Pazar 23.10.2016
Son Güncelleme: Pazar 23.10.2016

“Bir hayat kurtarmak Nobel’den daha değerli”

Suriye savaşının gönüllü insani yardım ordusu Beyaz Kasklılar'ın iki üyesi, Halep'teki son durumu, Esad rejiminin hava saldırılarını ve çatışma sonlandıktan sonra yeni bir Suriye inşa etme hayallerini anlattı. Bu yıl Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmelerine ise "Bizim için en büyük ödül savaşın bitmesi" yorumunu yaptı

Savaş uçağının uğultusu, aniden kulakları sağır eden bir patlama sesi ve enkaza dönen binadan yükselen toz bulutu… Bu manzarayla karşılaşan herkes siper alacak yer ararken onlar patlamanın yaşandığı yere koşuyor. "Kimi zaman uçakları takip ediyoruz, kimi zaman da bölgedeki destekçilerimiz bizi çağırıyor" diyor Halid Hatib. "Halep'teki bombardıman o kadar yoğun ki, halk kuşatma altında yaşadığını bile unuttu" diyor Mecid Halef.

Her ikisi de Suriye'de beş buçuk yılda 62 bin kişinin hayatını kurtaran 'Beyaz Kasklılar' adlı sivil savunma kuruluşunun üyesi. "Devrim ben lisedeyken başladı" diyen Halid 21 yaşında bir Halepli. 23 yaşındaki Mecid ise İdlib'de üniversite öğrencisiyken Beyaz Kasklılar'a katılmış. Sahada aktif olarak görev yaptıktan sonra, koordinasyon çalışmaları için İstanbul'a geldiklerinde görüştük Halid ve Mecid'le. Savaşın en ağır yaşandığı ve muhalifler için kritik öneme sahip olan Halep'i sorarak başladık röportaja.

Halid Hatib, Halep'teki durumunu şu cümlelerle anlattı: "Durum çok kötü. Şehir kuşatma altında ve saldırılar aralıksız devam ediyor. Sebze yok, yemek yok, ilaç yok, elektrik, su ve insani yardım malzemesi yok. Sadece pirinç, buğday ve yağ gibi ana gıda maddeleri kaldı. Bunların üzerine bir de bombardıman var. O kadar yoğun bir bombardıman ki halk kuşatma altında yaşadığını bile unutur hale geldi. Çok fazla yaralı var. Bunların Türkiye'deki veya sınırdaki hastanelere getirilmesi lazım. Çünkü Halep'teki hastaneler de hava saldırılarının hedefi oldu. 300 bin kişilik şehirde sadece 2 hastane çalışıyor".

"KURTARMAYA GİDENİ VURUYORLAR"

"Halep'teki 4 merkezimizden 2'si isabet aldı, biri kullanılamaz hale geldi" diyen Halid Hatib "Yaralılara yardım etmek için enkazlara koştuğumuzda rejim uçaklarına hedef oluyoruz. Buna 'çifte saldırı' ismini verdik. Esad uçakları önce binaları yıkıyor, sonra enkaz altındakileri kurtarmaya gelenleri öldürüyor" diye anlatıyor. Halid, savaş boyunca 60'tan fazla yardım merkezinin yıkıldığını ve 143 Beyaz Kasklı'yı kaybettiklerini söyledi.

"Yaralılara nasıl müdahale ediyorsunuz?" sorusunu ise Mecid Halif şu cümlelerle yanıtlıyor: "Kendi aramızda bir iletişim sistemimiz var. Gönüllüler, ellerinden geldiği ölçüde bize haber veriyor. Bazen de savaş uçaklarını gözlüyoruz. Saldırıyı duyar duymaz olay yerine koşuyoruz. Ambulanslara bindirip, yaralıları hastaneye gönderiyoruz. Kurulduğumuzdan beri 62 bin kişiyi kurtardık. 3 bin kişiden fazlayız, Suriye genelinde 120 merkezimiz var."

"TEK ODAK NOKTAMIZ SİVİLLER"

Ben "Muhalif savaşçılar…" diye söze başlayınca Halid Hatib "Aslına bakarsınız muhalif savaşçıları detaylı bilmiyoruz. Onlarla ilgilenmiyoruz, biz sadece sivillere odaklandık. Ama sokak sokak çatışmaların devam ettiğini biliyoruz tabii ki. Beyaz Kasklılar'da gönüllü olmak zor bir iş. Çünkü tek işiniz ölüler ve yaralılarla. Tek gördüğünüz şey katliam. Umduğumuz tek şey ise savaşın durması. Suriye'yi tekrar inşa etmekten, Türkiye'ye ve Avrupa'ya kaçmak zorunda kalan insanların geri dönebileceği bir ülkeden başka bir düşümüz yok" dedi.

EN BÜYÜK ÖDÜL BARIŞ

"Bu yıl Nobel Barış Ödülü'nün Kolommbiya'yla birlikte en güçlü adayıydınız, ancak ödül Kolombiya'ya gitti" diyince Halid ve Mecid birlikte anlatıyor: "Nobel'e aday gösterildiğimizde dünyanın dört bir yanında dostlarımız olduğunu gördük. Bizi aradılar ve bizi desteklediler, internet sitemize destek oldular, ödülü bizim kazanmamız için imza topladılar. Ancak biz dünyanın hiçbir yerindeki hiçbir ödülle ilgilenmiyoruz. Çünkü bizim için en büyük ödül bu savaşın durmasıdır. Bizim için tek bir kişinin hayatını kurtarmak Nobel'den daha değerli". Nobel ödülüne aday gösterilmelerinin ardıdan hem rejimin hem de Rus uçaklarının Beyaz Kasklılar'ı daha fazla hedef aldığını da "Sanki bizim merkezlerimizi arayıp bulup bombalıyorlar. Esad bizi düşman olarak görüyor. Gönüllüleri özellikle hedef alıyorlar" cümleleriyle anlattılar.

"SAVAŞ BİTİNCE ÜLKEMİZE DÖNECEĞİZ"

"Savaş biterse ne olacak, halk Suriye'ye geri dönecek mi?" sorusuna Mecid "Türkiye ve Avrupa'da birçok kişi bizimle irtibat halinde. İstanbul'da konuştuğumuz Suriyelilerin çoğu vatanına dönmek istiyor. Türkiye'deki arkadaşlarım bana Suriye'deki durumu soruyor ve 'Ne zaman savaş bitecek, çünkü yuvamıza dönmek istiyoruz' diyorlar. Özellikle gençler dönmek istiyor Suriye'ye. Orada okullar, üniversiteler açmak ülkeyi yeniden inşa etmek istiyorlar" şeklinde yanıt verdi.

Her ikisi de Türkiye'den gördükleri desteklerden memnun olduklarını, yaralıların tedavisi konusunda en büyük desteği Türkiye'den aldıklarını söyledi. Sınır giriş çıkışlarında kendilerine kolaylık sağlandığı takdirde, daha fazla hayatın kurtarılabileceğini anlattılar. Eğitim ve insani yadım mazlemeleri noktasında Türkiye yönetimine teşekkürlerini iletmek istediklerini aktardılar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.