Zeki Müren bana 45 şarkıyı yasakladı
25 yıl önce jübilesini yapan Nesrin Sipahi yıllar sonra kendi doğum günü için düzenlenen özel gecede yeniden sahne aldı. “Bu bir kavuşma. Ve ben ilk günkü kadar heyecanlıyım” diyen Sipahi’yle buluşup eski günleri yad ettik
BU BİR KAVUŞMA
Yakın dönemde kaybettiği eşi Aldemir Sipahi, onun en büyük destekçisiydi. Oğulları Emre ve Candemir ise, tutunduğu dallar. Sipahi sohbetimiz boyunca eski günleri özlemle anıyor. Bugünkü sanat ortamı hakkında üzülerek konuşuyor: "Ankara ve İstanbul radyoları o dönem için konservatuvar gibiydi. Bugün yetenek var fakat bu seslerin kendilerini gösterecekleri zemin yok. Şimdilerde ne radyo kaldı, ne de büyük bestekarlar. Zamanın ruhu değişti, hayatın akışı farklılaştı." 25 yıl sonra yeniden sahneye çıkmanın ona neler hissettirdiğini sorduğumda "Tarifsiz bir heyecan" diye söze başlıyor Sipahi: "İlk defa konser verecekmişim, sanki her şeye yeniden başlıyormuşum gibi hissettim. Uzun zaman bekledikten sonra gerçekleşen bir kavuşma."
Kostümlerime yırtmaç açtırmazdım
Sahneye istemeye istemeye çıkan Nesrin Sipahi tam 32 yıl gazinolarda çalışmış. Şartlar zorlu, hele bir kadın için daha da zorlu. "Ailemi her zaman sanatımın önüne koydum" diyen Nesrin Sipahi zor gazino yıllarını ona her zaman destek olan eşi Aldemir Bey ve mazbutluğu sayesinde aştığını anlatıyor: "Sanatımı, en iyi sazcılarla, en iyi şekilde icra etmeye çalıştım. Kıyafetlerime de elbette özen gösterirdim. Ama kostümlerime asla yırtmaç açtırmazdım. Hiçbir zaman açık giyinmedim, dekoltem hep dozundaydı. Aile yaşantımla örnek olmaya çalıştım. Önplana hep ailemi koydum. Hiçbir zaman şaşaalı bir hayat da istemedim."
Endülüs'te Raks'ı söyledim, olay oldu
Kadın sesleri arasında Zeki Müren'le karşılaştırılan yegâne isim Nesrin Sipahi. Aralarında bir husumet olup olmadığı da yılların muamması. "Husumet değil de sürtüşme" diyor Sipahi: "Eski Taksim Belediye Gazinosu'nda Zeki Müren'in alt kadrosunda çalışmaya başladım. Karşısında iş yapan bir rakibi vardı. O yüzden kendisiyle aynı parayı verdirtip, alt kadrosuna aldırmıştı beni. Birlikte çalışmaya başladığımız gün, kulise bir liste astı. O listedeki 45 şarkıyı okumamı istemedi. Piyasada dönen, hit olan 45 şarkıyı okumam yasaklanınca, ne yapacağımı şaşırdım. Çünkü geriye bir şey kalmamıştı. Bunun üzerine ben de çıkıp Endülüs'te Raks'ı söyledim. Onun söyleyemediği bir şarkıyı seçmiştim, çok kızmıştı."
Ödüllerle evimi kurdum
Satış rekorları kıran plaklara imza atan Nesrin Sipahi kariyerinde sayısız ödül de kazandı. Ancak ödüller düşündüğümüzden çok farklı şekilde verilirmiş o yıllarda. Sipahi evin beyaz eşyalarını hatta piyano gibi bugün bile evinin baş köşesinde duran kıymetli parçaları ödüller sayesinde almış: "Plaklar sattıkça ödüller verilirdi. Altın plak dediğin, üzerine altın yaldız sürmüşler, bir süre sonra kararan bir şey. Ben onun yerine ödül olarak bir televizyon almıştım. Daha o sıralarda televizyon yaygın bir şey değil, benim televizyonum oldu. Dil Şâd Olacak Diye yine çok satan plaklarımdan olmuştu, onun ödülü olarak da buzdolabı almıştım. Böyle böyle beyaz eşya, piyano, org almışlığım var. Veda Busesi için de beyaz eşya göndermişlerdi. Ödüllerim sayesinde evimi düzdüm."
Sinemaya tövbe ettim
O dönemin yıldızlarından farklı olarak Nesrin Sipahi sadece bir filmde oynamış. 1965'te çekilen, Tamer Yiğit ile başrolde oynadığı Kalbimdeki Serseri, Sipahi'nin ilk ve tek filmi. Hem sevgili rolü oynamanın zorluğu hem de eşinin kıskançlığı bu maceranın kısa sürmesine neden olmuş: "Bir film yaptım, ona da pişman oldum. Tamer Yiğit'le oynuyorduk. Sevgiliyiz, yönetmen 'Sarılın!' diyor, benim kalbim duracak gibi. Aldemir yanımda, soluğunu duyuyorum... Sonrasında film teklifi geldi , 'Eksik kalsın' dedim! Gerçi fena oynamamışım. Ama tövbe etmiştim."
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut