Pazar 04.09.2016
Son Güncelleme: Pazar 04.09.2016

Dırdır ede ede yandı kafalar

Ferman ve Pascal birlikte bir şarkı yaptı herkesi şaşırtttı. Bu onların ilk işbirliği ama ikisinin arkadaşlığı daha eskiye dayanıyor. Kısa zamanda birbirlerini çok sevmiş, sık sık görüşür hale gelmişler. Ortak özellikleri çalışkanlıkları, sürekli bir şeyler üretmeleri... Elbette bir de Türkiye’ye olan sevgileri...

Son yıllarda sosyal medya araçlarının kullanımının da yaygınlaşmasıyla bir 'söylenme kültürü' kuşattı hayatlarımızı. Herkes her şeyden şikayetçi... Ama bilgisayar ekranı başında, oturduğu yerden kalkmadan... Solo çalışmalar da yapan Manga grubunun solisti Ferman Akgül'ün son şarkısı Dırdır, tam da bu durumu anlatıyor: "Bir bir çıksın hayatından/ Zehrini aldırmış yılanlar/Kibirden kudurmuş sofralar/Faili meçhul yalanlar.../Dırdır ede ede yanmış o kafalar..." Geçen ay piyasaya sürülen Dırdır birçoğumuzun hislerine tercüman olmakla kalmayıp müzik dünyasına yeni bir isim kazandırmış gibi de görünüyor. Şarkıda Ferman'a eşlik eden sürpriz isim, Beşiktaş'ın efsanevi golcüsü Pascal Nouma. Şarkıda kendi bölümünü Fransızca olarak söyleyen Pascal'ın ilk müzisyenlik sınavından başarıyla geçtiğini söylemek yanlış olmaz. İkiliyle hem Dırdır'ı konuşmak hem de dostluklarının ayrıntılarını öğrenmek için bir araya geldik. Sohbetimiz sırasında söz elbette Türkiye'de son dönemde yaşananlara da geldi...
- Nasıl oldu da bir araya geldiniz?
- Ferman: Bizi Pascal'ın menajeri Murat Doker tanıştırdı. O dönem bir proje için Manga'nın stüdyosunda bir araya geldik. Proje iptal oldu ama biz aynı yerde oturduğumuz için Pascal'la bağlantıyı hiç koparmadık. Görüştük, sürekli müzik dinledik. Aklımızda hep bir şeyler yapmak vardı ama acele etmedik. Doğru zamanın gelmesini bekledik.
- Arkadaş olmanız bizi şaşırttı. Ferman, sen sakin birisin, Pascal ise daha dışa dönük görünüyor...
- Pascal: Ben de sakinim. Bak, kedi gibiyim... Eskiden değil, ama şimdi sakinim.
- Kedi gibi olmanızda Ferman'ın bir etkisi oldu mu?
- Pascal: Tabii ki. Biz beraber daha sakiniz.
- Şarkı nasıl ortaya çıktı?
- F: Evde küçük bir stüdyom var. Pascal'la orada vakit geçirmeye başladık. Aslında bundan sonrasını Pascal daha güzel anlatıyor.
- P: Ferman aradı. "Elimde bir melodi var, ama sözleri henüz yazmadım. Ne söyleyebilirsin düşünsene" dedi. Ben de "Tabii ki, tabii ki" dedim ama bir şey düşünmedim. Sonra stüdyoya girdik. Bu kez mikrofona bir şeyler söylememi istedi. Yüzüne baktım ve çıldırdığını düşündüm. Sonuçta profesyonel bir müzisyen değilim. Israr edince Fransızca "Anne seni çok özledim, çocuklarımı çok özledim" gibi cümleler söylemeye başladım. Ferman "Harika, çok güzel" deyince "Ne söylediğimi anladın mı?" diye sordum. "Hayır" yanıtını verince neler söylediğimi anlattım. "Olsun yine de kulağa güzel geliyordu" dedi.

SEVMEDİĞİM İNSANLA KONUŞMAM
- Peki şarkının gerçek sözleri nasıl yazıldı?
- F: Ortada bir fikir vardı. Son yıllarda herkes çok söyleniyor. Üstelik 100 kişi söyleniyorsa bunun 90'ı hiçbir şey yapmıyor. Gittiğim her yerde sürekli şu kötü, bu kötü, ülke şöyle, ülke böyle denmesinden çok yoruldum. İşte bu dırdır, şarkıda dediğim gibi kocakarı dırdırı... Nereye gidersek gidelim kahvede oturup sabahtan akşama kadar konuşuyormuş gibi bir halimiz var.
- Pascal'ın bölümü...
- F: Pascal'ın bölümü İstanbul'dan İskender Paydaş'ın stüdyosuna gitmek için bindiğimiz Bodrum uçağında şekillendi. Biz sözler üzerinde konuşurken yine bahsettiğim durumlar yaşanmaya başladı. Biri "Uçak niye hâlâ kalkmadı?" diye söylenmeye başladı. Aynı anda bir İngiliz çift müziğin sesinin çok yüksek olduğundan yakınıyordu. "Bak" dedim, "Şarkıda anlatmak istediğim tam da bu."
- P: Bir de şöyle bir durum var. İnsanın elbette birçok arkadaşı oluyor. Kimileri var birlikteyken "Tatlım benim, canımsın" deyip, arkanızdan "Bu adamı hiç sevmiyorum" diyorlar. Bu şekilde davranmaktan insan nasıl bir zevk alır anlayamıyorum. Dürüst davranmalarını engelleyen nedir bilmiyorum. Eğer birini sevmiyorsam yüzüne karşı onu sevmediğimi söylerim. Ve o insanla bir daha asla konuşmam. Bu yüzden şarkıda "Çevremde çok arkadaşım var ama, çoğu çakma" diyorum.
- Şarkıya tepkiler nasıl?
- F: Benden hiç beklenmeyen tarzda bir şarkı Dırdır. Daha önce yaptıklarıma benzemiyor. Birçok kişi aynı tepkiyi gösterdi: "Ne yaptın sen! Ama iyi olmuş" Bu da beni mutlu etti. Pascal'la bizim bir araya gelebileceğimizi de kimse tahmin etmezdi. Şarkı ortaya çıkarken heyecan duyduk, çok eğlendik.
- Bu birlikteliğin devamı gelir mi?
- F: Başka şeyler de yapacağız. Pascal çok istiyor. Belki bir hiphop, gangsta rap tarzı bir çalışma olabilir. Belki de ben Fransızca söylerim bu kez...
- Futboldan sonra şarkı söylemeyi sevdiniz mi?
- P: Hem stüdyo hem de sahne çok stresli. Şarkıyı sahnede söylerken heyecandan sözlerini unuttuğum oluyor. Ferman "Unutma" diyor, "Tamam, tamam konsantre olmalıyım" diyerek sakinleşmeye çalışıyorum.
- F: Ama Pascal stüdyoda acayip disiplinli.
- Sahada olmak mı zor, sahnede olmak mı?
- P: Sahnede olmak elbette. Kendinin sahada olduğunu düşün, ben de tribünde olayım. Beni görüyor musun, hayır. Ama sahnedeyken herkesin yüzünü görüyorsun. Sahadayken sana küfür edenleri duymuyorsun, görmüyorsun. Ama sahnede şarkını beğenmediklerini yüzlerinden anlıyorsun.

- Bu ikili müzik dışında başka neyi çok güzel yapar?
- F: Film yaparız.
- P: Evet, neden olmasın!
- Pascal siz iyi bir oyuncusunuz. Takım: Mahalle Aşkına filminde gördüğümüz kadarıyla...
- P: Ama çok çalıştım. Bir işe başladığımda asla pes etmem. Çekimler sırasında sette repliklerime saatlerce çalıştım. Okula gittim.
DÜRÜST, ÇALIŞKAN BİR DOST
- Her zaman böyle çalışkan mısınız?
- P: Her zaman. Futbol da dahil her alanda... Beşiktaş'a geldiğimde Fransa'ya benim nasıl biri olduğumu sormuşlar. Onlar da "Pascal kulübe gider, içer, kavgacıdır" demişler. Bana hazırlanan sözleşmenin bir sayfası sadece cezalarla ilgiliydi. Geç kalırsa şu kadar, şunu yaparsa bu kadar gibi... Hepsine "Tamam" dedim ve ekledim "Sanırım sizin bana para vermeniz gerekiyor." "Niye?" diye sordular. "Çünkü ben de sözleşmeme madde ekliyorum. Eğer her ayın başında vereceğiniz parayı geciktirirseniz yüzde 10 fazla ödeyeceksiniz." Ve ödeyen gerçekten onlar oldu. Teşekkürler Beşiktaş. Her zaman antrenmana ilk başlayan oldum. Her zaman en son bitiren bendim. Gollerimi attım. "Siz bana saygı göstermezseniz ben de size göstermem" mesajıydı verdiğim...
- Ferman, Pascal'ı hiç tanımayan birine nasıl anlatırsın?
- F: Bir kere çok dürüst, çok içten. Güven verici. Acayip disiplinli. Çalışmayı çok seviyor. Çok sadık, dost. Çok eğlenceli. Vakit geçirmesi çok keyifli. Onunla yakın zamanda Bodrum, Şereflikoçhisar, Tuz Gölü'nü kapsayan bir seyahat gerçekleştirdik. Aslında arkadaşla seyahat etmek çok kolay değildir.
- P: İnsan arkadaşını tatilde tanır, derler. Türkiye'ye geldiğimden beri elbette arkadaşlarım oldu ama iş hayatımda üç önemli insan oldu. Menajerim Murat, Acun (Ilıcalı) ve Ferman. Üstelik hepsi farklı karakterlere, yaşantılara sahip. Ama üçü de bana huzur veriyor. Onlarla birlikteyken her gün yeni bir şeyler öğreniyorum.
- F: İkimiz de çok duygusalız. Değer verdiğimiz şeyler çok benzer. Onun çocuklarına olan sevgisi, benim oğluma, aileme olan sevgim. Dışarıda birine bir şey olduğunda Pascal yerinde duramıyor, içi gidiyor. Katı yürekli değiliz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.