Son Güncelleme: Pazar 28.08.2016
Nefesimi ülkemiz için sonuna kadar tutuyorum
Serbest Dalış Dünya Rekortmeni Şahika Ercümen’le yeni rekor denemesinden önce Kaş’ta buluşup beraber daldık. Rekorları toplumsal olaylara dikkat çekmek için kırdığını söyleyen Ercümen “Bu ülke darbe girişimleriyle, terörle değil sporla, sanatla, bilimle anılmalı” diyor
- Antrenman bitince ne hissediyorsunuz? Yorgunluk oluyor mu?
- Her dalışımda yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Zaten birkaç dalıştan sonra arınmış, huzurlu, mutlu hissediyorum. Sabah hoşuma gitmeyen bir olay olmuştu ama şimdi gergin bile değilim. Dalmak bana kabullenmeyi öğretiyor. Doğanın gücü resmen büyülüyor ve bakış açımı değiştiriyor.
- Tek nefesle 100 metreye daldığınız için herkes size çılgın diyor...
- Evet ama ben insan limitlerini deniyorum. Ve bunu yavaş yavaş arttırıyorum. Bir günde 100 metreye dalmadım. 18 yıldır bu sporla ilgileniyorum ve sürekli antrenman yapıp öğreniyorum.
- Neden tüplü dalış değil de serbest dalış?
- Bir kere o ağır ekipmanları taşımıyorsun. Özgür hissediyorsun kendini. Ve tamamen kendi gücüne bağlı, ekipmanda çıkabilecek hiçbir sorun seni etkilemiyor. Serbest dalış bana çok daha güvenli geliyor.
- Geçen yıl Çanakkale Zaferi'nin 100. yılında şehitlere ithafen 100 metreye daldınız ama yüzeye birkaç metre kala bayıldınız. O zaman ne ters gitmişti?
- Baygınlık heyecana bağlı gerçekleşti. Çok derin nefes alamadım. Kronometre var ve sıfıra doğru sayıyor. Yarım bir nefes aldım ve daldım. 100 metre indim ama oksijensiz kaldım. O zaman vücut kendini korumaya alıyor. Diyor ki 'Benim beyne ve kalbe oksijen göndermem lazım. O yüzden seni bayıltıyorum, havayla temas edince ayılırsın. 'Yukarı çıkınca 'Nefes al' dediler ve kendime geldim.
- Rekor denemesi istediğiniz gibi gerçekleşmeyince ne hissettiniz?
- İnsanları hayal kırıklığına uğrattım diye çok üzüldüm. Benimle birlikte nefesini tutan çok değerli insanlar vardı. Yüzlerce insan Kaş'a benim için geldi. Sonrasında sokakta beni görüp boynuma sarılıp ağlayanlar oluyordu. Dalıştan sonra Cumhurbaşkanımız da aradı. İnsanların rekordan çok beni önemsediğini gördüm. Bu beni çok motive etti. Bir sene boyunca da bu motivasyonla çalıştım.
İLK KEZ HEPİMİZ BİR ARADAYIZ
- 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra denizin altında Türk bayrağı açıp herkesi birlik beraberliğe davet ettiniz. Sadece spor değil toplumsal konularda da öncü bir rol mü üstleniyorsunuz?
- Benim için bu konu rekordan daha önemli. Günün sonunda rekorlar kırılıyor. Ben kırıyorum ya da başkası kırıyor. Her rekor denememde toplumsal bir olguya dikkat çekmeye, birilerine ilham vermeye çalışıyorum. 15 Temmuz'da Mısır'daydım ve olaylardan maalesef geç haberim oldu. Şok oldum. Herkes demokrasi için sokaklara döküldü, nöbet tuttu. İlk kez herkes bir araya geldi. Bugüne kadarki en önemli, en değerli hareketlerden biriydi. İlk kez farklı görüşlerden insanlar bir araya gelip "Dur" dedi. İnşallah bundan sonra da bu bilinçle hareket edilir. Bu ülke terörle, darbe girişimleriyle değil sporla, sanatla, bilimle anılmalı. Bu yol bizi aydınlığa çıkartır. Ben de bu yolda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Nefesimi ülkemiz için sonuna kadar tutuyorum.
- Derinlere dalarken ne hissediyorsunuz?
- Kafamda hiçbir şey olmaması için çabalıyorum. Çünkü en ufak bir düşünce bile fazla oksijen tüketmeme neden oluyor. Duygusal bir moda girersem, örneğin çok mutlu ya da üzgün olursam dalışım etkilenebilir. Duygusal anlamda ani iniş çıkışlar olmaması lazım. Bu yüzden dalmadan önce kendimi dış dünyadan yalıtıyorum. Zihnimdeki düşünceleri uzaklaştırmaya çalışıyorum. Aklıma asla 'Yarınki toplantı nasıl geçecek, akşam yemekte ne giysem' gibi şeyler getirmiyorum.
- Sevgilinizle kavga etseniz bile sizi etkilemiyor mu?
- Etkileyecek bir durum. Ama şartlar ne kadar kötü olursa olsun duygularımı su üstüne bırakmayı öğrendim.
- Suyun üstünde nasılsınız? Kolay kolay etkilenmeyen bir yapınız olsa gerek!
- Hayır çünkü o zaman insanlıktan çıkmış oluyorum. Duygularımı yaşamayı seviyorum. Aşıksam aşkımı, üzgünsem üzüntümü yaşamayı seviyorum.
- Arkadaş çevreniz, sevgiliniz de hep sizin gibi doğayla, sporla iç içe olan insanlardan mı oluşuyor?
- Dalan kişi farkındalığı yüksek biri olur. Etrafımdaki kişilerin illa dalgıç olmasına gerek yok ama o düşünce tarzında olması önemli. Aksi takdirde aynı dili konuşamıyoruz. Mutlu insanları seviyorum. Gün içinde tanıştığım bazı kişiler sürekli oflayıp pufluyor. O ortamdan hemen kaçmak istiyorum. Hayattan keyif almak, mutlu olmak ve şükretmek önemli.
EĞLENMEK İÇİN ÇAY İÇİYORUM
- Tüm vaktiniz antrenmanla ya da suyun dibinde geçiyor. Eğlenmek için ne yaparsınız?
- Sevdiğim insanlarla doğası güzel olan bir yere gittiğimde kalbimin açıldığını hissediyorum. Eskiden gece çıkıp geç saatlere kadar müzik dinlerdim. Şimdi kitap okuyarak ya da film izleyerek eğleniyorum. Tek başıma ayaklarımı uzatıp çay içmek uzun süredir yapmadığım bir şey. Bunu yaparak da eğleniyorum.
- Erken yatıp erkenden kalkıyorsunuzdur!
- Normalde sporcular erken yatar ama ben 24.00'ten sonra yatıp en geç 06.30'da kalkıyorum. Hayatı kaçırmak istemiyorum. Hayatımda çok fazla aktivite var. Eve geldiğimde bir şeyler yapmak istiyorum. Örneğin yemek yapmayı çok seviyorum. Kendi çikolatamı yapıyorum. Kakao ile hindistancevizini karıştırıyorum. Tat istersem de içine kuru meyve katıyorum. Ama artık daha erken yatmaya çalışacağım, rekor denemesi yaklaşıyor.
- Şahika Ercümen'i biz hep dalgıç kıyafetleriyle görüyoruz. Normalde nasıl bir kadınsınız? Topuklu ayakkabıyla aranız nasıl?
- Hiç iyi değil. Genelde çok şık bir kıyafetin altına bile spor ayakkabı giyip dalış saatimi takıyorum. İlla topuklu giymem gerekirse de çantamda spor ayakkabı taşıyorum. Bir-iki saat dayanabiliyorum en fazla. Çıkartıp spor ayakkabımla devam ediyorum. Bütün günü bir şort bir tişörtle idare ediyorum genelde.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde