın başrol oynadığı Albüm çocuk evlat edinen bir çiftin yaşadıkları üzerine. Filmde çift, evlatlık edindikleri çocuğun öz çocukları olduğu düşünülsün diye bir aile albümü hazırlamaya çalışıyor. Yani film bir anlamda çiftin bir tür sahte geçmiş yaratma çabasını anlatıyor. Mertoğlu "Aslında tarih algımız, hem bizim hem de diğer toplumların böyle. Herkes geçmişe bakarken kendi kahramanlarını öne çıkarma peşinde. Mesele aynı savaşı iki toplum da tarihlerinde kazanmış gibi gösteriyor ve ders kitaplarına böyle yazılıyor. Yani abartı, bazen sahte başarılar tarih yazımında var. Tarih yazımındaki bu anlayışı bir aile kurumu içinde nasıl anlatabilirim diye düşününce filmin fikri aklıma geldi" diyor. Ama tabii yaşadığı kimi olaylar da ona ilham vermiş. "Çevremde evlat edinilmiş insanlar vardı. Büyüyünce öğrenirlerdi çocuklar. Kimi bu durumu daha hafif atlattı. Kimi oldukça sancılı bir süreç yaşadı. Bu tür tanıklıklarımda şunu gördüm. Bizde evlat edinmek sanki bir eksiklikmiş gibi algılanıyor. Böylece bu gerçek, çocuk dahil herkesten saklanıyor. Ama normal olanı çocuğa belli bir yaşta bunu söylemek. Aileler toplumsal algı nedeniyle bu gerçeği söylemiyorlar." Albüm'ün senaryosunu bir-iki haftada yazdığı söyleyen Mertoğlu, lisede de Yokuş adlı bir film çektiğini ve epey festivalde gösterildiğini söylüyor. Ama film çekmeden önce sinema macerasının başında Zeki Demirkubuz'dan aldığı yardımı unutmuyor. "Hayatımda hiç senaryo görmemişim. Mail attım Zeki Demirkubuz'a, Yazgı ve İtiraf'ın senaryolarını mahsuru yoksa gönderip gönderemeyeceğini sordum. Gönderdi ve beni şevklendiren bir cevap yazdı. İlk okuduğum senaryoydu onlar" diyor. Bir de Semih Kaplanoğlu'nun Bal setinde çalışmasına izin vermesini unutamıyor. Bu set deneyiminin çok faydasını gördüğünü söylüyor. İki namlı yönetmenin yardımları, Mertoğlu'nun ne istediğine erken yaşta karar vermesi, kararlılığı, yeteneği ve sinema sevgisi onu 27 yaşında ilk filmiyle ödüllü yönetmen haline getirdi. Başarısı karşısında biraz mahcup duran Mertoğlu'na Saraybosna Film Festivali'nde jüri başkanı olan Elya Süleyman övgüler düzdükten sonra genç yaşta gelen bu başarı karşısında dikkat etmesini salık vermiş ve "Umarım delirmezsin" demiş. Çünkü bu tür başarılar, sonrasında yönetmenlere bir baskı olarak geri dönebiliyor. Mertoğlu "Çalışkan biriyim, delirmeyeceğimi düşünüyorum" diyor tebessüm ederek. Albüm'ü ilk olarak Türkiye'de Adana Film Festivali'nde izleyeceğiz. Sonra da muhtemel Antalya Film Festivali'nde. O zaman Türkiye, muhtemel Mehmet Can Mertoğlu'nu daha yakından tanıyacak. Ama kendinden eminliği, mütevaziliği, çalışkanlığı ve kararlılığı ile Mertoğlu'nun sinemamızda kalıcı olacağını söylemek hiç de zor değil.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.