Son Güncelleme: Pazar 30.10.2016
1400 yıl öncesine yolculuk
İranlı usta yönetmen Mecid Mecidi’nin çektiği Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi filmi için Kum’da Noor Sinema Şehri içinde 1400 yıl öncesinin Mekke ve Medine şehri birebir inşa edildi. Pazar SABAH bu plato şehre girdi
-Platoda inşa edilen Hz. Muhammed'in doğduğu ev olduğu gibi muhafaza ediliyor. Aslının birebir aynısı olan beşiği, annesi Hz. Amine'nin yatağı odada duruyor. Dedesi Abdülmuttalip'in evi de korunuyor.
-Filmin yapımcısı Muhammed Rıza Sabiri "Plato şehri sadece bu film için kurmadık. İslamiyetin ilk yıllarıyla ilgili film çekmek isteyenlere olanak sağlamak istedik. Dünyanın her yerinden sinemacılar gelsin, burada film çeksin. Çeksin ki herkes gerçek İslam'ı öğrensin" diyor.
2012 yılıydı. İranlı yönetmen Mecid Mecidi, Mardin Film Festivali'ne katılacak ve orada daha önce duyurulan Hz. Muhammed'in hayatını anlattığı filmiyle ilgili ilk açıklamasını yapacaktı. Atladık gittik Mardin'e. Bir grup sinema yazarı ve gazeteci olarak yönetmenle, o günlerde çekimleri devam eden Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi filmini konuştuk. Mecidi, film için "İran'da, Mekke ve Medine şehirleri kuruldu" deyince şaşırmış ve "Nasıl" demiştim. Çok fazla bilgi vermek istememişti. Sadece "İslamiyetin doğduğu ilk yıllara uygun olarak iki şehri inşa etmek için çok titiz bir çalışma yürüttük" dedi.
Aradan dört yıl geçti. Mecid Mecidi'nin Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi filminin Türkiye'de vizyona gireceği kesinleşince film için yapılan 1400 yıl öncesinin Mekke ve Medine'sini görmek için çalmadık kapı bırakmadık. Nihayet bir bağlantı kurulunca da fotoğrafçı arkadaşım İlhami Yıldırım ile İran'a yollandık.
Tahran ile Kum arasında ama Kum'a daha yakın bir alanda kurulan Noor Sinema Şehri adlı platoda çekildi film. Küçük bir tabela ile ana yoldan sapıp toprak yolda epey ilerledikten sonra ulaşabiliyorsunuz buraya.
İzinlerimiz var ama güvenliği aşmak zor oluyor. Çünkü buraya girip çıkmak hiç kolay değil. Sıkı tutuluyor. Birkaç gazeteci daha önce gezmiş bu sinema şehrini, fakat dünya basınına yansıyan tek fotoğraf yok. Zaten bize de fotoğraf çekmenin yasak olduğunu söylüyor güvenlik görevlisi...
Başımızda bir güvenlik görevlisiyle ilk güvenlik noktasından Mekke ve Medine'yi görmek için yola çıkıyoruz. Uzaktan Mekke şehrini ilk gördüğümüzde çok heyecanlanıyoruz. İlhami'nin tatlı muhabbeti, Türkiye'den sırf bu seti görmek için geldiğimizi anlatmamız karşısında görüntü yasağı kalkıyor. Birkaç genel fotoğraf çekebilirsiniz deniliyor. Ama bizim birkaç fotoğrafla yetinmeye niyetimiz yok.
Bir gün önce filmi izlemiş olmamız, sürekli sorular sormamız filmi beğendiğimizi anlatmamız karşısında kapılar açılıyor. Film için inşa edilen Hz. Muhammed'in doğduğu eve, dedesi Abdülmuttalip'in evine, hatta Kabe'nin içine bile girebiliyoruz.
1400 yıl öncesinin Mekke ve Medine'sini birebir yapmak için yoğun bir çaba harcanmış. Şehirler çok etkileyici. Şöyle anlatayım. Şehrin boş halinin etkisi filmin etkisinin üzerinde. Sokaklar, evler, çarşılar, Kabe ve evlerin içindeki her detay aslına uygun yapılmaya çalışılmış.
Noor Sinema Şehri 65 hektarlık (650 bin metrekare) bir alan üzerine kurulmuş. Mekke 4.5 hektarlık, Medine ise 15 hektarlık bir alana inşa edilmiş. Bu plato şehrin kurulma maliyeti ise 10 milyon dolar.
Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi filminin yapımcısı Muhammed Rıza Sabiri çalışmalara 2010'da başladıklarını anlatıyor: "İran'da, çok uzun süre Mekke ve Medine'nin coğrafi konumuna, iklim koşullarına ve tarihi dokusuna uygun yer arandı. Burası en uygun yer olarak tespit edildi. Dağların pozisyonu bile hesaba katıldı. 18 aylık bir çalışmanın sonucunda da iki şehir birebir olacak şekilde inşa edildi. Buranın bitirilmesi için gece gündüz üç vardiya insan çalıştı" diyor.
Mekke'deki evlerden birinin içerisi müze haline getirilmiş. İçeride platonun nasıl kurulduğunu anlatan resimler, fotoğraflar, çizimler var. Kilitli olan bu müze açılıyor bizim için. Çünkü nasıl titiz bir çalışma yürütüldüğünü anlamamız isteniyor. Mimarlar, mühendisler, sanat tarihçileri, din adamları sıkı bir çalışma yürütmüşler.
Bu çalışma sürecinde yoğun bir araştırmaya girişilmiş. Şii, Sünni ve Batılı kaynaklar taranmış ve bu araştırmanın sonucunda şehirler kurulmuş. Araştırma sırasında elde edilen bilgilerden 13 ciltlik kitap yazılmış.
Sadece bir film için böylesi bir çalışma yapmak takdire şayan. Ama yapımcı Muhammed Rıza Sabiri tebessüm ediyor. "Burası sadece bu film için yapılmadı. 30 yıllık ömrü var. Çünkü Müslüman coğrafyasında İslamiyet'in ilk dönemleriyle ilgili film çekmek isteyenlere biz Mekke ve Medine'yi kurarak kolaylık sağlamak istedik" diyor. O zaman anlıyoruz asıl amaç Müslümanlıkla ilgili filmlerin, dizilerin daha fazla çekilmesine olanak sağlamak. Çünkü günümüzdeki Müslümanlıkla ilgili yanlış algıların bu film ve diziler sayesinde düzeltileceğine inanılıyor. Platoyu kullanmaları için çağrılar yapılmış sinema dünyasına. Başvurular da başlamış. Türkiye'den bir başvuru var. Hz. Selman adlı bir dizi projesi. Dizi, Hendek Savaşı'nda hendek kazılmasını öneren sahabe Selman Farisi'nin hikayesini anlatacak.
Neticede Noor Sinema Şehri, bizi 1400 yıl öncesine bir yolculuğa çıkaracak kadar etkili bir yer. Burada çekilecek filmlerin de bu etkiyi taşıyacağına şüphe yok.
EN SON HABERLER
- 1 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 2 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 3 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 4 Moda, kadın sporcuların peşinde
- 5 Atalarının mirasını fotoğrafla yaşatıyor
- 6 Spora başlamadan tak saatini koluna
- 7 Modern dilencilik
- 8 Toplumun size biçtiği rollerin ötesine geçebilirsiniz
- 9 Çocukları ‘yetişkin olmayan’ anne-babalar büyütüyor
- 10 Eskiden kupayı bölüşürlerdi